Tıkayıcı uyku apne sendromu, halk arasında bilinen adıyla uyku apnesi. Ege Telgraf Web TV’de yayınlanan ‘Opr. Dr. Atıl Birol ile Sağlık Olsun’ programının konuğu olan Prof. Dr. Oya İtil, görünenden çok daha fazla sayıda insanda olan bu hastalığa dair açıklamalarda bulundu. Prof. Dr. İtil, “80’den fazla uyku bozukluğu var, bunların içinde göğüs hastalıklarını ilgilendiren ve en sık görülen tıkayıcı uyku apne sendromudur. Gece boyunca üst hava yolunda aralıklı tıkanmalar ve bu tıkanmalar sırasında kandaki oksijen seviyesinin düşmesine neden olan bir sendorumdur. Erkeklerde kadınlara oranla daha yaygın. Erkeklerde yüzde 4, kadınlarda yüzde 2 oranında ama bundan çok daha fazla olduğu söyleniyor. Astım ya da diyabet olduğu kadar toplumda uyku apne sendromu olabilir. Horlama, tanıklı apne ve günaşırı uyku hali. Bu kişilerin sabahları yarım saat ile 1 saat arasında genelde alında süren baş ağrısı olur. Ağzı açık uyuduysa ağız kuruluğu olur, reflü çok sıktır. Aynı zamanda geceleri kalp boşluğundan atriyal ve peptit salınımına bağlı olarak sık idrara çıkarlar. Bu hastalar genelde horladıklarını kabul etmez, eşleri tarafından bize getirilir. Hatta bazıları odalarını bile ayırmış halde geliyor. Tıkayıcı uyku apne sendromu olan hastalarda kişilik değişiklikleri de olabilir. Sinirlilik, gündüz aşırı uyku hali, depresif bir ruh hali, kalp ritm bozuklukları olabilir. Uykuda ani ölüm bile olabilir” dedi. KİMLERDE GÖRÜLÜR? Fazla kilonun apnenin temel sebeplerinden olduğunu belirten Prof. Dr. Oya İtil, “Üst hava yolumuzu genişleten 22 tane kas var. Yaş ilerledikçe fonksiyonları bozulur. Bozuldukça, gevşedikçe de hava yolu tıkanmaya eğilimli oluyor. Özellikle erkekler yaş aldıkça santral tip yağlanma dediğimiz boyun ve göbekte yağ artışı gösterebilir. Göbek yağlandıkça temel solunum yolu kasımız olan diyaframı etkiler. Boyundaki yağlanma da yağ yastıkçıklarında aşırı büyüme ve duvarlarında kalınlaştırma yaparak hava yolunu daraltıyor. Genetik açıdan ele alacak olursak küçük ve arkaya doğru olan bir çene hava yolunu daraltır. Down sendromlu çocuklarda uyku apnesi sık görülebilir. Bütün bunlardan bağımsız olarak uyku apnesinin kalıtsal olduğu konusunda bulgular var” açıklamalarında bulundu.İLACI YOK’ Uyku apnesinin tedavi yöntemlerinden bahseden Prof. Dr. İtil, “Cerrahi olarak düzeltilebilecek durumda olanları hekim arkadaşlarımız operasyon ile düzeltebiliyor. İleride bazı olgulara sebep olabilecek unsurlar genç yaştan fark edilirse müdahalelerle düzeltilebiliyor. Orta ve ağır olgularda mekanik tedavi uygulanır. Tıkayıcı uyku apne sendromunun ilacı yok. Pozitif basınç veren cihazlar var. Bu cihazlarda orta ve ağır olguya sahip hastaları bir gece daha yatırıyoruz. Elektrotlar bağlanıp hava yolu değerleri kaydediliyor. Değerler kaydedildikten sonra aynı cihazı hastaya evine götürmesi için veriyoruz. Hastanın da her gece kullanması gerekiyor” ifadelerini kullandı. Kader Ergin/Özel Haber