Parfümler, kişisel bakım rutinimizin zarif tamamlayıcılarıdır ancak her güzel şey gibi onların da bir ömrü vardır. Uzun süredir kullandığınız bir parfümün kokusunda bir değişiklik fark ettiyseniz ya da şişedeki sıvının renginde koyulaşma olduysa, bu durum parfümünüzün bozulduğunu gösterebilir. Özellikle narenciye ve çiçek gibi hafif notalara sahip parfümler, ağır bazlı kokulara kıyasla daha çabuk bozulabilir. Oryantal ve amber içerikli parfümler ise daha uzun ömürlü olma eğilimindedir.
“ŞEFFAF ŞİŞEDE RENK DEĞİŞİMİ”
Parfümünüzü ilk sıktığınızda aldığınız ferah ve tanıdık koku zamanla değiştiyse, bu oksidasyonun bir işareti olabilir. Koku metalik, ekşi veya ağırlaştıysa parfümünüz raf ömrünü doldurmuş olabilir. Aynı şekilde şeffaf bir şişede gözle görülür renk değişimi, örneğin sarılaşma veya bulanıklık da bozulmanın bir başka belirtisidir. Bu durumda parfümü doğrudan cilde uygulamak yerine bir kağıda sıkarak test etmek, koku bozulmasını anlamanın pratik bir yoludur.
“ÜRETİM VE SON KULLANMA TARİHİ…”
Parfümünüzü güneş ışığına, sıcağa ya da neme maruz bırakmak raf ömrünü ciddi şekilde kısaltabilir. Genellikle parfümler, doğru koşullarda saklandığında 3 ila 5 yıl boyunca tazeliğini korur. Üretim veya son kullanma tarihi kutu üzerinde belirtilmiş olabilir, bu bilgiler mevcut değilse parfümü açtığınız tarihi hatırlamak faydalı olabilir. 18 ayı aşmış parfümler için koku ve renk testleriyle karar vermek en güvenli yöntemdir.
KAYNAK: HABERTÜRK