Özgür Doğu SAYMAZ- EGE TELGRAF/ Göğüs ağrısı, baş dönmesi, ani nabız değişimleri... Günümüzde pek çok kişi bu tür şikayetlerle sağlık kuruluşlarına başvuruyor. Ancak her belirti kalp kaynaklı mı, yoksa başka bir neden mi? İşte bu ayrımı doğru yapabilmek, olası kalp hastalıklarının erken tanısında hayati önem taşıyor. Uzmanlar, özellikle bazı belirtilerin kalp hastalıklarına işaret edebileceğini, bazılarının ise farklı nedenlere bağlı olabileceğini vurguluyor.
Her göğüs ağrısı kalp krizine işaret etmeyebilir
Göğüs ağrısı denildiğinde pek çok kişinin aklına ilk olarak kalp krizi gelse de bu durum her zaman kalp kaynaklı olmayabilir. Özellikle bir tarafa yatıldığında artan, vücut hareketleriyle şiddetlenen ve kişinin eliyle tam olarak yerini gösterebildiği ağrılar çoğu zaman kas-iskelet sistemi kaynaklıdır. Bu tür ağrılar genellikle kalp kökenli kabul edilmez.
Eforla artan ağrılar kalbin uyarı sinyali olabilir
Günlük yaşamda merdiven çıkarken ya da yokuş tırmanırken ortaya çıkan göğüs ağrıları ise kalp damar hastalıkları açısından uyarıcı olabilir. Bu tür eforla tetiklenen ağrılar, kalbin oksijen ihtiyacının karşılanamamasından kaynaklanabilir. Uzmanlar, böyle durumlarda vakit kaybetmeden kardiyoloji uzmanına başvurulması gerektiğini belirtiyor.
Nabızdaki ani yükseliş ritim bozukluğunu işaret edebilir
Heyecanlanma sırasında nabzın yükselmesi çoğu zaman fizyolojik bir tepki olarak görülse de, nabzın aniden 140-150 atıma çıkması ve aynı hızla normale dönmesi dikkatle incelenmesi gereken bir durumdur. Bu tablo, kalpte ritim bozukluğu olduğuna dair önemli bir ipucu olabilir ve ileri tetkikler gerektirebilir.
Baş dönmesinin nedeni her zaman kalp değildir
Uzanırken veya baş hareketleriyle ortaya çıkan baş dönmesi, genellikle kulak kaynaklı pozisyonel vertigoyla ilişkilidir. Ancak yer altından kayıyormuş hissi ve bayılacak gibi olma hali, kalple ilgili “presenkop” durumu ile bağlantılı olabilir. Bu tür hissiyatlar ihmal edilmemeli, uzman görüşü alınmalıdır.
Ayağa kalkınca baş dönüyorsa tansiyon düşüklüğü olabilir
Birden ayağa kalkıldığında yaşanan baş dönmeleri ise sıklıkla ortostatik hipotansiyon olarak bilinen tansiyon düşüklüğüne işaret eder. Özellikle yaş ilerledikçe bu durum daha sık görülmeye başlar ve düşme riskini artırabilir.
Günlük aktivitelerdeki zorlanma kalbi işaret edebilir
Daha önce üç kat merdiven çıkabilen birinin artık bir katı bile zor çıkması, vücut performansında ciddi bir düşüş olduğunu gösterebilir. Bu durum kalp yetersizliği gibi hastalıkların ilk habercisi olabilir. Günlük aktivitelerdeki zorlanmalar ciddiye alınmalı ve altında yatan nedenler araştırılmalıdır.
Nefes darlığına dikkat: Stresten mi, yoksa kalpten mi?
Bazı kişiler zaman zaman hava açlığı hissettiklerini, derin nefes alamadıklarını ifade eder. Bu durum çoğunlukla stres, kaygı bozukluğu ve yanlış nefes alışkanlıklarına bağlıdır. Ancak bu his kalp hastalıklarıyla da karışabilir, bu nedenle uzun süreli nefes darlığı yaşayanların bir hekime danışması önerilir.
Stres tansiyonu geçici olarak yükseltebilir ama izlenmeli
Gergin anlarda tansiyonun 14/10 gibi değerlere yükselmesi, strese bağlı olarak gelişebilir. Ancak tansiyonun bu şekilde ani yükselmesi sık tekrar ediyorsa, bu da altta yatan bir hipertansiyonun işareti olabilir. Bu nedenle tansiyon değerlerinin düzenli takibi büyük önem taşır.
Belirtileri hafife almayın, zamanında harekete geçin
Kalp rahatsızlıklarında erken tanı hayat kurtarıcıdır. Yukarıda sayılan belirtiler kalp dışı nedenlerle de gelişebileceği gibi, ciddi kardiyak sorunların da ilk sinyali olabilir. Belirtiler devam ediyorsa ya da giderek şiddetleniyorsa, mutlaka bir kardiyoloji uzmanına başvurulmalıdır. Unutulmamalıdır ki, kalp sağlığı ihmale gelmez.