Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, 1’i kanser, 8’i solunum hastalıkları, 5’i diyabet olmak üzere 65 ilacı daha geri ödeme listesine aldıklarını, bu ilaçlardan 63'ünün yerli üretim olduğunu belirtti. Sosyal Güvenlik Kurumu da bu eklemeyle birlikte bedeli ödenen toplam ilaç sayısının 8 bin 862'ye ulaştığını açıkladı. Bu eklemelere rağmen bazı ilaçların hala eksik olduğunu belirten İzmir Eczacılar Odası Başkanı Tuncay Sayılkan, özellikle kanser, kalp ve tansiyon ilaçlarının bulunmadığını söyledi.

‘İTHAL İLAÇ YOK!’

İlaçların dönem dönem bulunamadığına dikkati çeken Sayılkan, tedarikte devamlılığın olmayışının olumsuz bir tablo oluşturduğunu söyledi. Sayılkan, “Ülkenin sağlığa ayırdığı bütçe nedeniyle böyle parça parça listeye alınıyor. Türkiye’ye girmeyi bekleyen ama fiyat politikaları nedeniyle gelmemiş bazı ithal ilaçlar var. Çünkü 3.40 gibi bir Euro kuru baz alınırken neredeyse yüzde elli kadarını alabildik. Dolayısıyla ithal ilaçların bulunmasında ciddi sıkıntılar yaşıyoruz. Her gün onlarca insan biliyoruz ki, bazı ilaçları bulmaya çalışıyor. Yeni ilaçların ödeme kapsamına alınmış olması vatandaş için çok olumlu. Yerli üretim elbette olsun. Alınan ilaçların bir kısmı yerli üretim fakat ihtiyaç duyulan ve bulunamayan ilaçların da daha kolay ülkeye gelmesi lazım. Vatandaşın daha kolay ulaşabiliyor olması lazım” açıklamalarında bulundu.

KALP, TANSİYON, KANSER…

Ağırlıklı olarak kalp ve tansiyon hastalarının ilaç temininde zorlanıldığını belirten Sayılkan, “Hangi ilaçların alındığını henüz görebiliyor değiliz. Aslında şöyle bir halkın nabzını yokladığımızda bu tabloyu çok açık görebiliyoruz. Bir anlamda her gün bir ilaç kayboluyor piyasadan diyebiliriz. Son dönem dikkati çeken durumlardan biri de kanser ilaçları… Bazı kanser ilaçlarını piyasada bulmak mümkün değil. Aynı sorun tansiyon ve kalp ilaçları için de söylemek mümkün. Uzun zamandır bulunamıyor. Sağlık konusunda artık bakış açımız değişmeli. Bu şekilde sağlıktan tasarruf edilemez” dedi.

‘MASAYA OTURULMALI’

Yabancı firmalarla yeniden anlaşılmadığı sürece vatandaşın mağduriyetinin devam edeceğini belirten Sayılkan, “Bu ilaçların bulunamamasının nedeni, getiren firmalar şubat ayında belirlenen Euro kurunu kabul etmiyor. Mesela Euro bildiğiniz üzere çok yukarıda. Şubat ayında kuru belirlenen 3. 40’tan hesap ederseniz aracı kuruluş ya da firma o zaman o işi yapmaz. O ilaç hiç gelmez. Haberimiz olmaz yahut belli aralıklarla kaybolur. Tedavi için ihtiyaç duyan hastalarla birlikte ilaç aranır. Bu nedenle önemli olan ilaçların daha kolay ulaşılabilir noktaya taşınması gerektiğidir ve ilaç teknolojisinin geliştirilmesidir. Yabancı firmalarla masaya yeniden oturulmalı çünkü ilaç fiyatlarını belirleyen Euro kuru, o ilaçların belirleniş şekli. Ne yazık ki Türkiye’deki yetersiz ilaç teknolojisinden dolayı bazı ilaçları dışarıdan temin etmek zorundayız” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber