İmar yönetmeliğinde yapılan son değişiklikle birlikte artık büyük sitelere ve tesislere su tasarrufu konusunda önlem alma şartı getirildi. Düzenlemeye göre, bundan sonra inşa edilecek büyük çaplı konut ve işyeri yatırımlarında yağmur suyunun toplanması ve yeniden kullanılabilmesi için özel projeler üretmeleri istenecek. Yurt dışında örneklerine sıkça rastlanan bu uygulama sayesinde derelere karışan ya da boşa akan yağmur suyunun evsel kullanımlarda değerlendirilmesi ve su tasarrufun artırılması hedefleniyor. Yapılan son düzenlemeyi Ege Telgraf'a değerlendiren TMMOB Çevre Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Başkanı Helil İnay Kınay, “Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nca yayınlanan, Planlı Alanlar İmar Yönetmeliği'nde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik ile 2 bin metrekareden büyük parsellerde yapılacak yapılarda mekanik tesisat projesine, çatı yüzeyi yağmur sularının, tabii zemin altında tesis edilecek yağmur suyu tankında toplanması, gerekmesi halinde de filtrelenerek yeniden kullanılması amacıyla yağmursuyu toplama sistemi projesinin de eklenmesi, ilgili idarelerce daha küçük parsellere ilişkin de zorunluluk getirilebileceğine yönelik düzenleme yapıldı. Bu değerlendirme olumlu bir adım olarak değerlendirilmek ile birlikte; yönetmelik uygulaması sürecinde uzman mühendislik disiplini ile doğru projeler ile yürütülmesi, izlenebilirliği ve uygulama süreci de sistemin bir parçası olarak karşımızda kentlerimizde suyun yönetimi sürecinde yukarıda da ifade ettiğimiz yönetimsel uygulamalar kapsamında suyu doğru kullanmak, tasarruf etmek, yönetebilmek için tüm alternatiflerin sağlıklı olarak değerlendirilmesi artık zorunluluk haline gelmiş durumda. Suyun geri kazanımı, yeniden kullanımı, yağmur suyunun etkili ve verimli değerlendirilmesi önemli aktörlerden” dedi.

‘YENİ KAYNAKLAR GEREK’

Dünyada yaşanan olumsuzlukların nüfus artışı, kentleşme, sanayileşme, doğal varlıkların kontrolsüz tüketimiyle daha da arttığını söyleyen Kınay, “Su havzalarının korunması sürecinde kentleşme, sanayi, tarım, madencilik ve diğer faaliyetlerde alan kullanımlarının değişmesi, ormansızlaşma ve bu faaliyetlerin getirdiği çevresel risklerin de yönetilmesi gerekiyor. Dolayısı ile sanayi faaliyetlerinin alan seçimi planlanması ve denetim süreçleri de en önemli bileşenlerden. Planlama, yönetim ve denetim sürecine ilave olarak suyu en çok kullanan tarım ve sanayi sektöründe de kontrolsüz tüketimin önüne geçilmesi, ürün ve üretim deseninin su ihtiyacına göre planlanması, suyun yeniden kullanım, proseste dönüşüm, arıtılmış atık suların değerlendirilmesine yönelik süreçlerin değerlendirilmesi, yapılar ve planlamalar ölçeğinde su tüketimini azaltacak tedbirler ile birlikte, yağmur suyu hasadı gibi yöntemler ile suyun verimli kullanımına yönelik çalışmalar geliştirilmeli. Ülkemiz ve tüm kentlerimiz için temiz su ihtiyacını karşılamak üzere akılcı yatırımlara ve yeni su kaynaklarına acilen ihtiyaç vardır. İlgili kurum ve kuruluşlar mevcut su kaynaklarını en iyi şekilde yönetirken, gelecek için alternatif su kaynaklarını elde etmek için gerekli yatırımları geç olmadan yapmalıdır” ifadelerini kullandı.

‘YAŞAMA SAHİP ÇIKILMALI’

Oda Başkanı Helil İnay Kınay, su tasarrufu konusunda yapılan çalışmaların tek başına yeterli olmadığını ve geliştirilmesi gerektiğine işaret ederek, " Sağlık ve hijyenin pandemi sürecinde ne kadar önemli olduğuna yönelik tecrübeleri yaşarken, bir taraftan sağlıklı suya erişme noktasında yaşadığımız kayıplar geri dönüşü olmayan sonuçlara yol açıyor. Kentte yaşayanlar olarak suyun bilinçli kullanımı, tasarrufu gibi tedbirleri günlük yaşam alışkanlığımız haline getirmek önemliyken, diğer taraftan, merkezi ve yerel idarelerin zaten kısıtlı olan ve iklim değişikliği ve benzeri diğer faktörler ile daha da kısıtlı hale gelen su kaynaklarımızın, su havzalarımızın korunması yönünde uygulama ve tedbirlerin titizlikle uygulanması, su yönetiminin miktar ve kalite olarak bütünsel değerlendirilmesi ve buna yönelik tehditlerin ortadan kaldırılmasına yönelik çalışmaların yürütülmesi yaşamsal öneme sahiptir. Bu çalışmaların başarılı olabilmesi için etkin ve kararlı politikalara, bu politikalara hayata geçirmek ve işletme, denetim ve yönetim sürecinde uzman ve yeterli teknik personele ihtiyaç bulunmakta. Bu nedenle su yönetimi kapsamında her bileşeninin sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam için temiz ve sağlıklı suya ulaşmanın önemini unutmadan sorumlulukların yerine getirilmesi ve yaşama sahip çıkılması gerekiyor" diye konuştu. Erman Şentürk / Özel Haber