Marie Rose Balter, hayatının büyük bir kısmını acılar, hastalıklar ve mücadelelerle geçirmiş bir kadın. 1930 yılında, bekar ve alkol problemi olan bir annenin çocuğu olarak dünyaya gelen Marie, henüz beş yaşındayken çocuk yuvasına yerleştirildi. Ancak hayatı burada da kolay olmadı; birkaç yıl sonra evlat edindiği aile, onu yıllarca bodrumda tutarak ve işkence ederek büyüttü. Çevresi tarafından saygın bir aile olarak gösterilen bu çift, Marie’nin yaşadığı travmayı kimseye fark ettirmedi.


YANLIŞ TEŞHİSLE GEÇEN YILLAR

Marie, yıllarca süren şiddet ve istismar sonucunda 17 yaşında felç geçirdi. Doktorlar, genç kızı şizofreni teşhisiyle akıl hastanesine yatırdı. 17 yıl boyunca burada kalan Marie, hiç beklenmedik bir şekilde 34 yaşında doğru teşhisle tanıştı. Doktorlar, onun aslında ağır bir depresyonla mücadele ettiğini belirttiler ve böylece Marie, yıllarını boşuna tedavi altında geçirdiğini öğrendi.

Başarılı insanların sırrı ortaya çıktı: Bakın en çok hangi noktada ilerliyorlar Başarılı insanların sırrı ortaya çıktı: Bakın en çok hangi noktada ilerliyorlar


YENİDEN HAYATA TUTUNMAK

Bu yeni başlangıç, Marie için bir dönüm noktası oldu. Orta yaşında üniversiteye başlayan Balter, psikiyatri bölümünde eğitim almaya karar verdi. Ancak kader yine peşini bırakmadı; bu dönemde kansere yakalandı. Neyse ki, bu hastalığı da atlatmayı başardı.


BİR HAYAL GERÇEK OLDU

Marie, üniversitede tanıştığı Joe ile evlendi fakat altı yıl sonra eşini kaybetti. Tüm zorluklara rağmen, eğitimini tamamladı ve birçok hastanede çalıştı. En çarpıcı gelişme ise, 58 yaşında yıllarca kaldığı akıl hastanesinin yönetici olarak atanması oldu. Marie, bir zamanlar hasta olarak bulunduğu hastanenin başına geçmişti.

Yanlis Teshis Sebebiyle 17 Yil Akil Hastanesinde Kalan Kadinin Inanmasi Guc Hikayesi1


SİNEMA EKRANLARINA YANSIYAN HAYAT

Marie Balter’ın hayatı, ilham verici hikayesiyle sinema dünyasına da taşındı. "Nobody’s Child" adlı film, onun bu zorlu yaşam mücadelesini konu aldı. Marie’nin hikayesi, yalnızca zorlukları aşmanın değil, aynı zamanda umudu kaybetmemenin de bir sembolü haline geldi.

Kaynak: webtekno