İzmir’de 30 Ekim tarihinde meydana gelen depremin ardından doğal afetler acı yüzünü bir kez daha tüm Türkiye’ye gösterdi. Yaşananların ardından, depremlerde gerçekleşen zararların en aza indirilmesi ve önceden korunma amaçlı alınması gereken tedbirlerin oluşturulması amacıyla kurulan Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Deprem Araştırma Komisyonu, 30 Ekim'de meydana gelen İzmir depreminin ardından kentteki toplantıda bir araya geldi. Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İzmir Milletvekili ve TBMM Deprem Araştırma Komisyonu üyesi Kamil Okyay Sındır, ziyaretin detaylarını ve çalışmalarını Ege Telgraf’a anlattı.

‘YANIT ALAMADIM…’

Bugüne kadar komisyonla birlikte 15 toplantı yaptıklarını belirten Sındır, “Çalışmalarımız kapsamında komisyon üyelerimizle kentte iki günlük bir program gerçekleştirdik. İzmir Valiliği, AFAD, İl Sağlık Müdürlüğü, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü, kentte yaşanan deprem sonrası bilgilendirmelerde bulundu, sorularımızı yanıtladı. Ben de çok soru sordum ama ne yazık ki yanıt bulamadım. Ardından İzmir Büyükşehir Belediyesi ile bir toplantı yaptık, gayet güzel geçti. Ardından bölgedeki proje ve rezerv alanlarını gezdik, konteyner kente uğradık. Biz deprem araştırma ve depremin zararlarını giderme ile ilgili bir komisyonuz. En son yaşanan deprem bölgelerinde yapılan çalışmaları hem yerelde hem de merkezi yönetim olarak olanakları yerinde gözlemlemek için alan çalışması yapıyoruz. Bunun ardından rapor üzerinde çalışılacak. Bir taslak oluşturulacak, bizler de düşünce ve önerilerimizi paylaşacağız. Eğer ortak bir noktada buluşabilirsek komisyonun nihai raporu yasama organında uygulanacak şekilde hayata geçirilecek” dedi.

‘YASAL ÖNLEM ALINMALI’

“Ne yazık ki bizim ülkemizde bazı şeyler çabuk unutuluyor” diyerek açıklamalarını sürdüren CHP’li Sındır, “Yaşamın diğer koşulları, zorlukları deprem ve depreme bağlı risklerin hep ötelenmesine neden oluyor. Ancak birkaç saniye için yaşanan depremde ne yazık ki hayatlar yitirilebiliyor. O nedenle bunun mutlaka yasal önlemini almak, mevcut yapıların yenilenerek dönüşümün sağlanması, insanların daha sağlıklı ve nitelikli konutlarda yaşayabilmelerine imkan verecek bir düzen ya da yapı sağlanmalı. İşte, bizim de tam olarak amacımız bu. Yaralarımızı hep birlikte saracağız. Süreci yakından takip edeceğiz ve kimsenin mağdur olmasına asla izin vermeyeceğiz” diye konuştu. Yağmur Gülü / Özel Haber