Sofraların vazgeçilmesi ürünlerden zeytinyağının son dönemdeki satış fiyatları cep yakmaya devam ediyor. Giderek yükselen etiketleri ve getirilen ihracat yasağına dair açıklamada bulunan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası, kararın beklenen etkiyi yaratmadığını ve izlenen politikalar nedeniyle uzun vadede yeni sıkıntılar doğurabileceğini duyurdu. Uzmanlara göre, tüketicilerin marketlerdeki etiket fiyatlarının düşeceğine dair beklentileri boşa çıkabilir. Zeytinyağı ile ilgili son gelişmeleri Ege Telgraf'a değerlendiren TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Zerrin Çelik, “Geçtiğimiz günlerde zeytinyağının dökme ve varilli olarak ihracatına 31 Ekim'e kadar yasak getirildi. Burada iç piyasada fiyatları düşürmek ve salgında stoklarımızı güvence altına almak amaçlandığı belirtiliyor. Bununla birlikte ambalajlı olarak ve anlaşması, taahhütleri olanların ihracat yapmasına izin verilecek. Bu durumun hedeflenenleri gerçekleştirip gerçekleştirmeyeceğinden ve kime yarar, kime zarar vereceğinden önce biraz yağlık zeytin ve zeytinyağı durumumuza kısaca değinmek gerekiyor. TÜİK verilerine göre, ülkemizde ağaç sayısının 2012 yılından bu yana sürekli arttığını, yağlık zeytin üretiminin ise dalgalı bir seyir izlediğini ve son yıllarda üretimin giderek azaldığı bir durum bulunmaktadır. Çiftçide yağlık zeytin fiyatlarının enflasyonun etkisiyle cari olarak arttığını, reelde yani enflasyonun etkisinden arındırıldığında ise fiyatların giderek düştüğünü görüyoruz. Örneğin 2020 yılı verilerine göre zeytinin cari olarak kilogram fiyatı 5,5 lira iken, reel olarak 2,76 liradır. Böyle bakınca yağlık zeytin üreticisinin refahının artmadığını söyleyebiliriz. Ülkemiz zeytin üretiminde ilk sıralarda yer alıyor. Zeytinyağı ihracatında yedinci sırada, ithalatta ise 14'üncü sırada bulunuyor. En fazla ABD'ye ihraç ediyor ve yüzde 97'si Suriye'den olmak üzere ithalat yapıyoruz. İthalat, ihraç etmek amaçlı yapılıyor. İhracatımızın yarısı dökme olarak yapıyor ve ihraç fiyatlarımız dünya ortalama fiyatlarının altında seyrediyor. Dünya dış satım piyasalarında en büyük aktörler İspanya, İtalya, Portekiz ve Tunus.” diye konuştu.

ÇİFTÇİ NE YAPACAK?

Getirilen yasağın etkisini değerlendiren TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Çelik, “Yağımızın dış satımını dökme olarak yapmak yıllardan bu yana şikayet edilen ve çözülmesi istenen bir konu. Bürokrasisi ile ilgili bazı sorunlar bulunmakla birlikte devlet ambalajlı satışa destek veriyor. Dökme olarak satılması kayıplar açısından önemli bir konu ve katma değer yaratmak istenen bir durum. Ancak sezon başı ya da sezon ortasında böylesi bir yasak, rekabetin büyük olduğu bir pazarda gücümüzü kaybetmemiz tehlikesini barındırıyor. Yağını bekletebilecek şartlara sahip olanların yasak bitene kadar bekleyeceği açıktır. Ancak burada bütçesini kazanacağı paraya göre ayarlayanların durumu zora girecektir. Öte yandan, zeytinyağı alımı ve satışı genellikle sözleşme ile yapıldığı için, ihracatçılar için böylesi bir tehdidin gelecek sezonda üreticinin yağını daha düşük fiyattan alma eğilimini ortaya çıkarabilir. Yani bu durum, çiftçileri şu anda olduğu gibi gelecek sezon içinde olumsuz etkileyecektir” dedi.

NE ZAMAN DÜŞECEK?

Yasak kararının etiketlere henüz yansımadığını, ilerleyen süreçte de beklenen fiyat düşüşlerinin olmayabileceğini dile getiren Çelik “Tüketici fiyatları açısından çok hafif bir düşüş olabileceği beklenebilir. Ancak yüksek enflasyon, işsizlik gibi sorunlar olabilecek bu düşüşün etkisini hissettirmeyecektir. Öte yandan, zeytinyağı yerine tüketimine yönelme ihtimali olabilecek ayçiçeği gibi diğer yağların fiyatlarının yüksek seyretmesi, zeytinyağı fiyatlarının düşüşü önündeki engellerden biri olacaktır. Ayrıca yağın dışarı satılamayacağı böylesi bir durumda, tüccarların ve marketlerin alım şartları, ödeme zamanları ve yapılacak indirim maliyetlerinin kime yükleneceği konusunda kazananın üreticiler olmayacağını söyleyebiliriz. Kısacası getirilen bu yasağın şimdilik kazançlı çıkacak tarafı yoktur. Ancak böyle giderse kaybedenin her zaman olduğu gibi zeytin üreticisi olacağı kesindir. Zeytinliklerin imara açılması başta olmak üzere zeytinciliğimizi sona götürecek uygulama ve politikalardan uzak durmalıyız. Bir zamanlar yapıldığı gibi algı yaratmak için yeni türküler besteleyip, söylemekten acilen vazgeçmemiz gerektiğini düşünüyoruz.” ifadelerini kullandı. Erman Şentürk / Özel Haber