İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’ndan 19 Mayıs’a özel konser!  19 Mayıs konseri izleyicileri büyüledi! İzmir Devlet Senfoni Orkestrası’ndan 19 Mayıs’a özel konser! 19 Mayıs konseri izleyicileri büyüledi!

Zamanın hızla geçmesi, yaşlandıkça daha da belirginleşen bir his haline geliyor. Çocukken hafta sonları neredeyse sonsuzken, yetişkinlikte bir cuma akşamı uykusu kadar kısa hissediliyor. Bu hissin yalnızca psikolojik bir algıdan ibaret olmadığını açıklayan bilim insanları, zaman algısındaki bu değişimin gerisinde bilimsel ve ölçülebilir faktörlerin olduğunu ortaya koyuyor.

Zaman Gerçekten Hızlanıyor mu?

Liverpool John Moores Üniversitesi'nden Prof. Dr. Ruth Ogden, zamanın hızla geçtiği hissinin aslında yaşamın çeşitli evreleriyle ilişkilendirilebileceğini belirtiyor. Çocukken her şey yeni ve keşif dolu olduğu için beyin, çok sayıda yeni anı işlemekte ve zaman daha uzun hissediliyor. Ancak yaş ilerledikçe, hayatın daha rutinleşmesiyle birlikte, beyin daha az yeni anı işliyor, bu da zamanın kısa hissedilmesine yol açıyor.

Her Yıl Neden Daha Kısa Geliyor?

Prof. Ogden'in araştırmalarına göre, yaşla birlikte geçen yılların yaşam süremizin daha küçük bir yüzdesini kaplaması da zaman algısını etkiliyor. Örneğin, 5 yaşındaki biri için bir yıl, hayatının yüzde 20'sini oluştururken, 50 yaşındaki biri için bu oran sadece yüzde 2'ye denk geliyor. Bu nedenle zaman, daha kısa gibi hissediliyor.

Zihinsel İşlem Hızı Yavaşlıyor

ABD'deki Duke Üniversitesi'nden Prof. Adrian Bejan, zaman algısının beynimizin görsel verileri işleme hızına bağlı olduğunu belirtiyor. Gençken beyin hızlıca görüntüleri işlerken, yaşla birlikte sinir iletim hızları düşüyor. Bu da zamanın daha hızlı geçtiği hissini güçlendiriyor. Ayrıca, yaşla birlikte vücudun fiziksel hareketlerindeki yavaşlama da bu hissi pekiştiriyor.

Zaman Algısının Laboratuvarı

Prof. Ogden'in COVID-19 karantinaları sırasında gerçekleştirdiği araştırmalar da zaman algısını daha derinlemesine inceliyor. Bu dönemde, insanların zaman algısının duygusal durumlarıyla doğrudan bağlantılı olduğu ortaya çıkmış. Stresli veya kaygılı kişiler zamanın daha yavaş geçtiğini, sosyal olarak tatmin olanlar ise zamanı daha hızlı geçtiği hissine kapıldıklarını belirtmiş.

Sonuç olarak, zaman algımız yalnızca biyolojik değil, aynı zamanda psikolojik ve sosyal faktörlerle şekilleniyor. Bu bilimsel açıklamalar, zamanın hızla geçtiği hissinin arkasındaki sebepleri daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor.

(Sözcü)

Kaynak: Haber Merkezi