Yaşanan pandemi ile birlikte eğitime ara veren pek çok kurum 1 Haziran itibariyle açıldı. Bu kapsamda, kurum binaları, eğitim etkinliği yapılan diğer alanlar, okul bahçesi ile öğrenci servis araçlarında korona virüs salgınından korunmak için gerekli olan maske kullanımı, hijyen ve sosyal mesafenin korunmasıyla ilgili tedbirler alarak açılabildi. Özel okul öncesi eğitim kurumları, kurucuları ve öğrenci velilerinin istemeleri halinde eğitime ve yaz okulu adı altında yapılan sosyal ve kültürel etkinliklere başladı.

'ADAPTASYON ZORDU'

Yaşanan pandemi sürecinde açılana dek belirli koşullar altında ve belirsizlikle mücadele ederek adeta bir psikolojik savaş verdiklerini dile getiren Taktik Eğitim Kurumları Kurs Müdürü Damla Ekiztepe Ayhan, “Aylardır eğitim kurumları açısından belirsizlik söz konusu. Başlangıçta hepimiz ne olduğunu anlayamadık ve süreç ne kadar uzayacak kestiremedik. Çocuklar kadar biz de çok tedirgindik. Önce öğretmenler arasında sakinliği korumaya gayret ettik, sonrasında çocuklarımızla neredeyse her gün konuşarak onları olumlu telkin etmeye çalıştık. Özellikle ara grup öğrencilerini derste aktif tutmak çok zor oldu ve öğretmenler de online eğitime hazırlıklı olmadığından adaptasyon süreci sancılıydı. Sınav grubu öğrencilerinin farkındalığı yüksekti elbette ama bizlerle evde ders çalışmaya ve kaygılarına ilişkin konuşmaya çok ihtiyaçları oldu. Kurum olarak derslerimize online devam ettik. Gerek grup dersleri gerek bire bir derslerle öğretmenlerimizin yaratıcılığını birleştirdik. Öğrencilerin tam katılımını sağlamaya çalıştık ve günlük takip sistemiyle onlara bu yolculukta birlikte olduğumuzu hissettirdik. Velilerle de aktif olarak irtibat halindeydik ve yaşanan ufak bir olumsuzluğa bile müdahale etmeye gayret ettik” dedi.

YA YÜZ YÜZE EĞİTİM?

Sınıf ortamında eğitim almanın daha akılda kalıcı olduğunu belirten Ekiztepe, “Elbette sınıf ortamında öğretmenin yetenek ve becerisi çerçevesinde dersi derste yaşayıp öğrenen ve verim alan öğrenci çok fazla. Bu sebeple gerekli önlemler çerçevesinde yüz yüze eğitim vazgeçilebilir bir şey değil. Ancak online eğitimlerden daha çok verim aldığını söyleyen de bir kitle var. Sınıf ortamı olmadığı, dikkatini dağıtacak hiçbir hareket olmadığı için daha çok konsantre olduğunu söyleyenleri de es geçmemek lazım. Dolayısıyla uygun teknolojik imkanlar ve öğretmenlerin yaratıcılığı birleştiğinde yüz yüze eğitime online imkanlar entegre edilebilir” dedi.

 ‘REVİZE ETTİK’

Yeni bir eğitim modeli ile birlikte alınan önlemlerden söz eden Ekiztepe, “Elbette Sağlık Bakanlığı’nın ifade ettiği kurallara sonuna kadar riayet etmekteyiz. Gözümüzde canlanması için şöyle özetleyebilirim; kurum girişlerinde ateş ölçümü mutlaka yapıyoruz. Belirli noktalarda dezenfektan stantlarımız mevcut. Kurum içinde herkes maske takmaktadır. Sınıf mevcutlarını ifade edilen kurallar çerçevesinde yeniden revize ettik. En önemlisi öğrencilerin minimum gün ve saate maksimum verim alması için ders programları ve içerik yeniden düzenlendi. Önceliğimiz her zaman öğrencilerimizin ve bizlerin sağlığı olacaktır, olmalıdır da” dedi.

Yüz yüze eğitime online destek de sağlayacağız

Yaşanan sürecin ardından yeni normale alışmanın zaman alacağını belirten Ekiztepe, “Sarılmayı ve tokalaşmayı neredeyse unuttuk zaten. Duygularımızı ifade etmek için beden dilimizden ziyade sözcükleri daha çok kullanacağız diye düşünüyorum. Eğitim açısından ise yüz yüze eğitime online destek de sağlayacağız gibi duruyor. Ancak ister istemez sınıf mevcutları düşecek ve daha sakin bir sınıf ortamı, verimi artıracaktır. Her şey daha kontrollü ve planlı olacaktır diye düşünüyorum, durumu avantaja çevirebilmek çok önemli. Rehber öğretmenlerin rolü burada çok önemli bence. Öğrencileri bilinçlendirmek ve gelecekteki koşullara hazırlamaları gerektiğini düşünüyorum. Nispeten yalnızlaşan öğrencinin güvende hissetmesi ve doğru kararlar alıp çalışmalarına devam edebilmesi için rehber öğretmenin takibi ve planlaması çok değerli olacaktır. Kurallara uyar kendimizi ve çevremizi korursak, tüm bunları alışkanlık haline getirebilirsek korkmaya gerek kalmaz” ifadelerini kullandı. Son olarak yeni normalin en önemli etkeninin teknolojiyi kullanmak olduğunu belirten Ekiztepe, “Her dersi online yapamayız, öğrencinin uygulaması gereken dersler var neticede. Dolayısıyla önlem alıp yaratıcılığımızı konuşturmak öğrencilerimize yapacağımız en güzel şey olacaktır. Yaratıcılığı geliştirmek için de ülke genelinde öğretmenlere çeşitli teknoloji eğitiminin verilmesi gerektiğini düşünmekteyim” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk/ Özel Haber