Mersin’in Mut ilçesinde yer alan doğa harikası Yer Köprü Şelalesi ve UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde bulunan Alahan Manastırı, yaz sıcaklarının etkili olduğu bu günlerde doğa ve tarih tutkunlarının akınına uğruyor.
Mut ilçe merkezine yaklaşık 35 kilometre mesafedeki Yer Köprü Şelalesi, Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü tarafından “tabiat anıtı” olarak tescillenen nadir doğal alanlar arasında yer alıyor. Yaklaşık 30 metre yükseklikten dökülen şelale, turkuaz renkli gölü ve yemyeşil doğasıyla ziyaretçilerine nefes kesen bir manzara sunuyor.
Serinlemek İçin Doğayla Buluşuyorlar
Bölgeyi ziyaret eden doğaseverler, şelaleye ulaşmak için yaklaşık 2 kilometrelik yürüyüş yolunu aşıyor. Yol boyunca doğanın içinde yürüyen ziyaretçiler, seyir terasından şelalenin eşsiz görüntüsünü izleyerek serinlemenin keyfini çıkarıyor. Hava sıcaklığının 40 dereceyi bulduğu günlerde bölge, özellikle yerli turistlerin uğrak noktası haline geldi.
5. Yüzyıldan Günümüze Bir Mimari Miras
Bölgedeki tarihi zenginliklerden biri olan Alahan Manastırı ise erken Hristiyanlık dönemine ait izler taşıyor. Milattan sonra 5. yüzyılda inşa edildiği tahmin edilen bu anıtsal yapı, iki kilise, vaftizhane, hamam ve keşiş odalarından oluşan bir kompleks olarak öne çıkıyor. Mimari detaylarıyla dikkat çeken manastır, halk arasında “Mersin’in Ayasofyası” olarak da anılıyor.
Doğu ve batı bölümleri sütunlarla çevrili yürüyüş yolu ile birbirine bağlanan manastır, aynı zamanda Hristiyanlığın önemli hac rotaları arasında bulunuyor. Ünlü seyyah Evliya Çelebi'nin de 17. yüzyılda ziyaret ettiği bu yapı, onun Seyahatname’sinde “Ustasının elinden yeni çıkmış gibi” sözleriyle tarif ediliyor.
“Sadece Görsel Değil, Bilimsel Olarak da Eşsiz”
Mersin Üniversitesi'nden Prof. Dr. Deniz Ayas, Yer Köprü Şelalesi’nin yalnızca görsel anlamda değil, ekolojik açıdan da son derece kıymetli olduğunu vurguladı. Ayas, “Buradaki kara yosunları, eğrelti otları ve doğu çınarlarıyla çok zengin bir nehir ekosistemi var. Burası biyolojik çeşitlilik açısından bilimsel olarak da eşsiz bir alan” dedi.
Alahan Manastırı’nın mimari detaylarının da oldukça etkileyici olduğunu belirten Ayas, “5. yüzyıldan kalan bu yapı, semboller ve taş işçiliğiyle erken Hristiyanlık tarihinin önemli örneklerinden biri” ifadelerini kullandı.
“Unutulmaz Bir Deneyim Yaşadık”
Ziyaretçilerden denizcilik öğrencisi Azra Gündoğdu ise hem doğa hem de tarih içeren bu gezinin kendileri için unutulmaz olduğunu dile getirdi. “Doğayla iç içe olmak bizim için çok kıymetli. Gördüğümüz doğal ve tarihi zenginlikler bize eşsiz bir anı kazandırdı” diye konuştu.
