Demokratik Sol Parti (DSP) Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Karakülçe, korona virüs salgınındaki gelişmeleri ve yerli aşı çalışmalarını değerlendirdi. Yerli aşı üretiminin önemine dikkati çeken Karakülçe, “Yerli aşı üretilseydi şimdi ülkenin geçtiği ekonomik sıkıntılar içerisinde bu kadar dövizi yurtdışına vermez, kimsenin keyfine kalmazdık” dedi. “Ekonominin koşulların dayattığı şekilde bir salgınla mücadele süreci yürütülmeye çalışılıyor” sözleriyle konuşmasına başlayan DSP Genel Başkan Yardımcısı Karakülçe, “Birinci öncelik insan sağlığından ziyade daha çok ekonomik kaygılar… Biz bu süreci en başından beri kötü yönettiklerini söylüyoruz. Biz iktidarımız sırasında ‘kasa attılar’ eleştirilerine çok uğramıştık ancak bugün insanlar ürettiklerini satamıyor, sokağa atıyor. Çünkü arzuladığımız koordinasyon hiçbir zaman sağlanamadı. Kendi kaygıları nedeniyle insan sağlığını merkeze alan bir süreç yönetilmedi böyle olduğunda da bütün fatura toplumun emekçi kesimine, dar gelirli kesimine, işçisine kesildi. Okullarımızı maalesef bir türlü düzene sokamadık, hastanelerde durum kötü. Maalesef bu süreç hiç de doğru yönetilemedi” ifadelerini kullandı.

‘İMKANLAR ISKALANDI’

Aşılama çalışmaları hakkında eleştirilerde de bulunan ve “Bizler ithal aşıya ya da aşılanmaya karşı değiliz ama aşılama noktasında yerli aşı tercihimiz olmalı” diyerek açıklamalarını sürdüren Karakülçe, “Yerli aşı üretilseydi şimdi ülkenin geçtiği ekonomik sıkıntılar içerisinde bu kadar dövizi yurtdışına vermez, kimsenin keyfine kalmazdık. Aşıyı gönderdi ya da göndermedi tartışmalarına da yol açmazdık. Memleketin çoğu enfeksiyona yakalanacak bu sefer de gerekli şartlara sahip olunamadığından bunca emek çöpe gidecek. En büyük korkumuz bu. Bugüne kadar elimizde olan tüm imkanlar ıskalandı, bizi Çin’e, Rusya’ya, Avrupa’ya el açar duruma getirdiler. En başında işi sıkı tutan bir ülke olarak Türkiye bütün bu şartlara öncelik edebilirdi. Bu şansı ne yazık ki kullanamadılar” dedi. Yerli aşı faaliyetlerinin siyaset gündeminde yeterince dile getirilmemesinin de hem ülkemiz açısından hem de salgınla mücadelede ciddi bir handikap olduğunu söyleyen Karakülçe, “Şu anda salgının bir tek gerçeği var; o da şu anda önlenebilirlik konusunda elimizde sadece aşı var. Özellikle yerli ve güvenilir aşının yapılması lazım, ki bu zamana kadar da yapılması gerekiyordu. Elimizde bunca teknoloji varken neden hala aşının üretilemediği sorusu hala cevap bulmayı bekleyen bir soru olarak aklımızda yankılanıyor. Bizim en önemli endişemiz aşıyı üretmesini beklediğimiz bilim insanlarımız ve teknolojik kuruluşlarımızın denek bulamama sorunu. Ben Bilkent Üniversitesi’nin aşı çalışmalarında gönüllü denek olarak yerimi aldım. Bunu herkesin bilinçli bir şekilde düşünmesi gerekiyor. Çünkü bu da farklı bir vatanseverliktir. Ancak en nihayetinde üzerinde durulması gereken nokta, Sağlık Bakanlığı’nın bu işleri daha derli toplu şekilde yapması olacaktır. Gerekli altyapı bir an önce aşı çalışmalarını sürdüren bilim insanlarına sağlanmalıdır. Bizler korona virüs salgınının başından bu yana şahit olduğumuz kör sürecin daha aydınlanmış ve bilinçli bir şekilde yürütülmesini istiyoruz” diye konuştu.

‘KARA BİR LEKE…’

Korona virüs salgını içerisinde turizm sektörünün bu yıl için nasıl bir yol izleyeceği ülke gündeminde tartışılıyor. “Bütün ekonomik gelir damarlarımız kurutulduğu için son damar olan turizmi yeşertip oradan bir şeyler çıkarmak umudunu besliyorlar” sözleriyle gündemi değerlendiren Karakülçe, “Vatandaşını ikinci sınıf vatandaş gibi gösteren başka bir devlet olabilir mi… Bu tarihimizin en kara lekelerinden biridir. Elbette ki turizm önemlidir, tedbirler alınmalı. Fakat o bölge vatandaşını da yabancı turistlerden geri tutamayız. Biz kendi ülkemizde yabancı turistler kadar bile olamadık. Aslında ülkenin en büyük fotoğrafı da burada kendini buldu. Bizler yerli aşı konusunun daha fazla gündemde olması, bu uğurda çalışanların bir an önce gerekli desteğe kavuşmasını istiyoruz. Yerli aşı fırsatı bir kez daha kaçırılırsa bunca emek heba olur. O zaman işte bu turizm için yaptığımız hamlelerden elde edilen parayı da aşı ithal etmede kullanırız ve yine elde var sıfır olur” diye konuştu. Yağmur Gülü / Özel Haber