İnciraltı Gelişim Derneği (İNGEDER) Başkanı Tayfun Karabulut, Arabada Başkan Var programına konuk olarak İzmir'in yarım asırdır çözüm bekleyen kanayan yarası İnciraltı ve Bahçelerarası'ndaki planlama sorununu yerinde anlattı. Başkan Karabulut, Ege Telgraf Gazetesi Yazı İşleri Müdürü Aycan Suphandağlı ve muhabir Yağmur Daştan’ın sorularını da samimiyetle yanıtladı...Balçova’da yaklaşık 5 bin dönümlük alanı kapsayan İnciraltı ve Bahçelerarası yaklaşık 50 yıldır planlama bekliyor” sözleriyle açıklamalarına başlayan Karabulut, “İnciraltı ve Bahçelerarası’nın planlanmasından söz ettiğimizde hemşehrilerimiz ne yazık ki hala Kent Ormanı kısmının bozulmasından ve imara açılmasından endişe duyuyor. Oysa bizim planlanması için mücadele ettiğimiz alan, Kent Ormanı karşısındaki atıl bekleyen kısım. Arazilerimizde geçmiş yıllarda tarımla uğraşırdık. Ancak geçtiğimiz günlerde Ziraat Mühendisler İzmir Şubesi’nin de açıkladığı gibi Balçova Barajı diye bir barajımız var. Bu baraj 1970'li yıllarda İnciraltılı ve Balçovalı çiftçinin ve belediyenin ortak katkılarıyla yapıldı. Barajın kurulma sebebi tarlalarımıza su sağlamaktı ama geçtiğimiz süreç içerisinde şehrin ihtiyaçları gözetilerek yaklaşık otuz yıla yakındır tarlaları sulama suyu bizden alındı ve şehir şebekesinde kullanılmaya başlandı. Hal böyle olunca kuyu suyu kullanmaya başlamıştık. Kuyu suyumuz da her geçen gün azalmaya ve sonrasında çevrede yapılaşma başladı. Yirmi yıl önce ilk defa İnciraltı'na bir alışveriş merkezi ve otel yapıldı. Yapılmasıyla beraber bölgede su akışı değişti. Toprağın yapısında yaşanan bozulma nedeniyle bölgede uzun süre önce tarım yapma olanağı kalmadı. Bunun sonucu olarak İnciraltı; düğün salonları, mangal bahçeleri, nargile bahçeleri gibi kamuya faydasız işletmelerle dolup taştı. Yönetimlere defaatle çağrılarda bulunduk. Odalar maalesef İnciraltı'na ideolojik yaklaşımla bakıyor. İnciraltı'na bilimsel ve vicdani yönle bakılsaydı bugün bu tartışmaları yapmıyor olurduk. Biz odalara bölgeyi beraber gezelim çağrısında bulunduk ve birlikte bu konuları konuşalım dedik. Maalesef randevu bile vermediler. Artık kızgınlıkla takip ediyoruz, kızgın olmamızın sebebi de insanların kibirli olması. Şehir Plancıları İzmir Şubesi, kendi mesleğine zarar veriyor. Çünkü İnciraltı kadim şehir İzmir için çok değerli bir alan. Ama bugün İnciraltı'nın nasıl planlanması gerektiği hakkında görüşü olmayan bir oda yönetimi var. "İnciraltı planlanmasında görüşünüz nedir?" diye sorulduğunda verdikleri cevap ‘Süreci takip ediyoruz, dava açmaya hazırız’ oldu. Başka bildikleri hiçbir şey yok. Bugün has İzmirliler olarak kırgın ve kızgınız” dedi. inciralti-kent-ormaniEN KADERSİZ SÜREÇ’ Planların gecikmesindeki esas nedenin sorulması üzerine Karabulut, şunları aktardı: “İnciraltı planlanma süreci kadar kadersiz bir planlama süreci ülkede yoktur. İnciraltı ve Bahçelerarası halkı kadar mağdur edilmiş bir halk olduğunu düşünmüyorum. 1991 yılında bu topraklara Türkiye Cumhuriyeti olarak turizm bölgesi ilan ediyorsunuz ve o günden sonra hep planlama tartışmaları devam ediyor. 2013 yılında bir plan yapıldı ama maalesef uzlaşma olmadı. Tabir-i caizse devler çarpışınca olan biz çimlere oldu. O günden sonra bölge günden güne mahvolmaya başladı. İzmirliler İnciraltı'na geldiklerinde çevredeki yapılaşmaya baksınlar. Bazı İzmirliler belki de İnciraltı'na geldiğinde şunu diyebilirler, "Ben sera görüyorum, demek ki orada bir şey var". Şunu unutmasınlar, çevrede seralar var ama seralar içerisinde herhangi yetişen bir şey yok. Eğer sera görünümü kalkarsa yetiştiriciler arsa vergisi ödemek zorunda kalacak. Bugün hem İnciraltı toprak sahibi hem de İnciraltı Gelişim Başkanı olarak bir buçuk dönümlük bir arazim var. Bu arazimde ne ticari bir yapı, ne de başka bir yapı var. Ama arazimin üzerinde Narlıdere Metrosu’nun hafriyatları var. Bir tartışma olmasın diye bir şey demedim ama ben bir buçuk dönümlük arazim için her yıl 15 bin lira emlak vergisi ödemek zorunda bırakılıyorum.”

NEDEN GELMİYORSUNUZ?’

İnciraltı planlanmasında şehrin tüm erkanında bir sorun olduğunu görüyoruz” diyerek konuşmalarını sürdüren Karabulut, “İzmir Valisi Sayın Yavuz Selim Köşger’i İnciraltı'nda gezdirmek, yaşanan mağduriyeti göstermek isteriz. İzmir Belediye Başkanımız Sayın Tunç Soyer'i de gezdirmek, göstermek isteriz. Sayın Başkanım neden gelmiyorsunuz? Planların nerede tıkandığını birlikte değerlendirelim. İzmir Ticaret Odası Başkanımız, Ege Sanayicileri ve İş İnsanları Derneği Başkanı, Ege Genç İş İnsanları Derneği Başkanı, sivil toplum örgütleri liderleri... Neden İnciraltı planlanmasını sadece buradaki toprak sahipleri yapıyor? Yarın planlanma olduğunda verilen yemeklere katılmayacak mısınız? Hep beraber "İnciraltı planlarını biz de görmek istiyoruz" demeyecek misiniz? İnciraltı planlanırken "Şu da olsun" demeyecek misiniz? O zaman neden bekliyorsunuz?” sorusunu yöneltti. ingeder-tayfun-karabulut

SAHİP ÇIKILMIYOR’

2015 ve 2020 yıllarında İnciraltı’nın bir EXPO süreci yaşadığını hatırlatan İNGEDER Başkanı Tayfun Karabulut, “Bu süreç için bilim insanlarının hazırladığı raporlar var. 2020 EXPO'sunda Meclis’ten kanun geçti. Kanun geçerken İnciraltı'nın değerine dair açıklamalar yapıldı. Bu açıklamalarda da kentin kimliğine yakışacak sağlık turizmi öne çıktı. Doğrusunu söylemek gerekirse “Yeşildere’de EXPO’su” açıklamalarını duyunca tüyler diken diken oluyor. Açıklamaları okuyunca ilk aklımızdan geçen "İnşallah Yeşildere'nin kaderi de İnciraltı gibi olmaz" oldu. Çünkü EXPO çok değerli uluslararası bir organizasyon ve bunu İzmir her yönüyle hak ediyor ama maalesef gereken birlik ve beraberlik kavramımız yok, İzmir kendi insanına sahip çıkmıyor. Biz onun üzüntüsünü yaşıyoruz” dedi.

DAVALARLA SALDIRI ALTINDA’

İnciraltı ve Bahçelerarası’nda 100 yılı aşkın süredir yaşayan has İzmirli aileler var” ifadeleriyle devam eden Karabulut, “Geçtiğimiz günlerde konu ile ilgili İzmir erkanından bir kişiyle tartışırken "Birçok sermaye oradan yer aldı. En fazla 100 yerli kalmıştır" dedi. Utanılacak noktadalar, insanlar artık pişkinliğe vurmuşlar. Çünkü burada 100 aile kaldığı hatalı bir bilgi. Düzeltmemiz için fırsat verseler gerekli düzeltmeyi de yaparız. Bugün bu bölgede 2 bin 600 hak sahibi var. Bunun yüzde 50'ye yakını el değiştirdi. Bugün bu bölgede has İzmirli en az 500'e yakın aile var. ‘Bu bölgeyi sermaye aldı, bırakalım kalanı da alınsın’ mı demek isteniliyor? Bu toprak, İzmir'in toprağı. Bunu söylemekten utanıyorum ama İnciraltı ve Bahçelerarası toprak sahibini sermaye tenhada yakalamaya çalışıyor. Tenhadan kastım ‘izale-i şuyu davaları’. İzale-i şuyu davalarıyla bu bölge son zamanlarda ciddi bir saldırı altında. Bu konudan dolayı İnciraltı toprak sahibinin morali bozuk, umutsuzluğa kapılan çok sayıda insan var. Bugün Kent Ormanı’nın otoparkında yer yok. Artık İnciraltı toprak sahibi karşısında bulunan arazilere değnekçilik yapıyor. Utanç verici bir şey. Maalesef bu utanç İzmir'indir. İzmir erkanının İnciraltı'na sahip çıkması gerekir. Sessiz kalarak sadece sermayeye hizmet ediyorlar. Eğer gönüllerinden bu geçmiyorsa bile maalesef sonuç buna geliyor. Tek isteğimiz tüm İzmir'in İnciraltı'na sahip çıkmasıdır” açıklamalarında bulundu. Son olarak tüm İzmir’e seslenen Karabulut, “İnciraltı bugün gerçekten kenarından kıyısından kemiriliyor... Belki farkındasınız belki de değilsiniz... Gelip geçerken bu bölgeyi sadece ‘Yol’ olarak değerlendirmeyin. İnciraltı, Bahçelerarası ve bizler her geçen gün yok oluyoruz. Yok olursak yarın öbür gün İnciraltı ve Bahçelerarası gaddarca değişebilir. Vicdani olarak bizler dedelerimizin diktiği ağaçlara dokunamıyoruz ama yarın buraya gelecek olan kişi gaddarca her yere dokunur. Bunun ardındanda sizin de çocuğunuz kalabilir, gelecek nesiller kalabilir... İnciraltı ve Bahçelerarası’nın planlanması için herkesin yapabileceği bir katkı vardır. İnciraltı ve Bahçelerarası yalnız kaldığı mücadeleyi kaybediyor. İzmir’in sessiz erkanı artık ses verin. Lütfen desteklerinizi esirgemeyin ” diye konuştu.

Meclis kapanmadan tamamlanacak sözü...

En son yaptığınız Ankara görüşmelerinizde size neler söylendi? Planlama süreci en son hangi noktadaydı?” sorusunu yanıtlayan Karabulut, “İnciraltı planlama süreci 2016 Kasım ayında İzmirli Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım talimatıyla başladı ama ne hikmetse ondan sonra bir sürü gecikme oldu. 2020 yılının ağustos ayında köprüye çıkıp Cumhurbaşkanımıza yaptığımız çağrıdan sonra Ankara gerçekten işi ele aldı. O günden sonra Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın İnciraltı'nı duyduğunu hissettik. AK Parti İzmir Milletvekili Sayın Mahmut Atilla Kaya'nın gayretleriyle süreç hız kazandı. O tarihlerde bize Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tabiat Varlıkları Genel Müdürü’yle yaptığımız toplantıda 2021’in ocak ayında planları askıya alacaklarını söyledi. Maalesef olmadı. 2021 Şubat ayında İzmir'e gelerek İnciraltı ve Bahçelerarası toprak sahipleriyle İnciraltı'nda buluşup bizi dinlediler. Biz beklentilerimizi kendilerine aktardık. "Bayramda planları çıkarıp size çifte bayram yaşatacağız" dediler, maalesef o da olmadı. Yine AK Parti İzmir Milletvekili Sayın Mahmut Atilla Kaya'nın kamuoyunda yaptığı açıklamayla İnciraltı toprak sahipleri büyük bir heyecan yaşadı. 2022 Ocak ayında bütün planların yılbaşında çıkacağı söylendi, o da olmadı. Geçtiğimiz günlerde Sayın Mahmut Atilla Kaya ile bir temasımız oldu. Yakın zamanda bir Ankara programı yapılacağını ve inşallah Meclis kapanmadan İzmir’in kadersizi olan İnciraltı’nın planlanma çalışmalarının biteceği bilgisini verdi. İnşallah bu duyduğumuz söz, planlama sürecinin son sözü olur” dedi. YAĞMUR DAŞTAN / ÖZEL HABER