“En büyük engel sevgisizliktir” demişler… 3 Aralık Dünya Engelliler Günü öncesinde her insanın engelli adayı olabileceğini bir kez daha hatırlatan Türkiye Beyazay Derneği İzmir Şube Başkanı Salih Arıkan, özellikle pandemi döneminde artan sorunları anlattı, herkese daha duyarlı olunması konusunda çağrı yaptı. Başkan Arıkan, “Hepimiz yeni bir döneme girdik. Sağlığın önemini artık herkes daha fazla anlıyor. Yolumuzu artık adeta el yordamıyla buluyoruz, çünkü daha önce çok da rastlamadığımız bir durum. Evet, hemen her gün birçok kesim için kararlar alınıyor. Tabi, bu durum engellileri de yakından ilgilendiriyor. Başından bu yana aldığı doğru kararlar nedeniyle İzmir Valiliği’ni tebrik ediyorum; eylül ayından bu yana engelli bireyler için idari izin kararı çıkarıldı. Ancak ne yazık ki Türkiye genelinde bütünleyici bir politika oluşturulmadı. Toplu taşımada ne yazık ki hala kalabalıklar var. Bazen oturacak yer bulmakta bile zorlanıyoruz. Daha önce yerel yönetimlerden yemek yardımı alıyorduk ancak bu süreçte bu destekler biraz daha azaldı. Biliyorsunuz, artık ulaşımda HES kodu zorunluluğu geldi. Başvurular için uzun kuyruklar olduğu da kamuoyuna yansıdı. Tabi bu süreç biraz daha uzatıldı ancak en azından internet üzerinden başvururlar yapılabilirdi diye düşünüyoruz. Bu ayrımcı bir uygulama. Her geçen gün bulaş riski artıyor… İnsanla temas daha riskli sayılıyor. Bu anlamda bizler bir an önce tüm engelli dostlarımızı kapsayacak nitelikli adımlar atılmasını bekliyoruz” dedi.

‘EL UZATMIYORLAR’

Toplumsal anlamda da birtakım sorunlarla yüzleşmek zorunda kaldıklarını belirten Başkan Arıkan, “Gönüllüler konusunda biraz dertliyiz. Eskiden bizlere yardım edecek kişiler bulabiliyorduk ancak risk arttıkça insanlar haklı olarak birbirinden daha uzak duruyorlar. Sosyal yardımlaşmanın biraz daha azaldığını düşünüyorum. Tabi bu durumun hem maddi hem de manevi boyutu var. Devletimiz bazı engelli arkadaşlarımıza 1000 lira salgın yardımında bulundu ancak bunun üzerine bir şeyler daha eklenebilirdi. Mesela gıda yardımları bu süreçte deva olacaktır. Eskiden insanlar yolda yürürken engellilere izinsiz yardım ettikleri için biraz şikayet ediyorduk ancak bu sefer gerçekten ihtiyaç olduğunda bile hastalık bulaşabilir çekincesiyle el uzatmıyorlar” ifadelerini kullandı.

‘PSİKOLOJİK ENGEL’

Normalde de engelli birçok bireyin aktif bir şekilde hareket edemediğini ancak bu durumun korona virüs salgını nedeniyle daha da arttığını belirten Arıkan, “Örneğin, ben görme engelli bir bireyim. Arkadaşım ise yürüme engelli. Bu dönemde hareket kabiliyetimiz iyice azaldı. Eskiden az da olsa dışarıya çıkıp hareket edebiliyorduk, şimdi bu da oldukça güç… Evlerde spor yapmamız gerekiyor ancak bunu da tam anlamıyla yerine getiremiyoruz. Birçok engelli arkadaşımız korona virüs döneminde kilo aldı. Engelimizin yanında başka hastalıklarla da mücadele etmek zorunda kalıyoruz. Bu da bizim için farklı sıkıntılar doğuruyor. Uzun süre izole durumda olmanın getirdiği psikolojik sorunlar da gün yüzüne çıkıyor. Tamam, insanlar izole olabilir ama en azından telefonla da görüşebilir. Ya da gündelik hayatta nasıl bir program izlememiz gerektiği konusunda destek olabilirler. Bizim de konuşma, diyalog kurma ihtiyacımız olabiliyor. Bu süreçte engelliler daha da yalnız kaldı. Mesela, arkadaşımızın eli yok ve maskesini takamıyor… Sanki ikinci ya da üçüncü bir engelle daha karşılaştı. Bu da psikolojik engel… Yalnız ve yardımsız kaldık” dedi.

‘ESKİDEN ŞANSLIYMIŞIZ’

Pandemi döneminde insanların bir kez daha yaşamlarını ve hayata bakış açılarını sorgulamaları gerektiğini belirten Arıkan, şu açıklamaları yaptı: “Aslında insanların engellileri daha fazla anlaması ve daha çok yanında olması gereken bir süreçteyiz. Her olayın kötü yönü olduğu gibi iyi yönünün de olduğunu düşünüyorum. Her felakette büyük sıkıntılar çekiyoruz ama maneviyatın da güçlendiğine şahit oluyoruz. Gerçekten çok iyi niyetli bir toplumuz ancak bazen nerede ve nasıl davranmamız gerektiğini kestiremiyoruz. Bizler her zaman ‘Yeter ki yüreklerde engel olmasın’ diyoruz. Bizler de şu anda kendi yaşamımızı sorguladığımızda ‘Meğer eskiden ne kadar şanslıymışız’ diyoruz. Çünkü eskiden kapı önünde daha olsa dışarı çıkabiliyor, bir iki esnafla sohbet etme fırsatı yakalayabiliyorduk.” Son olarak tüm duyarlı kalplere seslenen Başkan Arıkan, “Aslında baktığınızda tüm insanlar birbirinden farklı. Hiçbirimiz saç rengimizle, göz şeklimizde ya da vücut tipimizle birbirimize benzemiyoruz. Engelin de aslında bir hastalık değil bir farklılık olduğunu bir an evvel anlamak gerekiyor. Birbirimizin her zaman yanında ve yakınında olalım. Hepimiz zor dönemlerden geçiyoruz. Belki sizin bir yaşadığınız zorluğu biz iki ya da üç olarak yaşıyoruz. Bunu unutmayarak bizlere karşı biraz daha duyarlı olarak yaklaşırsanız çok daha mutlu olacağız” diye konuştu. Yağmur Gülü / Özel Haber