Çöp bertaraf ve ayrıştırma tesisi konusunda büyük sıkıntı yaşayan ve bu krize yıllardır çözüm bulunamayan İzmir’de depremin ardından bir başka sorun daha ortaya çıktı. Kent genelindeki hafriyat sahaları ve moloz döküm alanlarının yetersizliği nedeniyle yaşanan sıkıntılar bir yana, depremde hasar gören ve yıkımı devam eden binalardan çıkan malzemenin nereye döküleceği ise halen büyük bir soru işareti. Deprem esnasında yıkılan ve depremden sonra acil olarak yıkımına başlanan binalar için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Kemalpaşa’da özel bir hafriyat döküm alanı tahsis etti. Ancak ilerleyen zamanda yıkılacak binaların molozlarının döküleceği bir hafriyat döküm alanının bulunmaması büyük bir sorun oluşturuyor.

BÜYÜK KRİZ!

Ege Hafriyatçılar Kooperatifi Başkanı Bekir Arduçlu, önümüzdeki aylarda İzmir’i bu anlamda büyük bir kriz beklediğine dikkati çekerek, depremin ardından bir kez daha önem kazanan kentsel dönüşüm konusunun bu sebepten ötürü aksayabileceğini belirtti. Arduçlu, “Bakanlığımız 10 ilçede 4 bin 239 bağımsız bölümün yıkılarak kentsel dönüşüm kapsamında yeniden yapılmasına karar verdi. Kendiliğinden çöken 18 bina ve daha sonra yıkılan toplam 50’ye yakın bina için Kemalpaşa’da geçici bir hafriyat döküm alanı tahsis edildi. Daha sonra yıkılacak binaların hafriyatının nereye döküleceği belli değil. İzmir’de zaten moloz ve inşaat kırıntısı için döküm yeri olmadığı için yeni yıkılacak binaların molozlarının nereye döküleceğini bilmiyoruz. İzmir Ticaret Odası ve Ege Hafriyatçılar Kooperatifi olarak İzmir Büyükşehir Belediyesi, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ve ilçe belediyelerimizle birçok toplantı yaptık. İzmir’in her bölgesinde 100’er dönümlük bir alan tahsis edilmesini ve geri dönüşüm kapsamında bir tesis kurulmasını istedik. Bu tesis hem moloz alırken hem de dönüştürüp satarken para kazanacak. Ama hiçbir sonuca varamadık. Bugün paranızla bile molozunuzu dökemiyorsunuz. Hafriyat döküm alanı kentsel dönüşüm kadar acil bir sorun. Eğer önlem alınmazsa önümüzdeki aylarda İzmir’in her yerinde moloz göreceğiz. İnsanlar buldukları boş araziye moloz dökecek. Bunu döken vatandaşı suçlayamayız, çünkü döküm alanı yok. Çimentaş ve Batıbeton’un alanlarını Büyükşehir Belediyesi'ne önerdik. Bu şirketlerin ruhsatlarının devam ettiğini söylediler. ‘Döküm yeri bulamıyoruz’ diyemeyiz. Acilen döküm yeri bulmak zorundayız. 50 bina için geçici bir çözüm ürettik ama 500 binanın molozunu nereye dökeceğiz? Biz İzmirli hafriyatçılar olarak kentteki molozları temizlemek için geceli gündüzlü çalışacağız. Ancak belediyenin de ivediyle bir moloz döküm alanı göstermesi gerekiyor” dedi.

‘DÖNÜŞTÜRÜLMELİ’

İzmir genelinde yaşanan krizin ilerleyen süreçte daha da derinleşeceğini iddia eden Arduçlu “Aynı zamanda bu molozların ekonomiye kazandırılması da mümkün. Fakat İstanbul’da, Ankara’da, Avrupa’da ve Türkiye’de birçok yerde geri dönüşüme sokulan ve ekonomiye yeniden kazandırılan bu malzemeyi değerlendiremediğimizden ötürü de bir kayıp yaşıyoruz. İzmir'in farklı bölgelerinde yeni geri dönüşüm tesislerine ihtiyacımız var. Sadece moloz döküm alanı yetmez. Çıkan bu malzemenin yeniden kullanılması ve doğaya kazandırılması lazım. Molozu bertaraf etmeyin, dönüşüme sokun. Çıkan hafriyat ayrıştırıldığı takdirde, beton, demir, ahşap yeniden kullanılabilir. Gerekirse bize çıkan malzeme için alım garantisi versinler, tesisi de biz yapalım. Sadece Yelki'de bir alan var. Tüm kentin molozu buraya gidiyor ve içerisinde beton artığı hariç malzeme varsa yani ayrıştırılmamış ise kabul edilmiyor. İzmir’de şu anda faaliyet gösteren 2500 kadar moloz taşıyan kamyon var. Hepsi İzmir trafiğinin içine giriyor. Bunlar günde ortalama 2 sefer çalışıyor. Yarattıkları trafik ve çevre kirliliği de cabası... Bu işin farklı bir boyutu da kentsel dönüşüm gerçeğidir. İzmir’de toplamda yıkılması gereken 4424 adet riskli bina var. Bu sadece depremden kaynaklı. Bunun haricinde devamlı hareket halinde olan bir kentsel dönüşüm süreci var. Şimdi depremden sonra dönüşümde ciddi bir yükseliş yaşanacaktır. Buralardan çıkacak molozu dökecek yer yok. Yaşanan yokluktan ötürü her yere kaçak moloz dökülüyor. İnsanları ister istemez suç işlemeye teşvik ediyorlar. Ama bunun suçlusu biz değiliz. Biz parasını da verip bu molozu dökmek istiyoruz fakat yer yok.” ifadelerini kullandı. Erman Şentürk / Özel Haber