Memduh GÜNEY/EGE TELGRAF-Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) nisan ayı enflasyon rakamlarını açıkladı. Açıklanan verilere göre enflasyon nisan ayında aylık bazda 3,18 artarken yıllık enflasyon oranı yüzde 69,80’e yükseldi. DİSK-AR’ın enflasyon verilerine yönelik yaptığı açıklamada TÜİK tarafından açıklanan gıda enflasyonunun yüzde 68,5 olduğuna dikkat çekildi ve 2005 yılından itibaren gıda fiyatlarının 32,4 kat artış gösterdiği vurgulandı. Gübrenin, tohumun, yemin ve petrolün pahalılığına dikkati çeken Prof. Dr. İbrahim Attila Acar, “Mazotun, benzinin ve birçok ürünün fiyatı hala yüksek. El birliğiyle bunları yükseltmeye devam ediyoruz. Tüketim talebi yüksek olduğu müddetçe fiyatlar artmaya devam edecek. Ülkemizin kendi petrolü yok. Bu noktada petrol yönetimini kısabiliriz. Enflasyonu tetikleyen bir diğer faktörün tüketici davranışları olduğunu da unutmamamız gerekir” dedi.
‘NE ALIRSAN KAR’ BİTMELİ
Konuyla ilgili örnekler veren Acar, “İngiltere’de tüketici dernekleri yumurta fiyatlarından şikayetçi olduklarında fiyatları protesto etmek için yumurta yemiyor. Taksi fiyatlarından şikayetçi olduklarında taksiye binmiyorlar. Ona göre bir iş planı yapıyorlar, ardından bunun karşılığını alıyorlar. ‘Ne alırsan kar’ mantığından vazgeçmemiz lazım. Ukrayna-Rusya savaşı çıktığında ayçiçeğinin kalmayacağı söylendi, vatandaş akın akın marketlere ayçiçek yağı almaya gitti. Ardından ayçiçeği fiyatları bir anda iki katına çıktı. Bu algıların yönetilmesi lazım” diye konuştu.
“TL’DEKİ KAYIP ETKİLİ”
Tüketiciyi Koruma Derneği İzmir Şube Başkan Yardımcısı Fatih Kurtoğlu gıda enflasyonunu Türk Lirası’nın kaybettiği değere bağlayarak, “TL’nin değer kaybı devam ettiği için gıda fiyatlarının TL bazlı düşmesi mümkün değil. İthal girdi maliyetleri gıda fiyatlarını artırıyor. Fiyatlar emekliler ve asgari ücretli çalışanlar için ciddi bir problem haline geldi. Et fiyatları neredeyse bin lirayı buldu. Aslında fiyatlar dolar bazlı olarak aynı ancak TL değer kaybettiği için biz sürekli daha pahalı gıda almaya devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.
“İYİ Kİ PAZARLAR VAR”
“Antalya’dan ürünü bedavaya alsam buraya geldiğinde 7-8 liraya satmam gerekir” diyen İzmir Pazarcılar Esnaf Odası Başkanı Hamdin Erişen, “Portakalın sonuna geldik, fiyat ondan yüksek. Erik, çilek yeni çıktığı için pahalıdan gidiyor. Bir de unutmamamız gereken önemli bir husus var. Pazaryerleri olmasa alışveriş merkezleri vatandaşları daha zor duruma sokar. Şimdi sattıklarından daha pahalıya satarlar. Çünkü orada kredi kartıyla alışveriş imkanı var. Biz artık şu anki fiyatlar için ucuz diyoruz, bedavaya mı satalım. Akaryakıtta zaman zaman indirimler oluyor ancak 2 lira zam yapıp 50 kuruş indirim yapıyorlar. Türkiye’de fiyatı düşmeyecek belli başlı şeyler var. Akaryakıt ne yazık ki bunlardan biri. Biz de fiyatlarımızı ona göre belirliyoruz. Vatandaş alabilsin, evine eli boş gitsin istemiyoruz. Ancak bizlerin de yaşadığı zorluklar var. Bugünlerde fiyatlar normal gibi, umarım yükselmez” diye konuştu.
