HyperIgM sendromu, nadir görülen genetik bir bağışıklık yetmezliği hastalığıdır. Bağışıklık sisteminde önemli bir rol oynayan antikorların doğru şekilde üretilememesi ile karakterize edilir. Normalde bağışıklık sistemi, bakteriler ve virüsler gibi patojenlere karşı korunmak için farklı antikor türleri üretir. Ancak bu hastalıkta, bağışıklık sisteminin sadece IgM antikoru üretmesi ve diğer antikor sınıflarına dönüşememesi hastalığın adını almasına neden olmuştur.
NEDEN OLUŞUR?
HyperIgM sendromu, genellikle X kromozomunda bulunan genetik mutasyonlar nedeniyle oluşur. Bu hastalık, X kromozomunda bulunan CD40L (CD40 Ligand) genindeki mutasyonlardan kaynaklanır. Bu gen, bağışıklık sistemi hücreleri arasındaki iletişimi düzenleyen kritik bir rol oynar. CD40L, B hücrelerinin T hücrelerinden aldığı uyarıları doğru şekilde anlamasını ve yanıt vermesini sağlar.
Bağışıklık sisteminde normal şartlarda B hücreleri, patojenlere karşı yanıt olarak IgM antikorları üretir. IgM antikorları, vücutta ilk savunma hattını oluşturur. Ancak bağışıklık sisteminin efektif bir şekilde çalışabilmesi için IgM antikorlarının, daha spesifik ve etkili antikor sınıflarına dönüşmesi gerekir. Bu dönüşüm, IgM antikorlarının IgG, IgA ve IgE gibi diğer antikor sınıflarına dönüştürülmesiyle gerçekleşir. Bu dönüşüm, CD40 ve CD40L arasındaki etkileşim sayesinde mümkün olur.
HyperIgM sendromunda, CD40L genindeki mutasyonlar, bu dönüşüm sürecini bozar. Sonuç olarak, B hücreleri sadece IgM antikorları üretir ve bu antikorlar diğer antikor sınıflarına dönüşemez. Bu, bağışıklık sisteminin enfeksiyonlara karşı daha az etkili olmasına neden olur çünkü IgM antikorları, diğer antikor türlerinin sağladığı hedefe yönelik bağlanma ve patojenlerin nötralize edilmesi gibi fonksiyonları yerine getiremez. Ayrıca, bu mutasyonlar, T hücrelerinin B hücrelerine gereken sinyalleri iletme yeteneğini de etkiler, bu da bağışıklık sisteminin genel performansını daha da zayıflatır.
BELİRTİLER
HyperIgM sendromu olan hastalarda, özellikle çocukluk çağında tekrarlayan ve ciddi enfeksiyonlar sıkça görülür. Solunum yolu enfeksiyonları, sinüzit, pnömoni ve cilt enfeksiyonları yaygın belirtiler arasındadır. Bu hastalar aynı zamanda kronik ishal, karaciğer hastalıkları ve büyüme geriliği gibi sorunlarla da karşılaşabilirler. Hastalığın teşhisi, kan testleri ve genetik analizlerle konur. IgM antikor seviyeleri normalden yüksek, IgG ve diğer antikor türlerinin seviyeleri ise düşük bulunur.
YÖNETİM SEÇENEKLERİ
HyperIgM sendromu için en yaygın tedavi yöntemi, immünoglobulin replasman tedavisidir. Bu tedavi, hastalara eksik olan IgG antikorlarını sağlamak amacıyla düzenli olarak damar yoluyla immünoglobulin verilmesini içerir. Ayrıca, hastaların enfeksiyonlara karşı korunması için profilaktik antibiyotik tedavisi de yaygın olarak uygulanır. Bununla birlikte, hastalığın tam olarak tedavi edilebilmesi için kemik iliği nakli gerekli olabilir. Kemik iliği nakli, bağışıklık sistemi hücrelerinin sağlıklı bir şekilde yeniden yapılandırılmasına yardımcı olabilir ve hastanın hayatını tamamen değiştirebilir.