MEMDUH GÜNEY-EGE TELGRAF-Ege Üniversitesi Yusuf Vardar MÖTBE Kültür Merkezi kapılarını Teknoloji ve Sanayi Bakanı Mehmet Fatih Karcı ve Türkiye’nin ilk astronotu Alper Gezeravcı’ya açtı. Üniversitenin akademisyenleri ve öğrencilerinin yoğun talep gösterdiği konferansa AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, Türkiye Uzay Ajansı Başkanı Yusuf Kıraç da katılım sağladı. Açılış konuşmasını Ege Üniversite Rektörü Prof. Dr. Necdet Budak gerçekleştirdi. Konuşmayı devralan AK Parti İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Hamza Dağ, “Bugün Türkiye ilk astronotunu uzaya gönderebiliyorsa ve nice başarı hikayesi yazabiliyorsa hem son 21 yılda atılan istikrarlı adımların hem de güçlü gençlerin sayesinde olmuştur. Türkiye yüzyılında İzmir’e hak ettiği değere kavuşturma hayalimiz var. Hayata geçireceğimiz projelerle İzmir’i bilişim ve teknolojinin merkezi yapacağız” ifadelerini kullandı. Astronot Gezeravcı, uzay deneylerini anlatarak “Bilimin olduğu her yerde olmak zorundayız” dedi.
‘EGE ÜNİVERSİTESİNE SÖZ’
Sanayi ve Teknoloji Bakan Mehmet Fatih Karcı, Ege Üniversitesi’nin daha iyi şartları hak ettiğini söyleyerek üniversite öğrencilerine yeni bir kongre merkezinin de sözünü verdi. Karcı, “Biz, her daim ifade ediyoruz; Türkiye’nin gücü genç, dinamik nüfusundan geliyor. Dünyayı yenilikçi teknolojiler dönüştürüyor ve buna genç insanlar adım atıyor. Türk gençliği kabiliyetlerini bütün dünyaya ispat etti. Bu alan en çok da sanayi ve havacılık oldu. Bizim mühendislerimize imkan tanındığında, önündeki engeller kaldırıldığında zaten alanlarında en başarılı işleri yapabileceklerdir. Ümit ediyoruz ki bu başarı hikayesi uzay alanına da taşınsın” ifadedlerini kullandı.
KARCI MÜJDEYİ VERDİ!
Türkiye’nin bilim ve teknoloji alanında iddialı olduğunun altını çizen Karcı, “Biz 20 yılda uzay teknolojilerinde önemli bir kabiliyet kazandık. Bir birikim ve deneyim elde ettik. İlk defa buradan açıklıyorum, Türksat 6A’yı önümüzdeki 3-4 ay içerisinde uzaya göndererek kendi haberleşme ağını üreten 10 ülkeden biri olacağız. Bizim aya erişme iddiamızı alaya alanlar olduğunu biliyorum. Biz bu kabiliyetimizi üst seviyelere çıkarmak istiyoruz. Eğer kendi hibrit motor teknolojimizi kullanabilirsek uzay ekonomisinden pay alabiliriz. Biz, ‘Bilim insanlarımızın ufkunu uzaya taşıyacağız’ dedik. Bizim insanlarımız da bizim astronotumuzla bu çalışmaları yapacaklar. Bu bir ilktir, son olmayacaktır. Türkiye uzay misyonlarına devam edecektir” açıklamalarında bulundu.
‘TÜRKİYE CUMHURİYETİ 100 YILLIK TARİHİ BOYUNCA BÖYLE BİR İŞE GİRMEMİŞTİ
Uzaya gitme hazırlık sürecini anlatan astronot Alper Gezeravcı, çocukluk hayalini gerçekleştirdiğini söyledi. Gezeravcı: “Hasbelkader uçuş alanında deneyim yaşayabilmiş bir kardeşiniz olduğum halde iş uzaya geldiğinde bir adım durup boynumu bükmek zorunda kalıyordum. ‘Bu hayaller, başka çocukların hayalleri’ diyordum. Konu uzay olunca bu alanda hayal kurmaktan uzak duruyordum. Daha sonra Türkiye Uzay Ajansı’nın açıkladığı kriterleri takip etmeye başladım. Başvuru yapmak yerine bir düşünce sürecinin içerisine girmek zorunda kaldım. Hayal bile etmekten uzak durduğum konuda ülkemiz bununla ilgili bir adım atacaktı. Bu işi yapmış olan astronotların, süreci yöneten ajansların kaynaklarını okumaya başladım. Türkiye Cumhuriyeti 100 yıllık tarihi boyunca böyle bir işe girmemişti. Cumhurbaşkanımız açıklama yaptı. Aday olarak hiçbir bilgiye vakıf değildim. Eğitimlere ve testlere tabii tutuldum. Deprem dolayısıyla eğitimlerimiz biraz aksadı. Sonra kaldığımız yerden eğitimlere devam ettik ve süreç bu şekilde ilerledi. Bünyenizde taşıdığınız potansiyelden zerre kadar şüpheniz olmasın. Lütfen potansiyelinize her daim güvenin” ifadelerini kullandı.
‘İLK ADIM’
Uzayda özgün deneyler gerçekleştirdiğini söyleyen Gezeravcı, “Ben, bilim insanı değilim. Elektrik- elektronik üzerine mühendislik eğitimi almış bir insanım. Şu an da pilot olarak uçuyorum. Bu konuda bilim deneyi yapan bilim insanlarımızı tebrik ediyorum. Bizler kendi deneylerimiz kendimiz yaptık. Daha önce giden insanlardan farklı olarak kendi alanında özgün çalışmalara imza attık. Bir anne-baba için yürümek, çocuğunun ilk adım atması çok değerlidir. Bu da bu ülkenin çocuğunun attığı ilk adımdı” dedi.
