Memduh GÜNEY/ EGE TELGRAF- Günümüzde ilişkilerde sıklıkla karşılaşılan pasif-agresif kişilik bozukluğu, bireyin duygusal zorluklarını ifade etme şeklinde kendini gösteren karmaşık bir durumdur. Ancak bu durumu anlamak ve tanımak, sağlıklı ilişkilerin temelini oluşturabilir.

Pasif-Agresif Kişilik Bozukluğu Nedir?

Pasif-agresif kişilik bozukluğu, bireyin içsel öfkesini ve düşmanlığını doğrudan ifade edememesi durum. Bu kişiler genellikle dolaylı yollarla tepki gösterir, eleştirilerini gizli bir şekilde ileterek veya işbirliğine yanaşmadan direnç göstererek duygusal tahribatlara neden olabilirler.

Belirtiler ve Anlama Yolları

Dolaylı Eleştiriler: Pasif-agresif kişiler, duygusal rahatsızlıklarını doğrudan ifade edemedikleri için dolaylı eleştirilerle ifade ederler. Örneğin, "Herkes zaten seninle anlaşmakta zorlanıyor" gibi ifadeler kullanabilirler.

İşbirliğine Direnç: Pasif-agresif bireyler, işbirliğine yanaşmamak veya anlaşmazlık çıkarmak gibi yöntemlerle duygusal mesajlarını iletirler. Ortak kararlar almakta direnç gösterirler.

Sürekli Gecikmeler ve İşlerin Unutulması: Pasif-agresif kişiler, taahhütlerini yerine getirmekte zorlanabilirler. Gecikmeler, unutkanlık veya sürekli mazeretler bu durumu yansıtabilir.

Duygusal Geri Çekilme: Zor bir konuda konuşmaktan veya çatışmayı çözmekten kaçınarak, pasif-agresif bireyler duygusal olarak geri çekilebilirler.

Kültürel Alışveriş: Dünya gençlerinin kültürel deneyimlerde buluşması Kültürel Alışveriş: Dünya gençlerinin kültürel deneyimlerde buluşması

Manipülatif Davranışlar: Pasif-agresif bireyler, çoğu zaman çevrelerindeki kişilere karşı manipülatif davranışlarda bulunabilirler. Bu, duygusal bir çatışmayı çözmek yerine, durumu daha karmaşık hale getirebilir.

Nasıl Yardım Alınır?

Pasif-agresif kişilik bozukluğuyla başa çıkmak, genellikle uzman yardımını içerir. Terapi, bireye duygusal ifade becerilerini geliştirme, iletişim becerilerini güçlendirme ve sorunları daha etkili bir şekilde çözme konusunda yardımcı olabilir.

Pasif-agresif kişilik bozukluğu, hem bireyin hem de ilişkilerin uzun vadeli sağlığı üzerinde olumsuz etkiler bırakabilir. Bu nedenle, bu durumu anlamak ve ele almak önemlidir.

Kaynak: Ege Telgraf