A.BUĞRA TOKMAKOĞLU / KEŞFETSEK-Ülke gündemi o kadar değişken ki yüzümüzü güldürecek en küçük bir paylaşıma, ana ihtiyacımız her zamankinden daha fazla var. Büyük deprem felaketinin vurduğu Türkiye’de günlerdir iyi, sevindirici haberler bekliyoruz. Deprem bölgesinde yakınları olanlar uykusuz günler geceler geçirirken, tüm Türkiye bölgedeki yıkımın olumsuz etkilerinin bir an önce ortadan kaldırılabilmesi için yoğun mücadele veriyor. Başta kamu kurumları ve yerel yönetimler olmak üzere sivil toplum kuruluşları ve gönüllüler tüm imkanlarını deprem bölgesine aktarmış durumda. Bölgede hala ciddi sıkıntılar var. Dilerim bu sıkıntılar da en kısa zamanda elbirliği ile çözülür. Tüm bu olumsuzluklara ve psikolojimizi hırpalayan tüm sürece rağmen tıp doktorları, psikologlar ve psikiyatristler bir an önce gündelik rutine dönülmesi ve yavaş yavaş gerçek yaşama dönülmesi gerektiğini vurguluyor. Hepimizin acılarını anmak, bir daha olumsuzluklarla karşılaşmamak adına bilime güvenmeli ve inanmalı, siyasileri ve etki mercilerini toplumsal taleplerle gereken önlemlerin alınmasına ve denetim süreçlerinin daha sağlam bir şekilde uygulanması adına yönlendirmeliyiz. Bu dönemde sağlığımızı korumak ve sorumluluklarımızı yerine getirecek enerjiyi bulabilmek için ise doğayla baş başa vakit geçirmek, şehir yaşamından ve kalabalıklardan uzaklaşarak kendimize zaman ayırmaya çalışmamız gerekiyor. DOĞAYA KAÇIŞ ROTALARI Cunda, Ayvalık, Balıkesir: Resmi adı Alibey Adası olan Cunda, Ayvalık ve Kuzey Ege’nin en popüler tatil merkezlerinden. Tarih boyunca Cunda, Moshonisia, Kokuluada isimleriyle anılan ada Alibey ismini Kurtuluş Savaşı sırasında Yunanlara teslim olmayıp silahlı mücadeleye başlayan ilk birliğin kumandanı Yarbay Ali Çetinkaya’dan alıyor. Nüfusunun çoğunu Girit ve Midilli’den 1924 nüfus mübadelesiyle gelen Türklerin oluşturduğu Cunda’da yaşlılarının çoğu Yunanca biliyor. Huzurun, doğanın, tarihin ve tatilin adresi olan Cunda, kendine has bozulmamış dokusuyla bölgenin en tanınan tatil destinasyonu. Akçay, Edremit, Balıkesir: Balıkesir, Edremit’e bağlı bir sahil beldesi olan Akçay, Türkiye‘de turizmin başladığı ilk destinasyonlar arasında. Edremit ilçe merkezine 8 kilometre uzaklıkta yer alan Akçay’da sahil boyunca uzanan yazlık ve tatil sitelerinde daha çok emekli ve yaş ortalaması yüksek kesim yaşıyor. Edremit Körfezi üzerinde, Işıklar Sahili olarak da adlandırılan Ege Denizi kıyısında konumlanan Akçay, efsanelere konu olan İda Dağı eteğinde, yeşil zeytin ağaçlarıyla bezeli tepelerin yanı başında. Çandarlı, Dikili, İzmir: İzmir şehir merkezine yaklaşık 85 kilometre mesafede bulunan Çandarlı, bölgede en iyi korunan kalelerden birine sahip. Benim de çocukluğumun büyük bölümünün geçtiği bu sahil kasabası, güzel bir hafta sonu kaçamağı için tercih edilebilir. Kendi adını taşıyan körfezi ve bir yarım adası bulunan Çandarlı’da özellikle deniz ürünü sevenler için çok sayıda restoran bulunuyor. Çandarlı; kalesiyle, plajlarıyla ve temiz havası ve şehre olan yakın mesafesi ile özellikle hafta sonları ziyaretçi akınına uğruyor. Ildır, Çeşme, İzmir: Çeşme denildiğinde birçok kişinin aklına Alaçatı ve Ilıca gibi tatilcilerin sıkça tercih ettiği yerler geliyor. Çeşme’nin nispeten ulaşımı zor ve hala keşfedilmeyen cennet köşelerinden Ildır, tarihi, doğası ve lezzetleriyle huzuru en iyi hissedebileceğiniz noktalardan. Erythrai Antik Kenti’nin kalıntılarının bulunduğu Ildır, Çeşme merkeze yaklaşık 20 kilometre uzaklıkta. Kendi halindeki doğal yaşamı, SİT alanı olması nedeniyle bozulmuyor. Bu yüzden birçok ev hala 1,5 katın üzerine çıkamamış. Bazı dizi ve filmler için doğal bir platoya dönüştürülen mahallede yerli halkın işlettiği yeme-içme mekanlarında güneşin batışını izleyip, temiz havayı içinize çekin. Dilek Yarımadası Milli Parkı, Kuşadası, Aydın: Ege’de doğal yapısı en iyi korunan yerlerden biri Dilek Yarımadası – Büyük Menderes Deltası Millî Parkı. Aydın’ın Kuşadası ilçesinden yaklaşık 30 kilometre mesafede bulunan milli parkta endemik bitki ve hayvan türleri bulunuyor. Yan yana uzanan plajları ile yaz aylarında kaçış rotaları arasına giren milli parkta, evcilleşen yaban domuzlarını besleyebiliyorsunuz. Piknik masalarının bulunduğu koylarda kendi getirdiğiniz yiyecekleri tüketebilir ya da yaz aylarında açılan tesislerden yararlanabilirsiniz. Milli park ziyaretinizde Sisam (Samos) Adası’na el sallamayı unutmayın.