Karma Astroloji, Batı ve Doğu astrolojisinin birleşiminden doğan derin ve spiritüel bir alandır. Bu yaklaşım, yalnızca teknik analizlerle sınırlı kalmaz; insan doğasına, psikolojisine ve ruhsal gelişimine odaklanır. Jungiyen Astroloji olarak da bilinen bu sistem, Carl Gustav Jung’un psikolojik çalışmalarından ilham alır. Karma kelimesi, Sanskritçede “eylem” anlamına gelir ve her eylemin bir sonucu olduğunu belirten nedensellik yasasına dayanır. Bu anlayışa göre, yaşadığımız her deneyim, bizimle ve çevremizle olan etkileşimimizin bir sonucu olarak şekillenir.
"RUHSAL YOLCULUĞA SAHİP"
Karma Astrolojisi, zamanın lineer olmadığını kabul eder; dün, bugün ve yarın arasında bir döngüsel bağ vardır. Zaman, spiraller şeklinde akar ve belirli deneyim alanlarını tekrarlayarak hayatımıza rehberlik eder. Bu bakış açısına göre, insanlar hayatlarında aynı dersleri tekrar tekrar yaşar, tıpkı bir sınavdan geçmek gibi; “ders, anlayana kadar devam eder.” Karma Astrolojisi, yaşadığımız her deneyimi pozitif ya da negatif olarak yargılamaz. Bunun yerine, her deneyimin bize bir şey öğretmesi gerektiğine inanır. Karma Astrolojisi’nin en önemli öğretisi, insanları yargılamamaktır. Her birey, kendi ruhsal yolculuğuna sahiptir ve her birimizin potansiyelleri farklıdır. Doğum haritası, her bireyin eşsiz bir yolculuğu olduğunu ve bu yolculukta karşılaştığımız her kişinin ve olayın bize ait olduğunu gösterir. Karma, ruhsal birikimlerimizin, geçmiş yaşamlarımızın ve aile karmalarımızın bir sonucu olarak karşımıza çıkar.
KAYNAK: HABERTÜRK
