Kadınların çalışma hayatında da emeklerinin karşılığını hala tam anlamıyla alamadığını vurgulayan Gappi, statü ve gelir konusunda yaşanan eşitsizliklerin, kadınların profesyonel başarılarına gölge düşürdüğünü ve bu durumun toplumsal cinsiyet eşitliğine yönelik gerçekleştirilen çabaların hala eksik olduğunu gösterdiğini ifade etti.
Günümüzde kadınların medyada, yetenekleri ve başarılarıyla gündemde olmaları gerekirken, maalesef cinayet, şiddet, taciz, intihar ve çocuk gelin olayları ile yer aldığını dile getiren Gappi, “Bu durum toplumun kadına karşı duyarlılığını ve destek sistemini güçlendirmenin, toplumsal cinsiyet eşitliğinin yaşamın her alanında ne kadar önemli olduğunu gösteriyor. Bu kapsamda, ‘Nar Şiddete Karşı İletişim Projesi’ni başarıyla hayata geçirdik. Cinsiyet ayrımcılığına karşı eğitimler düzenledik. Özellikle şiddetin yoğun olarak yaşandığı mahalleleri belirledik ve ‘şiddet haritaları’ oluşturarak farkındalık çalışmaları gerçekleştirdik. Şiddet olaylarında önleyici olmayı amaçladık” dedi.
Nar-2 projesiyle medyadaki şiddet dilini dönüştürmeyi amaçladıkları bir gazeteci eğitim programı da düzenlediklerini belirten Gappi, söz konusu dönüşümün basın kuruluşlarında, iş hayatında, siyasette, yaşamın her alanında toplumsal cinsiyet eşitliği ile mümkün olabileceğini ifade etti. Gappi, kadınların nar gibi tek yürek ve hep birlikte seslerini yükselterek, toplumsal değişimin yaşanmasında öncü olacaklarını vurguladı.
