MEMDUH GÜNEY-EGE TELGRAF-Her yıl 5 Haziran günü Birleşmiş Milletler’in (BM) 1972 yılında aldığı karar doğrultusunda Dünya Çevre Günü olarak kutlanıyor. Çevrenin korunması açısından farkındalık yaratmak için ilan edilen bugün de her yıl farklı bir temada kutlamalar düzenlenirken BM tarafından 2024 yılının teması “Tek Dünya; Sürdürülebilir ve Doğayla Uyum İçinde Yaşamak” olarak belirlendi.

Doğan Yaşar-4

“SICAKLIK, BEREKET DEMEK”

İklimlerde değişimin normal olduğunu dile getiren Prof. Dr. Doğan Yaşar, sıcaklıkların sabitlenmesi sonucu zararın daha fazla olacağını aktardı. Yaşar, “Havanın soğumasından korkmalıyız, ısınmasından değil. Hava serin ve soğuk olursa yağmur yağmaz kuraklık olur, kuraklık olunca da su olmaz. Yükselen her bir derece, yağış oranını arttırır. Sıcaklık olmazsa yağışta olmaz. Sıcak hava dalgasının gelişini felaketmiş gibi duyuruyorlar. Sıcaklık demek tarım için bereketlilik demektir. Tarım için sıcaklık olmazsa üretim de olmaz” ifadelerini kullandı.

“GÖLLER BÖLGESİ ÇÖLLER BÖLGESİ”

Kuraklık öncesi hazırlıkların yapılması gerektiğini aktaran Yaşar, “Konya Ovası’nda iki binden fazla obruk oluştu. Sebebi yer altından su çekiyoruz. Buğday deposu Konya artık şeker pancarı üretiyor. Şeker pancarı için 6 kat fazla su lazım. Göller Bölgesi’nde üretilen elma ile gurur duyuyoruz ancak orada üretilen elma için tüketilen su üç büyük şehrin bir günlük su ihtiyacı. Göller Bölgesi’ndeki suyu tükettik. Bunun küresel ısınmayla alakası yok. Suyu heba ediyoruz. Barajlar doluyken yer altı sularına gidiyoruz. Doğru sulama sistemlerini kullanmalıyız. Kuraklığa biz sebep oluyoruz. Uygun tarım ürünlerini belirleyerek üretim yapmalıyız. Bu konuda bakanlığımıza büyük görev düşüyor” dedi. 

“KIYILAR SULAR ALTINDA KALABİLİR”

Bakan Kurum, Ayder'de altyapı çalışmalarının devam edeceğini söyledi Bakan Kurum, Ayder'de altyapı çalışmalarının devam edeceğini söyledi

Dünya Çevre Günü’nde iklim değişikliği konusuna değine Prof. Dr. Nuri Azbar, yaşanan iklim değişikliklerini “Doğa ananını bize verdiği mesajlar” diyerek değerlendirdi. Karbon emisyonuna dikkat çeken Azbar, “Atmosferdeki karbondioksit miktarı her geçen yıl artıyor. Karbondioksit konsantrasyonunun bilim insanlarının tehlike olarak nitelendirdiği değere çıkmasına çok az kaldı. Bu durum iklim krizini ortaya çıkarıyor ve bu konuda çeşitli senaryolar var. Maalesef bu senaryoda ülkemizin iç kesimleri kuraklaşırken kıyı bölgelerimiz sular altında kalabilir” dedi.

Dünya Çevre Günü’nde iklim değişikliği konusuna değinen Ege Üniversitesi Mühendislik Fakültesi öğretim üyesi, BASİFED ve ENSİA akademi üyesi ve EBSO Çevre Komistesi üyesi Prof. Dr. Nuri Azbar, yaşanan iklim değişikliklerini “Doğa ananını bize verdiği mesajlar” diyerek değerlendirdi. Karbon emisyonuna dikkat çeken Azbar, “Atmosferdeki karbondioksit miktarı her geçen yıl artıyor. Karbondioksit konsantrasyonunun bilim insanlarının tehlike olarak nitelendirdiği değere çıkmasına çok az kaldı. Bu durum iklim krizinin etkisini daha da artırmasına neden oluyor ve bu konuda çeşitli ülke bazında yaşanacak kriz senaryoları var. Maalesef bu senaryoda ülkemizin iç kesimleri kuraklaşırken kıyı bölgelerimiz sular altında kalabilir” dedi.

Nuri Azbar

“SU FAKİRİ OLABİLİRİZ”

“Sınırlı kaynaklarla insan beslemeye çalışıyoruz” diyen Azbar, “Su kaynakları bunun örneği. Su tüketimimiz fosil kaynaklar gibi su ayak izi oluşturuyor ve İzmir su ayak izi yüksek olan ancak su varlığı düşük bir il. Bu yüzden İzmir su fakiri aday olmaya bir şehir” ifadelerini kullandı.

“ATIK KONUSUNDA YANLIŞ YOLDAYIZ”

İzmir’de katı atık bertarafı ve yönetimi konusunun da önemli bir sorun olduğunu aktaran Azbar, “Harmandalı önemli bir depolama alanı ancak kapasitesi 10 yıl önce doldu. Yeni tesislere ihtiyacımız var. Sorunların çözülmesini isteyen ilçeler katı atık tesislerinin kendi lokasyonlarında kurulmasını da istemiyor. Atıklar mutlaka kaynaklarında ayrı toplanmalı ve ekonomiye geri kazandırılmalıdır. Şu an depolama prensibine dayana ve Avrupa’nın çok önceden terk ettiği depolamaya dayalı izlenen çözüm yolu yanlış” diye konuştu.

“HAVA KİRLİLİĞİNE ÇÖZÜM BULUNMALI”

İzmir’de kış aylarında hava kirliliğinin sıkça görüldüğünü söyleyen Azbar, kömür tüketimine dikkat çekti. Azbar, “Rüzgar enerjisi konusunda lider ülkelerden biriyiz. Güneş ışığı konusunda yüksek bir potansiyelimiz var. Bunları hem ısınma hem soğutma hem de üretimde azami seviyede kullanmalı ve İl bazında karbon salımımızı top yekün azaltmalıyız. Bu yöntemlerle birlikte fosile alternatif sürdürülebilir ve çevre dostu bir kent potansiyeli sunulabilir” diyerek şehrin hava kirliliği sorunlarına çözümlerini aktardı.

Kaynak: EGE TELGRAF