Pelin PEKEDİS-EGETELGRAF/İzmir’in sakin ilçesi Dikili’nin Bademli Kasabası, doğal güzellikleriyle keşfedilmeyi bekleyen nadir yerlerden biri. Burada yer alan Hanımın Koyu ve bitişiğindeki Kokar Ot Koyu, ziyaretçilerine hem huzur hem de doğanın şifalı dokunuşlarını sunuyor. İki ayrı koydan oluşan bu bölge, yalnızca doğal güzelliğiyle değil, zeytinlikleri ve tarihe dair gizemli hikâyeleriyle de dikkat çekiyor.
Önceleri Herkese Açık Piknik Alanıydı
Yaklaşık on yıl öncesine kadar, Hanımın Koyu çevresindeki zeytinlikler halka açık bir piknik alanı olarak kullanılıyordu. Çevre halkı ve ziyaretçiler, doğanın içinde ücretsiz bir alan bulmanın keyfini çıkarıyordu. Ancak zamanla koy özel mülke dönüştü ve alanın kullanımı sınırlandı. Günümüzde yalnızca denize girerek veya burada doğal olarak oluşan şifalı kilden faydalanmak mümkün. Fakat koydan izinsiz kilden almak yasak; aksi takdirde bekçi tarafından sert uyarılar alınıyor.
Denizden Ulaşım ve Zeytin İşleme Tesisi
Hanımın Koyu, kara yoluyla girişe kapalı bir alan. Koyun eşsiz güzelliğini deneyimlemek isteyenler sadece deniz yolunu tercih ediyor. Ayrıca burada faaliyet gösteren bir zeytin işleme tesisi, bölgenin ekonomik ve kültürel hayatına canlılık katıyor. Bu tesisi çevreleyen zeytin ağaçları, bölgenin binlerce yıllık tarımsal mirasını da gözler önüne seriyor.
Atatürk ve Hanımın Koyu Efsanesi
Bölgeyle ilgili anlatılan bir diğer ilginç hikâye ise Atatürk’ün bu koyu, bölgeyi temizleyip koruyan Van’lı Kuvâ-yi Milliye mensubu bir hanıma hediye ettiğine dair rivayet. Resmi olarak doğrulanmamış olsa da, bu tür anlatılar koyun mistik havasını güçlendiriyor ve ziyaretçiler arasında merak uyandırıyor.
Dikili’nin bu saklı koyları, doğa tutkunları ve huzur arayanlar için ideal bir kaçış noktası olmaya devam ediyor. Özel mülk olması nedeniyle ziyaretçilerin kurallara saygı göstermesi ise koyun doğal yapısını korumak adına büyük önem taşıyor.
