Hükümet’in üzerinde çalıştığı Perakende Yasası bir türlü uygulamaya geçilemedi. Uygulama bir yana, kanunlaşamadı bile...

Hükümet’in üzerinde çalıştığı Perakende Yasası bir türlü uygulamaya geçilemedi. Uygulama bir yana, kanunlaşamadı bile... ABD'deki süpermarket sisteminin Türkiye'ye getirilmesi gündemde. Bu yeni sistem ile zincir marketler, şehir merkezlerinin dışında ya da çevre yolu üzerinde faaliyet gösterecek. Böylelikle mahalle aralarındaki küçük esnafın bir nebze olsa nefes alabileceği konuşuluyor. Onbinlerce esnafı, dolaylı olarak da milyonlarca vatandaşı ilgilendiren Perakende Yasası bugünün meselesi değil. Konu ile ilgili araştırma yaparken 2001 tarihli haberler çıktı karşıma. Yine aynı sorun gündemde. Bakın tam 20 yıl önceki Hürriyet gazetesinden bir kesit:Bakanlar Kurulu, küçük esnafı korumak, bakkal ve marketlerin yaşamasını sağlamak için dev alışveriş merkezi niteliğindeki süpermarketleri şehir dışına çıkaracak tasarıyı benimsedi. Ekonomik krizden en çok etkilenen esnaf eylemlerini de dikkate alan Bakanlar, tasarıyı derhal imzaladılar. Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nca hazırlanan tasarıya göre; kent içinde 400 metrekare, belediye mücavir alanı sınırları dışında ise 2 bin 500 metrekarenin üzerinde satış alanı bulunan alışveriş merkezlerine üç yıl süre veriliyor. Bu süre içinde taşınmayan merkezlerin ruhsatları yenilenmeyecek ve Sanayi ve Ticaret Bakanlığı'nca kapatılacak. Bakan Tanrıkulu, Tasarı'nın, Bakanlığı koordinasyonu ile Hazine, Dış Ticaret, Rekabet Kurumu ile diğer ilgili bakanlık ve meslek kuruluşları temsilcilerinden oluşan bir Komisyonca hazırlandığını bildirdi." Dev marketler, taşınmak, ruhsatlar yenilenmeyecek, kapatılacak... Kavramlar bunlar ancak bakıyorsunuz, aradan 20 yıl geçmesine rağmen değişen bir şey yok. Aynı tas aynı hamam... Bana göre, Perakende Yasası'nın Türkiye'de uygulanabilirliği oldukça zor. Şu an ülkede 234 zincir market var. Toplam şube sayısı yaklaşık 35 bin. Evden dışarı çıkınca yüzünüzü sokağın hangi köşesine çevirseniz bir zincir marketle karşılaşmanız mümkün desem abartmış olmam sanırım. Hayatımız hızlı akıyor artık. Çağımızın insanı da konforuna pek bir düşkün. Ayşe Teyze’nin, Mahmut Amca’nın, öğrencinin, ev hanımının markete ulaşması bu kadar kolayken şehir dışına taşınma fikri bana pek mümkün görünmüyor. Ha, şu mümkün: Marketlerin kontrolsüz çoğalmasına çözüm olarak eczanelerde olduğu gibi nüfusa göre bir planlama getirilebilir. 11 bin nüfuslu bir ilçede 25-30 tane marketin olması zaten mantıklı bir durum değil. Umarım Perakende Yasası artık ete kemiğe bürünür, uygulamaya geçer. Geçsin çünkü, haksız rekabetin önlenmesi açısından da büyük bir adım olarak düşünüyorum. Yasanın barındırdığı fiyat istikrarı vatandaşın da cebini koruyacak türden. Hal böyle olunca buzdolabını beyaz eşyacıdan, defterini kalemi kırtasiyeden, etini kasaptan, portakalını manavdan alacak vatandaş kendini güvende hissedecek sanırım.