Uşaklar bu dünyanun hepten çivisi çıkmiş

Uşaklar bu dünyanun hepten çivisi çıkmiş Elleri meyhaneler beni sevdaluk yıkmiş Taş yerinde ağurdur yar derdume sağurdur Bu sevdaluk adami gece gündüz bağırtur Bu güzide eser Onay Şahin’den geliyor... Yoksa siz hep Mozart, Chopin dinliyorum mu sandınız? Tabii ki hayır! Reklamların cıngıllarını bile ezberler, canım sıkıldıkça söylerim... Müzik ruhun gıdasıdır derler, bari ruhumuz doysun be anacığım! Son iki yıldır hız trenine binen hayatımız iyice sürat kazandı! Raydan çıkmamıza ramak var! Ülkenin gündemi o kadar çok ve hızlı değişiyor ki... Ağlarken gülüyor, gülerken kederleniyor, kederliyken dans ediyoruz... ‘Bu daha iyi günlerimiz’ diyen de var, ‘Geçer, biz neleri atlattık’ diyen de... Siz siz olun, akli melekelerinize sahip çıkın! Yoksa... Hunileri takar hep birlikte söylemeye başlarız: Oynatmaya az kaldı, doktorum nerede! *** Geçtiğimiz günlerde okuduğum bir yazıda, Türkiye’de kitaba düzenli olarak para harcayan ve okuyan toplamda sadece ve sadece 40 bin kişi varmış! 40 BİN! Yalnızcakırkbin! Ya siz ne yapıyorsunuz canlarım, güzellerim... Pandemi oldu, evlere kapandık; neredeyse iki sene evde oturduk... Hayat pahalılığı her geçen gün artıyor; öyle böyle adam akıllı bir tatile de gitmedik... Ola ki gittik... Sosyal medyaya fotoğraf atmak için bile mi bir kitaba el sürmedik! Yazık... Çok yazık... Şu anda ülkede nefes alan nüfusun tam sayısını veremeyeceğim; biliyorsunuz ki o işler son günlerde biraz karışık... Ancak... Lakin... Ve fakat... 82 milyonu aşkın kişinin Türkiye’de 40 bin rakamı da sizce biraz trajikomik değil mi? Allah aşkına, zaten günden güne geriye gidiyoruz... Verdiğimiz zararların öcünü almaya başlayan doğa, bizi yutup yok etmeye hazırlanır gibi çığlıklar atıyor... Ne tarafa döndürsek bakışlarımızı ayrı hüzün, ayrı bir acı... Hiç mi bir serüven denizine atlayıp yolculuğa çıkmak istemiyorsunuz? Ya da geçmişten ders alıp geleceği tayin etmek için hiç mi bir sayfanın kokusunu çekmiyorsunuz içinize? Peki kitap okumayıp ne yapıyorsunuz? Yine daha önceden yapılan bir araştırma, 6 saatini televizyon izlemeye, 3 saatini de internete ayırdığını söylüyor... Tekrar hatırlatmakta fayda var; bu verilerin güncel olmayan hali. Şu anda durum çok daha vahim... Yazık... Çok yazık...
  • Kitap okumak insana hayatı sevidir.
  • Okumak düşünceyi besler, geliştirir, çabuklaştırır. Tüm bu yetiler, düşünceyi olgunlaştırır.
  • Kitap okuyan bir kişinin stresli ortamlar ve durumlar karşısında verdiği tepkiler daha sağlıklıdır.
  • Kitap okumak zihni açar.
  • Bilgi dağarcığını ve kelime haznesini zenginleştirir.
  • Genel kültürü artırır. Etkin bir kişi olmanın yolunu açar.
  • Anlama ve konuşma yeteneğini geliştirir.
  • Meslek ve öğrenim hayatında başarı sağlar.
  • Dünyaya karşı bakış açısını değiştir. Olaylara farklı bir pencereden bakabilmeyi mümkün kılar.
  • Hayal gücünü geliştirir.
Bu yazıyı okuyorsanız şayet; Okuyun... Okutun...