Bu hafta sinemaları şöyle bir turladım. Sonra da sahili… İzmir’de ekonomik açıdan çok büyük firmalar yok. Ancak büyük olmaya can atan firmada yok. Birçok sinema var ve perdeleri reklam filmleri için...

Bu hafta sinemaları şöyle bir turladım. Sonra da sahili… İzmir’de ekonomik açıdan çok büyük firmalar yok. Ancak büyük olmaya can atan firmada yok. Birçok sinema var ve perdeleri reklam filmleri için muhteşem etkili. Sinema akıllarda kalıcılığı ile İzmir dışında her yerde firmaların adı dolaşır yapar. Ancak sinemalarda reklam yok. Sinema reklamları vurgulu çünkü sistem insanın dikkatini toplamakta ve aklı reklamın içeriğine almakta çok başarılı. Sinema bilimsel olarak kısa zamanda akılda kalıcı en doğru öğretiye açık. İzmir gibi dört buçuk milyonluk şehirde yazılı ve görsel basının azlığının yanı sıra orta ölçek firmaların reklam, tanınma isteksizliği birleşince ekonomik faaliyetler yok gibi olmakta. İzmir dahilinde üretim satış ve iş potansiyelini etkileyen ciddi bir faktör olan reklamın önemi gözden kaçmakta. Birkaç büyük firma birkaç büyük çaplı reklamdan sonra onlar da duraklamakta. Reklam ve tanıtım çalışmaları üretimin piyasaya çıkışı ile aynı zamanda olmalıdır. Ürünlerin piyasada tutunması veya tutundurulma çalışması firmaların istikrarları için çok önemli faktördür. Reklam fiyat kalite piyasadaki tutunmanın vazgeçilmez unsurları olup bu üçlü kombinezona itina gösterilmelidir. Fakat İzmir il sınırı içinde dahi dillerden düşmeyen bir tanınmış marka bulunmamaktadır. Şimdi, münferiden işte şu var işte bu var denilebilir ancak bu durum yeterli bulunmamaktadır. İzmir’de yapılan her türlü üretim ve ticari faaliyette görülen bir yanlış söz konusu olmaktadır. Yanlış nedir? İzmir’den bazı farklı illere satış yapmak, farklı zaman aralıklarında ihracat yapmak mevcut konumlarını korumuş olmak ile yetinmek. İlk yanlıştır. Bu nedenle mevcudun üstüne çıkma çabası olmayan firmaların en küçük bir pazar kaybında yıkılma noktasına taşınması kaçınılmaz olmaktadır. Esasen firmaların büyümemeleri ve çoğalmamaları bunu göstermekte hatta ülke genelinde yaygın ünlerinin bulunmamasından da anlaşılmakta. Sadece bu değil, basın gibi dördüncü güç dediğimiz bir mekanizmayı da desteksiz kalmasına neden olunmakta. Firmalar da bu nedenle desteksiz kalmakta. Basın, medya, her neyse zaman zaman doğru veya yanlış suçlama mekanizması gibi kullanılsa dahi kamuoyu içinde en önemli savunma mekanizması özelliği yanlışa üstün gelmektedir. Savunma hakkı içinde sesini duyurmanın materyali basın ve medyadır. Konumuz ekonomi ve pazarlama olsa da ister istemez basın ve medya firmaların yararlanması gereken vazgeçilmez bir materyalidir. Nereden bakarsak bakalım İzmir’de reklam yapan ürününü artırmak için tanıtım yapan sonuçta üretim arttıran büyüyen firmalar gerekmektedir. Bu konuda başlatılacak birlikte bir atılım ile İzmir o zaman yıldız olmaya aday olacaktır. Kapıların önünden yatmaya gerek kalmayacak bir İzmir o zaman olacaktır. Şampiyon bir kulübü dahi olacaktır. Ülkenin ekonomide gözünü kulağını İzmir’e çevirmeliyiz. Mesaj hepimize…