CHP’de adına “parti içi demokrasi” dedikleri sistemi anlamadım gitti. Sen kalkıp partilinin özgür iradesine ipotek koyacaksın, sonra da demokrasiden söz edeceksin. Nasıl oluyorsa? Ana muhalefet par...

CHP’de adına “parti içi demokrasi” dedikleri sistemi anlamadım gitti. Sen kalkıp partilinin özgür iradesine ipotek koyacaksın, sonra da demokrasiden söz edeceksin. Nasıl oluyorsa? Ana muhalefet partisinde bu aralar böyle bir tiyatronun finaline yaklaşılıyor. 8 Şubat’ta büyük finalden önceki son dönemeç olan İzmir İl Kongresi var. Partililer o gün il başkanını, il yönetimini ve hepsinden önemlisi Genel Başkan ve Parti Meclisi seçiminde oy kullanacak, kurultay delegelerini seçecekler. Oy kullanacaklar için “partililer ifadesi” kullandığıma bakmayın siz. Biliyor musunuz? O kitle aslında CHP içindeki egemen güçlerin belirlediği isimler… Oraya nasıl geldiklerini düşünürseniz veya hatırlarsanız eminim bana hak vereceksiniz… Malum CHP’de kongre süreci başladığında önce delegeler belirlendi. Partiyi yöneten kanat mavi listelerle, azınlıkta kalan kesim ise beyaz listelerle yarıştı. Netice; Mavi listeler sandıktan galip çıktı. Sonra mavi listelerdeki delegelerin oylarıyla ilçe kongreleri gerçekleşti… Bu kongrelerde ilçe başkanları ve yönetimleri ile il delegeleri belirlendi. Bir anlamda egemen güçlerin denetimindeki ilk sınavı geçenler ikinci bir elemeden geçirildi. Böylece il yönetimi ve büyük kurultay delegasyonunu belirleyecek oylar garanti altına alınmış oldu. 8 Şubat öncesi ortaya çıkan fotoğrafa bakılırsa, mevcut İl Başkanı Deniz Yücel’in koltuğunu koruması garanti altına alınmış oldu. Bana göre son dönemlerdeki en başarısız “il başkanı” olan Deniz Yücel bu hafta içinde Ankara’da Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu’nu ziyaret etti. Açıklamalara göre bu görüşmenin amacı, Genel Başkanın İzmir Kongresi’ne davet edilmesiydi. Ama kulislere bakılırsa, koltuğunu garantilemiş görünen Deniz Yücel, Genel Başkan ve Parti Meclisi’ni belirleyecek kurultay delegeleri konusunda Kılıçdaroğlu’nun tavsiyelerini almaya gitti. Tavsiye derken açmak gerek. Doğrusu, bu görüşmede Deniz Yücel, Kılıçdaroğlu ve egemen güçlerinden kurultay delegesi olması istenen isimlerle ilgili talimatları aldı. Anlayacağınız, 8 Şubat’taki İzmir Kongresi’nde Kemal Kılıçdaroğlu ve saz arkadaşlarını bir kez daha göreve seçilmesi yolunda önemli bir adım atılmış olacak. Tabii senaryonun bütünüyle sahnelenmesi ile CHP’de “potansiyel” genel başkan adayı olan Muharrem İnce’nin önü, bir kez daha kesilmiş olacak… Sonra da birileri ortaya çıkıp, “parti içi demokrasi” kazandı diye nutuklar atacak. Yerseniz…