2021 Ocak ayı itibarıyla asgari ücrete memura, emeklilere yapılacak zamlar açıklandı. Asgari ücretliye %21.56 Memura %7.36, SS...

2021 Ocak ayı itibarıyla asgari ücrete memura, emeklilere yapılacak zamlar açıklandı. Asgari ücretliye %21.56 Memura %7.36, SSK ve BAĞ-KUR emeklilerine %8.37 zam yapılacak. Türk-İş’in "açlık ve yoksulluk sınırı" araştırmasının Aralık 2020 sonuçlarına göre, Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapması gereken aylık gıda harcaması tutarı yani açlık sınırı 2 bin 589 TL, Gıda harcaması ile birlikte giyim, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık ve benzeri ihtiyaçlar için yapılması zorunlu diğer aylık harcamalarının toplam tutarı yani yoksulluk sınırı ise 8 bin 436 TL. Bekar bir çalışanın ‘yaşama maliyeti’ ise aylık 3 bin 146 TL oldu. Bu rakamlara göre asgari ücretlilerimizin ve memurlarımızın sadece yeme içme harcaması olmayıp, yani kira, ısınma, elektrik, su, doğalgaz harcamaları da olacağına göre, yarı aç, yarı tok geçinip gidiyorlar. Asıl dile getirmek istediğim konu memur maaşlarıyla asgari ücretin arasındaki makasın her geçen yıl daha da daralmış olması. Bir hemşirenin maaşının yaklaşık üç asgari ücret olduğu zamanlardan, yeni göreve başlayan bir memurun maaşıyla asgari ücretin neredeyse eşitlenmiş olması memurlar adına üzücü bir durumdur. Memur, devleti temsil eder. Memur soyut olan devletin, somut varlıklarıdır. Memurlar siyasetin emir eri gibi hareket eden sendikalar sayesinde yıllardır hiçbir getiri elde edememiş olup, ekonomik kayıpları her geçen gün artmıştır. Asgari ücrete yapılan zammı bile alamayan memurlar, bu günün siyasetçilerinin ifadesiyle ekonominin çok kötü olduğu rahmetli Turgut Özal döneminde %100, Rahmetli Necmettin Erbakan hocanın dönemindeki %70, Rahmetli Bülent Ecevit’in başbakan olduğu DSP, MHP, ANAP hükümeti döneminde her ay hesaplanan enflasyon + huzur payı zamlarını maalesef mumla arar hale geldiler. Vergi yükünün holdinglerin sırtında olması gerekirken, sabit ücretlilerin sırtında olması, dolayısıyla çalışanların az ücret alması, çalışanların sosyal hayatını olumsuz etkilemektedir ki, boşanmalar, kadın cinayetleri, cinnet geçirerek eşine, çocuğuna çevresine zarar veren vatandaşlar da sonuçtur. Milyarlarca liralık affedilen vergi borçları, inmeyen uçaklar için havaalanlarına, geçmeyen araçlar için köprü ve otoyollara ödenen milyarlarca lira bu milletin psikolojisini bozmuştur. Devlet bizim Devletimiz. Millet bizim Milletimiz. Memurlar olarak biz her zaman elimizi taşın altına sokarız. Ya holdingler? İhale peşinde koşanlar?