DOĞUKAN EMEKLİ-EGE TELGRAF- Uzmanlara göre, narcolepsy genellikle genetik ve çevresel faktörlerin bir kombinasyonuyla ilişkilidir. Hastalığın temel belirtileri arasında, gün içinde tekrarlayan kısa süreli uyku atakları, katapleksi (ani kas gücü kaybı), hipnagojik halüsinasyonlar (uykuya dalmadan hemen önce görülen gerçeküstü deneyimler) ve uyku paralizisi (uykudan uyanırken geçici bir hareket edememe durumu) yer almaktadır.
SOSYAL VE MESLEKİ YAŞANTIYI ETKİLİYOR
Narcolepsy, sosyal ve mesleki yaşantıyı olumsuz etkileyebilir. İş yerinde veya okulda ani uyku ataklarına maruz kalmak, sürücüler için büyük bir güvenlik riski oluşturabilir. Bu nedenle, hastaların bu durumuyla başa çıkabilmeleri ve yaşamlarını düzenleyebilmeleri için uygun tedavi yöntemleri bulunmalıdır.
TEDAVİDE AMAÇ YAŞAM KALİTESİNİ ARTIRMAK
Narcolepsy tedavisi, genellikle belirtileri hafifletmeyi ve yaşam kalitesini artırmayı amaçlar. İlaç tedavisi, merkezi sinir sistemini etkileyen uyarıcı ilaçlar ve antidepresanlar içerebilir. Bu ilaçlar, uykuya dalma sürecini düzenleyerek uyku ataklarını kontrol altına almaya yardımcı olabilir.
YAŞAM TARZI DEĞİŞİKLİĞİNE BAŞVURULMALI
Bununla birlikte, ilaçlar tek başına yeterli olmayabilir. Bu nedenle, psikososyal destek ve yaşam tarzı değişiklikleri de tedavi planının önemli bir parçası olmalıdır. Hastalara uyku rutinlerini düzenleme, düzenli egzersiz yapma ve stresten kaçınma gibi konularda rehberlik edilebilir.
