‘YILLARDIR İSTİYORDUK’
Toplumsal hayatta esnafın önemli bir yere sahip olduğuna dikkat çeken İzmir Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği Başkanı Zekeriya Mutlu da, “Esnaf ve sanatkarlarımız toplumumuzun her kesimi ile barışıktır. Sadece ekonomik anlamda değil, sosyal ve kültürel alanlarda da içinde yaşadıkları topluma katkı koyarlar. Esnafımızın çözüm bellediği sorunlarımız var. Bu sorunları ve çözüm yollarını bizler gerekli noktalara taşıyoruz. 128 odamızın çatı kuruluşu İzmir Esnaf ve Santkarlar Birliği kentimizin en büyük sivil toplum kuruluşudur. Buradan hareketle ülke genelindeki esnaf sayımız ve teşkilatımız önemli bir yere sahiptir. Yıllardır bir Esnaf Bakanlığı kurulmasını öneriyorduk. 6’lı masanın söylemlerinde Ticaret Bakanlığı’nın Esnaf ve Ticaret Bakanlığı şeklinde yapılandırılacağı ifade edildi. Sevindirici bir gelişme. Esnafımızın salgın sürecinde kullandığı kredilerin faizleri ile BAĞ-KUR ve vergi borçlarının faizlerinin silineceği, kalan anaparanın uygun vadede ödenmesinin sağlanacağı belirtiliyor. İşyeri kira ödemelerinde stopaj oranını sıfırlanacak olması esnafımızı heyecanlandırmıştır. Enflasyon ülkenin önemli problemidir” dedi.
‘ÇİFTÇİYİ SEVİNDİRECEK’
Altılı masanın tarıma yönelik önemli açıklamalarının olduğunu vurgulayan TMMOB Ziraat Mühendisleri Odası İzmir Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Dr. Hakan Çakıcı ise, “Ortak Mutabakat Metni tarımsal açıdan önemli maddeler içeriyor. Tarım ve Orman Bakanlığı’nın “Tarım ve Gıda Güvenliği Bakanlığı” olarak yeniden yapılandırılacak olması önemli. İklim Kanunu çıkartacak olması yeşil dönüşüme yönelik adımlar atılacak olmasını değerli buluyoruz. Tarımda kullanılan girdi maliyetlerinin düşürülmesine yönelik mazotta ÖTV yükünü kaldıracak olması, gübre ve tohum maliyetinin yüzde 50’sini destek olarak gerilecek olması önemli bir adım. Temel tarım ürünlerinde taban fiyatlarının maliyet, kur, enflasyon ve sürdürülebilir çiftçilik özelinde belirlenecek olması yıllardır gündeme getirdiğimiz bir konu. Çiftçi sosyal güvenliği, kayıt sistemi, KİT ve kooperatifleşme alanındaki vaatler sektörün ihtiyaç duyduğu konular. Kadın ve genç çiftçilere yönelik projeler yerinde uygulamalar. Devlet kadrolarında tarımsal uzmanlaşmaya yönelik bazı maddeler var. Biz Ziraat Mühendisleri Odası olarak; ziraat mühendislerinin, veteriner hekimlerin tarıma dair uzmanlıkları olan kişilerin liyakata dayalı olarak bakanlıkta ihtiyaç ölçüsünde atanmasından görevlendirilmesinde yanayız” diye konuştu.
‘ÇELİŞKİLER BULUNUYOR’
Altılı masanın mutabakat metninde eğitimde bazı dönüşümlerin işaretlerini gördüklerini belirten Eğitim Sen İzmir Üniversiteler Şube Başkanı Ümit Akıncı ise, “Altılı masanın açıkladığı "mutabakat metni"nde yükseköğretim konusu ağırlıklı olarak "Yükseköğretim" ve "Bilim Politikası" başlıklarında ele alınıyor. Yükseköğretim’e bütçeden daha fazla kaynak tahsis etme, temel bilimlere verilen önemin artırılması, "bilimsel özgürlük", "mali ve bilimsel özerklik" gibi kavramların metinde kendisine yer bulması olumlu. Kimi dönüşümlerin hayata geçirileceğinin işareti olarak yorumluyoruz. Ancak mutabakat metninde yer alan "bilgiyi ticarileştirme", üniversite yönetiminin "yerel yönetimler, iş dünyası, meslek örgütleri" gibi kesimlerden oluşan bir "üst kurula" devredilmesi gibi kimi noktalar içinde ciddi sorunlar barındırmaktadır. Bu noktalar ile mutabakat metninde anılan "özerklik" "bilimsel özgürlük" ilkeleri açık bir şekilde çelişmektedir. Bu sorunlu noktalar 2012 deki "yükseköğretim reformu" tartışmalarında da mevcut idi. Eğitim Sen olarak 2012 deki "Yükseköğretimin yeniden yapılandırılmasına ilişkin görüş ve önerilerimiz" raporumuzda belirtmiştik” dedi.
‘BİRLİKTE HAZIRLAYABİLİRİZ’
Muhtarların yerel yönetimlerin en küçük birimi olmasına rağmen yaptıkları hizmetlerle büyük işler başardıklarını belirten Buca Muhtarlar Birliği Dernek Başkanı Muhtarı Sedat Erşahin de, “Muhtarlarımız, yaşadıkları mahallelerin her türlü sorununu ilgili yerlere aktarma ve takip etme görevini gerçekleştiriyorlar. Hepimiz bu milletin hizmetkârıyız. Demokrasimizin temel taşı olan muhtarlarımıza yönelik politikalar geliştirilmesini arzu ediyoruz. Bütçesi olmayan bir kamu alanı güçsüz ve amaçsızdır. Muhtar seçimle geldiğine göre seçmenine yani mahallesine ve köyüne karşı sorumlukları vardır. Mesela; yoksul bir aileye acil yardım gibi. Muhtarlık kurumunu güçlü kılmanın yolu, onu denetlenebilir bir bütçeye sahip kılmaktan geçer. Bu aynı zamanda demokrasinin güçlenmesini ve güçlü bir dayanışma kültürünün oluşmasını sağlar. Unutulmamalıdır ki güçlü Türkiye, güçlü bir yerel demokrasiyle mümkündür. Muhtarlıklarımızın kamu kurumu sayılması ve belediyelerle birlikte ortak proje geliştirilebilmeleri sağlanmalıdır. Muhtarlık Temel Kanunu'nu altılı masanın açıklamasında gördük. Bizlerinde görüşleri alınarak çok kapsamlı bir kanun hazırlanması bizlerin hizmet verdiği halkımız için de iyi olur” diye konuştu.
‘BİZ NE DEDİYSEK O’
Altılı masanın açıkladığı mutabakat metninde İzmir'in de taleplerinin yer aldığını söyleyen İzmir Seyyar Esnaf ve Sanatkarlar Meclisi Başkanı Evren Laçin ise, “Başta yıllardır dile getirdiğimiz ve seyyar esnafı da kapsayacak Esnaf ve Ticaret Bakanlığı'nın kuralacak olması ile vergi, borç ve cezalara yönelik taleplerimizin de metne girmesi bizleri sevindirdi. Kiralardan stopajların kaldırılması, esnafın üzerindeki icra baskısının kalkması, pandemi de zarar gören esnafın zararlarının giderilmesi gibi sıralanan tedbirlerle hem sabit esnaf daha rahat nefes alacak hem de seyyar esnafın da yüzü gülecek” dedi.
NİHAT AK / ÖZEL HABER
