Güney Asya’da yükselen tansiyon, dünya kamuoyunun dikkatini bir kez daha Hindistan ve Pakistan arasındaki krize çevirdi. CHIP’te yer alan habere göre; İki ülke arasında yaşanan son gelişmeler, bölgede nükleer bir tehdit endişesini gündeme getirdi. Zira her iki ülke de nükleer silah sahibi ve aralarındaki gerilim, yalnızca bölgesel değil küresel bir güvenlik sorunu olarak değerlendiriliyor.

Geri sayım başladı: O cihazlara güncelleme gelmeyecek! Geri sayım başladı: O cihazlara güncelleme gelmeyecek!

Saldırıların gölgesinde tırmanan kriz

Hindistan, 22 Nisan’da Cammu Keşmir’in Pahalgam bölgesinde düzenlenen ve 26 turistin hayatını kaybettiği saldırıdan Pakistan’ı sorumlu tutuyor. Pakistan ise bu suçlamayı reddederken, olayla hiçbir ilgisinin olmadığını savunuyor. Bu gelişmenin ardından Hindistan, Pakistan’a ve Pakistan kontrolündeki Keşmir bölgesine hava saldırıları düzenledi. Hedeflerin güvenilir istihbarat verilerine dayanarak seçildiğini belirten Hindistanlı yetkililer, operasyonun meşru müdafaa çerçevesinde gerçekleştirildiğini açıkladı. Öte yandan Pakistan ordusu, Hindistan’a ait beş savaş uçağı ve bir insansız hava aracını düşürdüklerini iddia ederek karşılık verdi.

Dünyayı endişelendiren nükleer denklem

Artan gerilim, her iki ülkenin de nükleer silah sahibi olması nedeniyle uluslararası kamuoyunda ciddi bir endişeye yol açtı. Nükleer silahların sayısı ve ülkelerin bu alandaki kapasitesi, olası bir çatışmanın boyutlarını daha da çarpıcı hale getiriyor.

Stockholm Uluslararası Barış Araştırmaları Enstitüsü (SIPRI) tarafından hazırlanan 2024 raporuna göre, dünyada toplam 9 ülke nükleer silah başlığına sahip. Bu ülkeler arasında Hindistan ve Pakistan da yer alıyor. SIPRI verilerine göre Hindistan’ın 172, Pakistan’ın ise 170 adet nükleer savaş başlığı bulunuyor. Her iki ülkenin cephanelikleri birbirine oldukça yakın seviyede.

Nükleer güçler sıralamasında nerede duruyorlar?

Rapora göre, dünyada tahmini 12 bin 121 nükleer savaş başlığı bulunuyor. Bu başlıkların yaklaşık 9 bin 585’i askeri stoklarda, yani potansiyel kullanım için hazır durumda. En büyük nükleer güçler sırasıyla Rusya, ABD ve Çin olarak öne çıkarken, Hindistan ve Pakistan bu listeye daha düşük sayılarla dahil oluyor. Ancak coğrafi konumları ve aralarındaki tarihi çekişme, bu iki ülkenin sahip olduğu nükleer silahları oldukça kritik hale getiriyor.

Bölgesel gerilim, küresel tehdit olabilir

Uzmanlar, Hindistan ve Pakistan arasındaki bu tür krizlerin sadece bölgesel sonuçlar doğurmakla kalmayıp küresel güvenlik dengesini de etkileyebileceğine dikkat çekiyor. Nükleer silahların varlığı, diplomatik çözüm yollarının önemini daha da artırıyor. Zira nükleer bir çatışma, yalnızca iki ülkeyi değil, bütün dünyayı etkileyebilecek sonuçlar doğurabilir.

İki ülke arasındaki bu hassas dengenin korunması, sadece Güney Asya’nın değil tüm insanlığın geleceği açısından kritik önem taşıyor.

Kaynak: Haber Merkezi