Halkbank'tan HUBrica ile girişimcilere destek Halkbank'tan HUBrica ile girişimcilere destek

Ege Telgraf Gazetesi muhabiri Nihat Ak'ın haberine göre;  İzmir, sadece deniz, kum, güneş değil, neredeyse her türlü turizmin yapılabildiği ender kentlerden biri. Turistlerin aradığı tüm renkleri bir araya getiren Ege Bölgesi, turizmin cenneti konumunda. İzmir ve bölge turizm potansiyelinin hareketlendirilebilmesi için sektör temsilcileri yeni seçilecek belediye başkanları ve meclis üyelerine büyük görevler düştüğünü belirtti.

SORUNLARA NEŞTER

Her yeni gelen yerel yöneticiyle projelerin sil baştan olmaması gerektiğine dikkati çeken Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) İzmir Bölge Temsil Kurulu Başkanı Kıvanç Meriç, “Turizmde İzmir ve Ege markasının oluşturulması yönünde gayret ve çabalarımızın zaman zaman engellenmeye çalışıldığını gördük ve yaşadık. Oradan buradan destek isteyerek boşuna vakit kaybetmektense biz yerel dinamikleri harekete geçirdik. İzmir Büyükşehir Belediyesi, İzmir Valiliği, İzmir Ticaret Odası öncülüğünde güç birliği yapıldı. Belediye Başkanı Tunç Soyer’in döneminde turizmde İzmir'in yükseliş dönemi başladı. Turizm açısından iyi bir başkan olan Soyer ile çok güzel bir 4-5 yıl geçirdik. Her ay sektör temsilcilerimizle toplantılar yaptı. Sektörümüz adına gerçekten bir şeyler yapılabilmesi adına çok çabaladı. Uzun zamandır yapılmamış birçok projeyi yaptı. Doğruya doğru. Yıllardır kronikleşen bazı problemlere neşter vurdu. İzmir Limanı’ndan adım atan turistlerin rahatsız edilmeden kenti gönüllerince gezebilecekleri koordinasyonu sağlandı. Turizm adına ekilen tohumlara Soyer’in makamına gelecek kişinin ve ekibinin sahip çıkması gerekir” dedi. 

‘TREND YAKALANMALI’

Revaçta olan turizm dallarına yönelik stratejiler geliştirilmesi gerektiğini belirten Başkan Meriç, “Son yıllarda, birçok sektörde olduğu gibi, turizmde de  pazarın yapısı ile ilgili köklü değişimler yaşanmakta. Değişimin seyri, arz piyasasından talep piyasasına doğru oluyor. Stratejik ve taktik turizm pazarlaması, piyasadaki gelişme trendini ciddi bir şekilde izleyerek ve denetim altında tutarak, gelecekteki başarı potansiyellerini aramak ve yaratmakla olur. Piyasadaki gelişmeleri izleyebilmek, piyasanın gereksinimlerini, potansiyel müşterilerin bilinçli ve bilinçsiz tüm istek ve dileklerini öğrenebilmek ancak piyasa ile direkt ve sürekli bir haberleşme ağı kurulmasıyla mümkündür. Biz seyahat acentaları sürekli olarak işin içindeyiz. Sadece seçilecek İzmir Büyükşehir Belediyesi değil ilçe belediye başkanları ve meclis üyeleri de stratejik planlamanın içinde olurlarsa kent adına önemli bir potansiyel harekete geçirilmiş olur. Biz yerel seçimlerin ardından göreve gelen başkanlar ve ekiplerini ziyaret edeceğiz. Bütün şehir ve ilçelerin turizm check-uplarını kendilerine ileteceğiz. Esasen bir toplumda her zaman, her şey değişmektedir. Değişimin hızı veya hangi alanlarda yoğunlaştığı, değişime etki eden faktörlerin hangisinin daha önemli rol oynadığına bağlıdır. Bu anlamda turizm belli yörelerdeki değişimin yönünü ve hızını belirleyebilecek bir katalizör görevi görebilir” diye konuştu. 

‘KAZANAN İZMİR OLSUN’

Turizmin diğer sektörlerin koçbaşı olduğunu belirten Türkiye Seyahat Acentaları Birliği İzmir Bölge Temsil Kurulu Başkanı Kıvanç Meriç, “Gezmek, dinlenmek, eğlenmek, görmek ve tanımak gibi amaçlarla yapılan geziler ve o bölgeye turist çekmek için alınan ekonomik, kültürel, teknik önlemlerin, yapılan çalışmaların tümü turizmdir. Turistik gezi, insanların sadece bir yerden bir yere gitmesi değil, kültürel, ekonomik ve toplumsal olarak da iletişim içinde olmalarıdır. İzmir ve Ege Bölgesi’ni tanıma fırsatı yakalaması, ticari kapıları aralar, iş birlikleri oluşturur. Turizmin ekonomik, sosyal ve kültürel bir olgu olması, turizm faaliyetlerinin gerçekleştiği yörelerde birtakım ekonomik, sosyal ve kültürel değişimlerin oluşmasına yol açar. Turizm, tarihi binaları ve anıtları korumayı ve restore etmeyi mümkün kılar. Turizm, otellere, restoranlara, mağazalara ve cazibe merkezlerine dayanan "temiz" bir endüstridir” ifadelerini kullandı. 

‘EFELER YOLU ÖNEMLİ’

‘Efeler Yolu’ rotasının turizme can suyu niteliği taşıdığını belirten Başkan Kıvanç, “Seyahat acentaları olarak ‘Efeler Yolu’ rotasını çok önemli buluyoruz. Bölgede ağırlayacağımız acentalarımız sürece önemli katkılar sağlayacak. Bu güzergahtaki yerel yöneticilerimizin de projeyi sahiplenmesi çarpan etkisi yaratır. Bozdağlar ile Aydın Dağları’nda incelemelerde bulunuldu. Rota oluşturulurken dağlarda turizm potansiyeli en yüksek köyleri ve bu köyleri birbirine bağlayacak yürüyüş hattındaki önemli kültürel, tarihi ve doğal güzellikler belirlendi. Organik ürünlerin satın alınabileceği yürüyüş güzergahında pek çok köy de ziyaret edilebiliyor. Şirince, Kaplan, Beyköy, Birgi, Bozdağ, Gölcük, terk edilmiş çok önemli bir köy olan Lübbey, Ovacık Milli Parkı içindeki Ovacık Köyü, Yukarıkızılca ve Nazarköy hattı Efeler Yolu’yla birbirine bağlanıyor” değerlendirmesinde bulundu.

‘BİRLİKTE BAŞARABİLİRİZ’

Uluslararası ödüllü Efeler Yolu’nun bir ayda kat edilebildiğini belirten Başkan Meriç, “Dağlarımızda kökleri Lidya medeniyetine uzanan eski kaleler, gözetleme kuleleri, antik kentler ve bunları birbirine bağlayan antik yollar var. Vatikan belgelerinde geçen önemli manastır ve kiliseler var. Osmanlı döneminden kalma önemli medrese ve hamamlar var. Bozdağlar’dan İpek Yolu’nun bir hattı geçiyor. Aydın dağlarında Kuvayı Milliye Yolu olarak bilinen çok önemli bir güzergâh var. Efeler tüm bu yol ve geçitleri kullanmış. Efelerin Bozdağlar ve Aydın Dağları’nda saklandığı çok önemli yaylalar var. Parkur, kesintisiz yüründüğünde yaklaşık 1 ayda tamamlanabiliyor. Göreve gelecek yerel yönetim temsilcilerimizle yeni yollar keşfedebiliriz. İzmir'in en ücra dağ köylerinde bile kalkınma sağlayabiliriz. Doğal ve kültürel varlıklar açısından çok zengin bir kente ve bölgede yaşıyoruz” dedi.

Kaynak: EGE TELGRAFMuhabir: Nihat Ak