Kasıktan girilerek beyin ameliyatı yapıldı Kasıktan girilerek beyin ameliyatı yapıldı

EGEMEN SAYIN-EGE TELGRAF- Birleşmiş Milletler'e göre, dünya nüfusunun üçte biri, temiz içme suyu eksikliğiyle karşı karşıya. Bu durum, su kaynaklarına ulaşımın ve kullanımının adil bir şekilde düzenlenmediğini gösteriyor. Su kıtlığı, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, salgın hastalıkların yayılma riskini artırıyor. Uzmanlar temiz su eksikliğinin, suyun kirli olması ve hijyen standartlarının düşük olması, özellikle su kaynaklarına güvenilen bölgelerde ishal, tifo ve kolera gibi bulaşıcı hastalıkların yayılmasına zemin hazırladığının altını çiziyor.

SU KITLIĞI YOKSUL TOPLUMLARI ETKİLİYOR

Su kıtlığı, sağlık sisteminin üzerinde de ciddi bir yük oluşturuyor. Kirlenmiş suyun neden olduğu hastalıkların tedavisi, sağlık kaynaklarını zorluyor ve ekonomik olarak yoksul toplulukları daha da olumsuz etkiliyor. Uzmanlar sağlıklı içme suyuna erişim eksikliğinin, özellikle çocuklar olmak üzere savunmasız gruplar için ölümcül olabilen hastalıklara maruz kalma riskini artırdığını aktarıyor.

İKLİM DEĞİŞİKLİĞİ SU KAYNAKLARINI AZALTIYOR

Özellikle iklim değişikliği ve hızlı şehirleşme gibi faktörler, su kaynaklarını daha da azaltarak bu sorunu derinleştiriyor. Sıcaklık artışları, kuraklık ve su kaynaklarının kirlenmesi, su krizini küresel bir öncelik haline getiriyor. Bu bağlamda, sürdürülebilir su yönetimi ve temiz su erişimine yönelik daha etkili politikaların benimsenmesi, sağlık sorunlarını önlemek ve küresel düzeyde yaşam koşullarını iyileştirmek adına kritik bir öneme sahip.

Kaynak: EGE TELGRAF