Türkiye’de futbolun doğduğu ilk şehir İzmir’in köklü kulüplerinden ‘Göztepe, Eyüpspor’un ardından Süper Lig’e yükselen ikinci takım oldu. Şanlı tarihindeki zaferlere bir yenisini daha ekleyen Türk futbolunun 99 yıllık çınarı, kendi evi Gürsel Aksel Stadı'nda muhteşem taraftarı önünde ağırladığı Gençlerbirliği’ni Fıratcan Üzüm’ün 77. dakikada, Ramon Pascal Lundqvist’in de 90+3. dakikada attığı 2 golle yenerek, rakiplerinin elde edeceği sonuçlara bakmaksızın ligin bitmesine iki hafta kala Türkiye’nin devler arenasına dönüşünü matematiksel olarak garantiledi. 

DEV EKRANLAR KURULDU

Takımlarına olan sevgilerinden dolayı hep takımın 12. adamı olarak maçlarda 90 dakika boyunca takımına destek vererek çok farklı bir atmosfer yaşatan ateşli Göztepe taraftarları, Gençlerbirliği karşılaşmasının biletlerini satışa çıkmasının ardından dakikalar içinde tüketince, on binlerce bilet bulamayan taraftar için Güzelyalı'daki paten sahasına dev ekran kuruldu. Stada giremeyen çocuğundan, gencine ve yaşlısına, kadınından erkeğine binlerce taraftar maçı buradan izleyip, Süper Lig coşkusunu yaşadı. Kimi taraftar da adrenalini oldukça yüksek maçtı evlerinde adeta nefeslerini tutarak izledi. Türkiye’nin dört bir yanında kalpler sarı-kırmızı Göztepe için attı. Göztepe bayrakları İzmir’in balkonlarını, pencerelerini, duvarlarını süsledi. İzmir’de her yer sarı-kırmızı oldu. 
Birçok sarı kırmızılı taraftar da maç öncesi Yalı Grubu ile Susuzdede Parkı’nda Forza ve Göztepe Taraftarlar Derneği ile de Üçkuyular Meydan’da buluşarak kortej eşliğinde Gürsel Aksel Stadı'na yürüdü. Bazı taraftar grupları da İzmir’in çeşitli semt noktalarında buluşarak, araçlarıyla konvoy halinde stada geldi. Şampiyonluk yolunda yine tıklım tıklım dolan Gürsel Aksel Stadı, “Göz-Göz-Göztepe" sesleriyle, Göztepe marşlarıyla ve taraftarların geçen sezondan bu yana Göztepe ile özdeşleşen Levent Yüksel’in “Medcezir” şarkısıyla inledi. 

Okan Buruk, 9.derbisine çıkıyor Okan Buruk, 9.derbisine çıkıyor

TARAFTAR MUTLULUK SARHOŞU OLDU

Maç başında stada büyük bir coşkuyla giren taraftarlar 90 dakika sonunda ise bir üst lig için son bir adımı da aşınca statta adeta bayram havası estirdi. Son saniyesine kadar büyük heyecanın yaşandığı karşılaşma, sona erdiğinde artık Göztepe Süper Lig’i garantilemiş ve iki yıllık hasreti sona ermişti. Maç sonunda mutluluktan ağlayanlar, birbirine sarılanlar, sevinç gözyaşlarına hakim olamayanlar, heyecan, neşe, mutluluk, sevinç, keyif, büyük bir rahatlama, büyük bir huzur ve büyük bir coşku vardı. Mutluluk sarhoşu olan taraftarlar, zaman zaman havai fişekler atarak gönül verdikleri takımlarının tekrar Süper Lig’e çıkmasını sabahın ilk saatlerine kadar dans ederek kutladı.  

29 yıl Süper Lig’de, 25 yıl da 1. Lig'de mücadele eden, 3 kez 1. Lig Şampiyonluğu kazanan, birçok kupayı da müzesine getiren Göztepe’nin Süper Lig’e yükselmesinde tecrübeli Teknik Direktör Stanimir Stoilov ile özveriyle oynayan futbolcular kadar, Göztepe taraftarının da katkısı oldukça büyük. Bünyesinde isyan yatan ancak hiç bir zaman ‘sonuç - başarı - skor taraftarı’ olmayan Göztepe taraftarı, en kötü gününde dahi hep takımının yanındaydı. 

UYUYAN DEV UYANDI

Herkesin "bitti" dediği dönemde Stoilov ile ümitleri tekrar yeşerten Göztepe, üst üste aldığı galibiyetlerle hem rakiplerine hem de ateşli taraftarına "yarışta ben de varım" mesajını verdi ve azimle, inançla girdiği mücadeleler sonunda da Süper Lig’e çıkmayı başardı. Sarı-kırmızılılar, Stoilov yönetimindeki süreçte sergiledikleri mücadele azmi ve kazanma odaklı, ofansif futbol anlayışıyla taraftarları ve futbol analistlerini heyecanlandırırken, performanslarıyla da göz doldurdular. Özellikle Göztepe'nin sezon başında İngiliz ekibi Southampton'dan kiraladığı Polonyalı kaleci Mateusz Lis, Göztepe'nin altyapısından yetişen ve en çok lig maçına çıkan 25 yaşındaki orta saha oyuncusu Yalçın Kayan, savunma oyuncuları Ogün Bayrak ile Taha Altıkardeş, forvette Romulo ile Kenneth Obinna Mamah, orta sahada Anthony Junior Dennis, defansta Atınç Nukan, Lasse Nielsen ile Ümit Akdağ emin adımlarla Süper Lig'e giden Göztepe'nin vazgeçilmez isimlerinin başında geldiler. Sarı kırmızı forma giyen tüm futbolcular Göztepe’nin Türkiye’nin devler ligine yükselmesinde büyük katkı sağladı.

İZMİR’İ SÜPER LİG’DE EN ÇOK TEMSİL EDEN İKİNCİ TAKIM

İzmir, profesyonel liglerin başladığı 1959 yılından itibaren, 29 kez Göztepe, 41 kez Altay, 16 kez Karşıyaka, 10'ar kez Altınordu ile İzmirspor, 1 kez de Bucaspor ile Süper Lig’de temsil edilmişti. 2002-2003 sezonunda Göztepe ve Altay ile Süper Lig'de temsil edilen İzmir, her iki takımın da aynı sezonda küme düşmesinin üzüntüsünü yaşamıştı. Bu ekiplerden Göztepe, amatör kümeye kadar geriledikten sonra 2016-2017 sezonu bitiminde tekrar Süper Lig vizesi almış, 5 yıl kaldığı bu ligde 2021-2022 sezonunu oldukça acı bir tabloyla kapatmış, sezonu 28 puanla 19. sırada tamamlayarak küme düşmüş ve 30. sezonunu geçirdiği Süper Lig'e bitime 4 hafta kala 6. kez veda etmişti. Ligin kurulmasından 1976-1977'ye kadar aralıksız olarak ligde mücadele eden Göztepe, Süper Lig'e daha önce de 1976-1977, 1979-1980, 1981-1982, 1999-2000 ve 2002-2003 sezonlarında veda etmişti. Futbola Göztepe altyapısında başlayan Ümit Kayıhan 2000-2001 sezonunda Göztepe’yi 1. Lig Şampiyonu yaparak Süper Lig’e yükselmesini sağlamıştı. 2003’de 1. Lig’e düşen Göztepe, 14 yıl aradan sonra 2017 yılında tekrar Süper Lig'e çıkmıştı. 14 yıllık süreçte en dibe vurmasına rağmen inancını yitirmeyen ve Süper Lig özlemini İsyan Marşı ile dillendiren Göztepe, 5 yıl kaldığı Süper Lig’den 2022’de düştüğünden bu yana 1.Lig’de top koşturuyordu.

GUİNESS REKORLAR KİTABINA GİRDİ

Şanlı tarihi başarılarla dolu Göztepe’nin dünden bugününe göz atacak olursak; en büyük başarısını 1950'de Beşiktaş’ı yenerek Türkiye Şampiyonu olarak yaşayan Göztepe, 1941, 1942, 1943, 1945 ve 1949 yıllarında da İzmir Şampiyonu olmuştu. Tarihindeki en büyük başarısızlığı ise 2003-04'te TFF 1'inci Lig'den 2. Lig’e düşüp, bir sezon oynadığı 2004-05'te de 2'nci Lig'den düşerek, 2006-07 sezonunda profesyonel liglere veda edip, tarihinde ilk kez amatör kümede oynaması olmuştu. Mali ve idari açıdan sıfırı tüketip TMSF'ye devredilen kulübün 2007'de 1 milyon 205 bin TL karşılığında Altınbaş Holding tarafından satın alınmasıyla yeni bir dönem başlamıştı. 2007-2008'i amatör kümede geçirdikten sonra yeniden çıkışa geçen Göztepe basamakları birer birer tırmanıp, 2010-2011'de TFF 1'inci Lig'e dönmüştü. Ancak 2012-2013 sezonunda yine 2'nci Lig'e düşen Göztepe'nin kaderi, doğma büyüme Göztepeli olan Mehmet Sepil'in 2014'te kulübü 9 milyon dolara Altınbaş Holding'ten devralmasıyla değişmişti. Sepil’le ilk sezonunda 2'nci Lig'de şampiyon olan Göztepe, 2016-2017 sezonunda da Teknik Direktör Yılmaz Vural ile 14 senenin ardından tekrar Süper Lig’e yükselmişti. Tarihinde birçok başarıya imza atan Göztepe, 1968-1969 ve 1969-1970 sezonlarında iki kez Türkiye Kupası'nı müzesine götürdü. 1981’de ezeli rakibi Karşıyaka ile İzmir Atatürk Stadyumu’nda oynadığı maç 2. Lig’de seyirci rekoru ile Guinness Rekorlar Kitabı'na girdi. UEFA Kupa Galipleri Kupası ve Fuar Şehirleri Kupası karşılaşmalarında, Türk takımları arasında Avrupa'da en fazla gol atan üçüncü takım olma başarısını gösterdi. 30 karşılaşmada, toplam 36 gol atan Göztepe, 49 golü de kendi kalesinde gördü. 48 yıldan beri Avrupa sahalarında gözükmeyen Göztepe, bu araya rağmen Türk takımları arasında Avrupa'da en başarılı olan 3. Türk takımı olma özelliğini halen koruyor.

İLK KEZ BİR YABANCI ŞİRKET TÜRK FUTBOLUNA GÖZTEPE’YE YATIRIM YAPTI

Göztepe’nin 2021-2022 sezonunda 1. Lig’e düşmesinin ardından takımını hiçbir zaman yalnız bırakmayan taraftarlar bu son vedayla büyük bir hüzün yaşamış, uzun yıllardır başkanlığını yürüten ve kulübün hisselerinin büyük çoğunluğunu elinde bulunduran Mehmet Sepil istifa etmişti. Ardından yönetimsel olarak yeni bir yapılanmaya giren sarı-kırmızılılar kulübü Danimarkalı spor adamı ve iş insanı Rasmus Ankersen'in Sırp milyarder Dragan Solak'la ortak olduğu Sport Republic şirketine devretmişti. Ankersen'in Sport Republic şirketi Türk futboluna yatırım yapan ilk yabancı şirket olarak da tarihe geçti.

SÜPER LİG DAHA KEYİFLİ OLACAK

Fanatik bir Göztepe taraftarı olarak Göztepe Futbol Takımı’nı iki yıllık hasretin sona ermesindeki başarısından dolayı kutluyor, Süper Lig’de kalıcı olmasını ve başarılarına daha nicelerini eklemesini kalpten diliyorum. Ayrıca Avrupa Fuar Şehirleri Kupası'nda (şimdiki UEFA Kupası) 1968-1969 sezonunda yarı final oynayan ve bu başarıyı gösteren ilk Türk takımı olan Göztepe’nin Süper Lig’de üst sıralarda yer almasını ve bir gün yine Avrupa’da final oynayıp, başarıyla dönmesini diliyorum. Bu yıl Süper Lig daha bir keyifli olacak. Sarı-kırmızı formalarımızı giyip, Göztepe atkılarımızı boynumuza sarıp, bayraklarımızı da elimize alıp şanlı Göztepe’mizi tribünde desteklemeye devam edeceğiz. 
Seviyorum Seni GÖZTEPEM, olman gereken yerdesin, başarıların sonsuz, yolun açık, attığın gol olsun...

Fulya Omaç / Fotoğraflar: Erkan Kart

Kaynak: EGE TELGRAF