Nihat AK/EGE TELGRAF- Son dönemde yaşanan talihsiz olaylar, sektörün tüm paydaşlarını derinden sarsarken, turizm tesislerinde güvenlik, yangın, can ve mal güvenliğini sağlayan periyodik bakım ve onarım çalışmalarının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği (TÜRSAB) temsilcilerinin ve sektör liderlerinin, güvenlik tedbirlerinin artırılması ve sektördeki denetimlerin sıkılaştırılması yönündeki çağrıları, turizmin güvenli bir şekilde sürdürülebilmesi için büyük önem taşıyor.

SÖZÜN BİTTİĞİ YERDEYİZ

Sözün tükendiği bir noktanın yaşandığını belirten Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği İzmir Bölge Temsil Kurulu (TÜRSAB İZMİR) Başkanı Kıvanç Meriç, “Öncelikle, hepimizi derinden sarsan, üzüntüyle karşıladığımız acı olaylar nedeniyle, ne söylesek, hangi kelimeleri kullansak da bu acıyı hafifletmeye yetmeyecek. Çünkü bazen sözün bittiği, dilin tükenmeye başladığı bir noktaya gelirsiniz… Ve biz şu anda o noktadayız. Türkiye'nin dört bir yanındaki tatilcilerin, kayak merkezlerinde, termal turizm bölgelerinde, kısacası kış turizmiyle buluşan yerlerde yaşanan büyük bir hareketlilik, bu yıl umutlarımızı yeşertmişti. Seyahat acentalarımız, turizm tesislerimiz, otellerimiz neredeyse doluluk oranlarının zirveye ulaşmasıyla çok büyük bir turizm hacmine ulaşılmıştı. Ancak ne yazık ki, tam da bu dönemde, yaşadığımız bir facia, hepimizi sarsarak derinden üzüntüye boğdu. Biliyoruz ki, turizm sektöründeki her olumlu gelişme bir süreç gerektirir. Ama, olumsuz bir gelişme, tıpkı bu tür acı olaylar gibi, anında yankı bulur ve geniş bir hasar bırakır. Bu acıyı, bu kaybı nasıl tarif edebiliriz? Hiçbir söz bu kaybı hafifletmeye yetmez, hiçbir cümle yarayı sarmaz” dedi.

KAĞIT ÜSTÜNDE KALMAMALI

Turizm sektörünün temelinin güvenle inşa edildiğini dile getiren Başkan Meriç, “Güven, sadece müşterimizin değil, tüm paydaşlarımızın bizlere duyduğu güvendir. İşte bu nedenle, biz seyahat acentaları, turizm tesislerinin belgelerini her zaman mercek altına alırız. Biz, sadece bir tatilin düzenlenmesiyle değil, o tatilin güvenli bir şekilde gerçekleşmesi için elimizden gelen her şeyi yaparız. Fakat unutulmamalıdır ki, bu sürecin başında, turizm sektörüne yön veren kamu kurumları var. O kurumların alacağı tedbirler, sıkı denetimler, önceden yapılacak düzenlemeler, bu tür felaketlerin yaşanmasını engellemek için en önemli adımdır. Artık, hiçbir turizm tesisi yalnızca kağıt üstünde var olmamalıdır. Aldıkları belgeler, sadece formalite gereği sunulmuş belgeler olmamalıdır. Gerçek denetimler yapılmalı, her şeyin düzgün çalıştığından emin olunmalıdır. Hepimizin amacı, turizmi daha güvenli, daha sağlıklı ve daha kaliteli bir hale getirmektir. Bu yüzden, turizm tesislerimizden, özellikle de sektörün yöneticilerinden, eksiklikleri gözden geçirmelerini, gerekli tedbirleri alarak güven tesis edecek şekilde kamuoyuna açıklamalar yapmalarını bekliyoruz” diye konuştu.

İş gücü verimliliği yavaşladı | ABD tarım dışı istihdam verileri açıklandı İş gücü verimliliği yavaşladı | ABD tarım dışı istihdam verileri açıklandı

CAN GÜVENLİĞİ KREDİSİ 

Yaşanan olayın turizm sektörü açısından bir handikap oluşturduğunu belirten Ege Turistik İşletmeler ve Konaklamalar Birliği (ETİK) Başkanı Mehmet İşler, “60 milyar dolarlık bir girdinin geldiği, 60 milyon insanın geldiği turizmde, talihsiz bir olay yaşanmıştır. Burada gözüken o ki, maalesef tüm bakanlıklar gelirlerini vergilerden elde ederken Türk turizmi, Turizm Bakanlığı ise gelirlerini konaklama vergisiz ve TGA'dan olmak üzere iki yerden daha fazla girdi sağlamaktadır. Ve burada ciddi rakamlara ulaşan bir girdi söz konusudur. Şu anda maalesef vergiler arttığı için birçok alanda turizm sektörü dövizle baskılandığı için maalesef kar oranları çok düşmüştür. İş maliyetleri artmış, dövizle baskılandığı için de dövizle ilgili bir artış olmadığı için kar marjı düşürülmüştür. Otelciler de bunu birçok alanda maalesef üzülerek söylüyorum, birçok alanda yapması gereken tedbirleri, yapması gereken standartları maliyetleri düşürmek adına belki de bunlardan kaçınıyor olabilirler. Ve buradan kaçınca da maalesef ki yine karşımıza ‘Health & Safety’ dediğimiz can güvenliğiyle ilgili ciddi sorunlar, periyodik bakımların yapılmalarına ilişkin bir takım ihmaller çıkabiliyor. Biz geçmişte de biliyorsunuz, Beşiktaş'taki eğlence merkezinde de aynı şekilde ağır bir tabloyla karşılaştık. O tabloda da tekrar insanlarımız eğlence mekanlarında, yangın ve insan sağlığıyla ilgili tedbirlerin, can güvenliğinin alınmaması ve buna göre ruhsat verilerek insanların can kaybına neden olunmasıyla karşı karşıya kaldık. Bu ve buna benzer olayların yaşanmaması için gerçekten sektörün yangın ve itfaiye konusunda daha fazla denetlenmesi gerektiğine inanıyoruz. Ancak bunu denetleyebilmek için de turizmden alınan bazı payların özellikle ve özellikle de bankalardan kendilerini yenileme, renovasyon yapmalarıyla ilgili daha maliyeti düşük kredilerin verilmesini öneriyoruz. Bu krediler, özellikle can güvenliğiyle ilgili harcanmak üzere olmalıdır. Ancak bu şekilde biz, hiç olmazsa burada kar düşüklükleri ve maliyetlerin yükseldiği bu zamanda, belki bu tip kredilerle sadece iş güvenliği ve can güvenliğine yönelik olan harcamaların düşük faiz oranıyla verilmesiyle daha hızlı yol alınabileceğine inanıyoruz. Türk turizmi için acı bir gündür. Böyle bir günü yaşamak hepimiz için talihsiz olmuştur. Ve umarız ki bundan sonraki bu acı kayıpları ve buna benzer nitelikteki tesislerde görmeyiz. Ancak şu gerçek ki, sektör zorluklarla karşılaştıkça giderlerini kısmak adına bazı şeylerden ödün verebiliyor” ifadelerini kullandı. 

TİTİZ DAVRANIYORUZ

Yaşanan talihsizliklerin kış turizmine darbe nitelikleri taşıdığını anlatan TÜRSAB Denizli Bölge Başkanı Turan Köseoğlu, “En önemli şey konaklama tesislerinin güvenlik konusunda hassasiyet göstermesi ve gerekli tüm tedbirleri almasıdır. Misafirlerin can güvenliği her şeyden önce gelmelidir. Otellerin yangın söndürme sistemlerinden güvenlik tedbirlerine kadar her türlü önlemi alması ve bunların düzenli olarak denetlenmesi gerekmektedir. Turizm paketleri oluşturan bizler özellikle güvenlik belgeleri konusunda oldukça titiz davranıyoruz. Misafirlerimizin huzurlu ve güvenli bir şekilde tatillerini geçirmesini sağlamak için her detayı gözden geçiriyoruz. Bu tür olaylar, sektörde endişe yaratabiliyor. Olumsuz etkileri olabiliyor. Ancak, hem turizm tesislerinin hem de iç turizm işletmelerinin bu konuda üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmesi, hem sektörü koruyacak hem de turistlerin güvenini yeniden kazanacaktır. Bir birlerini suçlayan yaklaşımlardan ziyade sorumlu bir yaklaşım sergilemesi, bu tür acı olayların bir daha yaşanmaması adına büyük önem taşımaktadır” diye konuştu.

Kaynak: EGE TELGRAF