Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO), Türkiye'nin önemli doğal gaz rezervlerinden yararlanmayı amaçlayan stratejik bir hamleyle devasa bir yüzer platform satın aldı. Enerji ihtiyacı için büyük ölçüde ithalata bağımlı olan Türkiye, Ağustos 2020'den bu yana kademeli olarak keşfedilen Karadeniz'deki 710 milyar metreküplük (bcm) doğal gaz sahasını geliştiriyor.
Gaz üretimini 20 milyon metreküpe çıkaracak
Yaklaşık dört futbol sahası büyüklüğünde olan ve Brezilya'dan satın alınan 360 metrelik platform şu anda Singapur'da modernizasyondan geçiyor. Platformun Haziran 2025'te Türkiye'ye ulaşması bekleniyor. Bu devasa yapı, Türkiye'nin Karadeniz'de bulunan geniş doğal gaz rezervlerinden yararlanmasında kritik bir rol oynayacak ve böylece ülkenin günlük gaz üretimini yaklaşık 4 milyon metreküpten 20 milyon metreküpe çıkaracak. Platformun ilk hedefi ise günde 10 milyon metreküp.
Platform, Karadeniz'in derinliklerinden gelen ham gazı işleyecek, denizin ortasında işleme operasyonlarını yürütecek ve işlenen gazı boru hattı sistemleri aracılığıyla kıyıya taşıyacak. Tipik bir gemiden farklı olarak platformun kendi motoru olmayacak ve başka gemiler tarafından çekilecek. Sadece denizdeki ham gazı işlemekle kalmayacak, aynı zamanda gemide çalışan teknik personel için gerekli tüm yaşam alanlarını da barındıracak.
Sıfırdan yeni bir platform inşa etmek yerine kullanılmış bir platformu satın alma ve modernize etme kararı stratejik bir karar olarak görülebilir. Finansal hesaplamalar, bu yaklaşımın yaklaşık yüzde 60 daha uygun maliyetli olduğunu ortaya koyuyor.
Türkiye, böyle bir platforma sahip olan altıncı ülke
Projenin bir parçası olarak Norveç'ten uzman ekipler platformun operasyonları konusunda işbirliği yaparak bilgi ve becerilerini Türk ekiplere aktaracak. Bu uluslararası ortaklık, Türkiye'nin enerji kaynaklarını yönetme ve bunlardan yararlanma kapasitesini daha da güçlendirecek.
Bu satın almayla birlikte Türkiye, aralarında ABD, Rusya, Brezilya, Norveç ve Malezya'nın da bulunduğu, böyle bir platforma sahip seçkin ülkeler kulübüne katılmış oldu. Bu gelişme Türkiye'nin enerji üretim kapasitesini güçlendirmekle kalmayıp bölgesel ve küresel enerji piyasasındaki konumunu da yükseltecek.
