Ülkemizin her köşesinde, yerel yönetimlerin halkımızın günlük yaşamını etkileyen önemli bir rolü var. Belediyeler, şehirlerimizin planlanması, altyapı hizmetleri, çevre düzenlemeleri ve bir dizi kamu hizmetinin sunulması gibi birçok alanda faaliyet gösterir. Ancak, bu görevlerin etkin ve verimli bir şekilde yerine getirilmesi, liyakat ilkesine dayalı bir yönetim anlayışıyla mümkün olacak…

Bunu neden mi söyledim? Yeni gelen belediye başkanları kolları sıvar sıvamaz ekiplerini oluşturmaya başladı… Görevden alınanlar, göreve getirilenler, görevleri tahterevalliye binenler… Son günlerin en çok konuşulan konusu bu… Tabi ki yöneticilerin kendilerine yakın olan isimlerle çalışmak istemesini gayet doğal karşılıyorum fakat bunda liyakat gözetmekte de son derece yarar var… Bu hafta gördük, belediyenin uzun yıllar emekçiliğini yapmış bürokratların tek bir kalemde gönderildiğini… Yerine gelen isimlerin yetkinliği mi? Zamanla göreceğiz…

Peki, neden bu liyakat konusu bu kadar önemli? Haydi, hep birlikte inceleyelim…

Liyakat, kişilerin işe alınma, terfi ettirilme ve görevlendirilme süreçlerinde sahip oldukları bilgi, beceri, deneyim ve karakter gibi niteliklerine dayanan bir ilkedir. Belediyelerde liyakatin önemi, kamu kaynaklarının etkin bir şekilde kullanılmasını sağlamakla kalmaz, aynı zamanda toplumun güvenini kazanmak ve adaleti sağlamak açısından da kritiktir. Ancak, son yıllarda maalesef belediyelerde liyakat ilkesinin göz ardı edildiği durumlarla karşılaşıyoruz. Siyasi atamaların, liyakat yerine sadakate dayalı olduğu ve bu durumun belediye hizmetlerinin kalitesini olumsuz etkilediği sıkça görülmektedir. Liyakatın göz ardı edilmesi, liyakat sahibi olanların motivasyonunu düşürürken, ehliyetten yoksun kişilerin göreve gelmesi ise hizmet kalitesini düşürmekte. (Ki geçtiğimiz dönemde bunun ne kadar kötü sonuçlara neden olduğunu hep birlikte yaşamış ve görmüştük…)

Belediyelerde liyakatın önemini vurgulamak ve uygulamak için çeşitli adımlar atılabilir. Öncelikle, işe alım ve terfi süreçlerinde liyakat esas alınmalı, adil ve şeffaf bir yönetim anlayışı benimsenmelidir. Ayrıca, kamu personelinin sürekli eğitimi ve gelişimi teşvik edilmeli, böylece yetenekli ve liyakatli personelin yetişmesi sağlanmalıdır.

Sonuç olarak, belediyelerde liyakatin önemi göz ardı edilmemeli ve bu ilke, hizmetlerin daha etkin, verimli ve adil bir şekilde sunulmasını sağlayacak şekilde uygulanmalıdır. Ancak bu şekilde, yerel yönetimlerin toplumun beklentilerine uygun hizmetler sunması mümkün olacaktır.
Bitirmeden…

Halihazırda belediyede çalışan pek çok kişinin, son 1 ila 2 ayda gelişigüzel işe alınanlardan bahsetmiyorum ama gerçekten 1-2 senedir belediyede çalışmış, emek vermiş işçinin uykularını kaçıracak bir durum var: İşten çıkarma… Nasıl işe alımlarda liyakat önemliyse bence işten çıkarmalarda da bu durum gözetilmeli. İlla ki bir işten çıkarma olacaksa bu durum üzerine güzelce çalışılmalı, kişiler ve performansları iyice analiz edilmeli… Bu devirde ekmek aslanın midesini de aşalı çok oldu. O yüzden kimsenin kimseyi uykusundan etmeye hakkı yok… Yöneticilere bu konuda da çağrı yapmış olalım ve takipçisi olacağımızı da ekleyelim… Sevgi, saygı ve uyarılarımla…