Türkiye'de yastık altı altın miktarı yaklaşık 5 bin ton (yaklaşık 330 milyar dolar) seviyesinde bulunuyor. Son dönemde Türk Lirası’ndaki değer kaybı, vatandaşları giderek daha fazla altına yönlendiriyor. Ancak altın alanların çoğu bunu finansal sistem yerine yastık altında tutmayı tercih ediyor. Bu durumu değiştirmek için Hazine ve Maliye Bakanlığı ile İstanbul Altın Rafinerisi (İAR) yeni bir plan hazırladı. Kuyumcuların aracı olacağı sistemde kamu bankalarında hesaplar açılacağı gibi, vatandaşın nakit yerine fiziki altın çekme hakkı da olacak.

‘HAYATA GEÇEMEZ!’

Planın hayata geçmesinin pek mümkün olamayacağını belirten İzmir Kuyumcular Odası Başkanı Turgay Baransel, “Türkiye, dünyada altın talebinin en yüksek olduğu ülkelerden biri. Vatandaşın altını, enflasyona karşı bir koruma olarak görmesi ve geleneksel olarak düğünler ile çeşitli törenlerde hediye olarak verilmesi bunun nedeni. Fakat cepler boş” diye konuştu. Sistemin içeriğine yönelik konuşan Baransel, “Türkiye’nin en büyük altın rafinerisi olan İstanbul Altın Rafinerisi, yaklaşık beş yıldır bir altın değerleme sistemi üzerinde çalışıyor ve bunun için bir yazılım geliştirdiğini duyduk. Bu yazılım ve sistem sayesinde kuyumcular altının değerini daha kolay tespit edeceği söyleniyor. Fakat kuyumcular açısından hayata geçişi çok mümkün görünmüyor” ifadelerini kullandı.

YENİ KAYNAK MI?

Sistemle ilgili testlerin temmuz ayında başlatıldığını belirten Baransel, “Türkiye genelinde 20 ilde 70 kuyumcu belirlendiği söyleniyor. Nihai amaç 81 ilde 1000 kuyumcu belirlemek. 21 Ağustos itibariyle bankalarda yurt içi yerleşiklerin yaklaşık 468 ton altını bulunuyor. Yılbaşında bu rakam yaklaşık 253 tondu. Hükümet, yastık altındaki altınları kamu bankalarına çekip yeni kaynak yaratmak istiyor. Söz konusu altınlar, hem kamu bankalarının kredi hacmini artırmak hem de Hazine’nin borçlanma ihtiyacını karşılamak için kullanılmak isteniyor fakat kuyumcu açısından çok olumlu değil” değerlendirmesinde bulundu.

‘MANTIKLI DEĞİL’

Kuyumcuların bu uygulamaya katılmak istemediğini vurgulayan Baransel, “ Mesela vatandaş altın istiyor. Bir kilo altın vereceğim, sonra bankaya altınını koyacaksın. ‘Ben bozdurunca banka hesabına gireceğim altını’ diyor. Bir kilo altını neden vatandaş versin? Yastık altında altın mı kaldı? Neden bankaya güvensinler. Bankadan çekip kiralık kasaları kullanıyorlar. Başarılı bir uygulama olacağını tahmin etmiyorum. İzmir’de beş kişi bulunamadı kuyumculardan. ‘İster misiniz’ diye geldiler bana da… ‘Bir kilo altın ver sonra sen oradan, o altını düşeceksin’ diyor aslında. Mantıklı değil. Devlet için akıllı kuyumcu çıkarıp bir kilo altın vermez. Onların söylediği fiyattan alacağım, 300 milyar bağlayacağım ve 300 lira kazanacağım” ifadelerini kullandı. Altın fiyatlarının düzenli olarak değiştiğini de hatırlatan Başkan Baransel, “Kimse son dönem bu uygulamaya geçmek istemedi. Kuyumculara zararı var. Bugün beş kere fiyatı değişti altının. Nasıl güvenip kuyumcu verecek? Vatandaş altınını kuyumcuya vermez. Zaten mevcut parasıyla yani bankadaki parasını çekip yastık altı altına çeviriyor. Aynı zamanda mevcut altını paraya çevirip bankaya yatırıyor” diye konuştu. Rana Beyza Öztürk / Özel Haber