1 Ocak 2020’den itibaren Türkiye’deki yaklaşık 5 milyon kişi devlet hastanelerinde tedavi olamama tehlikesiyle karşı karşıya. Bağ-Kur ve GSS primlerini ödeyemeyen yaklaşık 5 milyon kişiye, kamu hastanelerinde sağlık hizmetlerinden faydalanması için verilen süre bu tarihten itibaren son bulacak. İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Funda Barlık Obuz gelinen noktanın uygulanan politikaların sonucu olduğunu aktardı, “5 milyon kişi nerede nasıl tedavi olacak” diye sordu. Genel Sağlık Sigortası (GSS) ve Bağ-Kur primlerini ödeyemeyen yaklaşık 5 milyon yurttaşa Sağlık Bakanlığı tarafından verilen son tarih olan 31 Aralık’a sayılı günler kaldı. Bu tarihe kadar herhangi bir kapsamda sosyal güvencesi olmayan, çalışmayan, primlerini zamanında ödeyemeyip borçlu duruma düşen vatandaşlar borçlarını kapatamazsa aileleriyle birlikte Sağlık Bakanlığı'na bağlı hastaneler ile kamu üniversite hastanelerinde sağlık hizmeti alma hakları sona erecek. Sayılı gün kalmasına rağmen konuyla ilgili hala bir adım atılmadı.

‘SAĞLIK METALAŞTI’

İzmir Tabip Odası Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Funda Barlık Obuz, bu noktaya gelişin ana nedeninin iktidar tarafından uygulanan neoliberal politikalar nedeniyle sağlığın metalaştırılması olduğunu öne sürdü. Sağlık hizmetlerinin ticari bir nesne haline getirildiğini iddia eden Başkan Obuz, “Vatandaşlar GSS veya diğer programların primlerini ödese dahi kamu kurumlarından faydalanamıyor çünkü neredeyse 15 kalem katkı payı var. İnsanlar ceplerinden çok sayıda ödeme yapıyor sağlık hizmeti alabilmek için. Son Sayıştay raporu da bize göstermişti ki Türkiye’deki kişisel sağlık harcamalarının miktarı yıldan yıla artıyor. Şimdide bu kadar insanın tedavi olamama durumu ortaya çıktı. Geçmişte ücretini ödeyemeyen insan hastanelerde rehin kalıyordu, bugün hastanelere giremeyecek” dedi.

‘SKANDAL OLUR’

2020 Türkiye’sinde bu kadar insanın hastaneye gidememesi büyük bir skandal olur diyen Prof. Dr. Obuz, zincirleme bir krizin eşiğinde olunduğunu aktardı. Başkan şunları söyledi: “Bu 5 milyon kişi nasıl ve nerede bakılacak? Kimse bunu düşünmüyor. Özel hastanelere yönelecekler desek, GSS primini ödeyecek bütçesi olmayan vatandaş nasıl özel hastanede bakılsın? Ellerinde kalan tek tedavi noktası hastanelerin ‘Acil’ birimleri. Şu anda da dahi bu servislerde bu şekilde polikliniklere başvuramayan hastalarla dolu. Gerçek acil vakaları öne alma yoluna gidiyor ve bu nedenle sağlıkta şiddet de artıyor. Sonuçta bu 5 milyonluk insan yığını da bu yola başvurduğunda bu olaylar da artacaktır. Zincirleme bir krizin eşiğindeyiz.”

‘SAĞLIK SOSYAL HAKTIR’

Sağlığın her şeyden önce bir sosyal bir hak olduğunu belirten Barlık Obuz, “Bu ülkedeki her insanın hiçbir ücret ödemeden bu haktan faydalanması gerekir. Bunun sağlanamadığı noktada da en azından ücret ödeyecek gücü olmayan vatandaşların devlet imkanlarından karşılıksız olarak faydalanması gerekir. Türkiye’de sosyal devlet varsa bu böyle işlemeli” diye konuştu. Utkucan Akkaş / Özel Haber