“Hayretteyim, böyle bir karar nasıl verildi”
Müşteki Yunus Emre Bahçıvan, istinaf mahkemesinin bozma kararını kesinlikle kabul etmediğini söyleyerek, “Hayretteyim, böyle bir karar nasıl verildi. Olayın nasıl olduğu bellidir. Bu olayı bizzat yaşayan ben ve eşim. Görüntüleri çeken de benim. Bu iki şahıs bana bağırıp vücut diliyle zarar vereceklerini göstermişlerdir. Sağ şeritte ilerlerken arkadan hızlıca gelip sağdaki katılım yolundan önüme girdiler. Bir zarar verme faaliyetleri olacağını anladığım için telefonu çakardım ve kayda başladım. Ondan sonrası zaten kamera kayıtlarında görülüyor. İstinaf mahkemesi nasıl bir mahkemedir ki olayı bu şekilde yorumlamıştır. Eğer adalet varsa bunun düzgün bir şekilde değerlendirilmesini talep ediyorum. Şikayetim devam etmektedir” dedi.“Vicdansızca verilmiş bir karar”
Sanıkların birlikte arabasına doğru geldiğini anlatan Bahçıvan, “Birlikte zarar verme kasıtları vardı. Bağırıyorlardı. Birbirlerini engelleme durumları yoktu. Önümde trafik de açık, yol bomboştu. Önüme kırıp beni engellemese, bana zarar vermek için araçlarından inip yanıma gelmeseler zaten ben yoluma devam edecektim. Çocuğum 2 buçuk yaşına geldi neredeyse, ona göstersem o bile anlar. Bu çok vicdansızca bir karar, yanlış bir karar. Görüntülerde her şey ortada” diye konuştu. Müşteki avukatı Adem Yavuzarslan ise, bozma kararında birçok hata olduğunu söyleyerek, “Hüseyin Sel açısından eylemin içinde olmadığı söylense de suçun asıl maddi faili Hüseyin Sel’dir. Burada suçun unsuru hareketi kısıtlama ve engellemedir. Müvekkiller öndeki araç durup, aniden fren yaptığı, yolları kesildiği için çarpmak zorunda kalıyorlar. Hüseyin Sel o aracın sürücüsü. Araçtan iner inmez ilk müştekilerin aracına gelerek, kapıyı açmaya çalışan kendisi. Yolu kesen, hürriyeti engelleyen, aracı alıkoyan Hüseyin Sel’dir. Zarar vermeden olay yerinden ayrılması indirim sebebi yapılamaz. Olayda zarar verme kastı var. Zarar vermek için uğraşıyorlar, kendinden kaynaklanmayan sebeple kapıyı açamadıkları için zarar veremiyorlar” ifadelerini kullandı.“Kardeşine engel olmak istiyorsa yolu kesmeyecekti”
Bunun üzerine yeniden söz alan müşteki Yunus Emre Bahçıvan, “Bir insan kardeşine engel olmak istiyorsa, o zaman yolu kesmeyecek, inmesine izin vermeyecek, onu tutacaktı. Kendisi de bana saldırmaya çalışmayacaktı. Aynı şekilde agresif olduğunu çok net bir şekilde gördüm. Engellemek isteyen insan kardeşini tutardı” dedi. Ara kararını açıklayan mahkeme, duruşmayı eksikliklerin giderilmesi için erteledi.Ne Olmuştu
Pendik'te 7 aylık hamile kadının içinde bulunduğu aracın önünü keserek aracın dikiz aynasını kırıp kaputu tekmeleyen baklavacı kardeşler Hasan Sel ve Hüseyin Sel’in 3 ayrı suçtan 20'şer yıla kadar hapis talebiyle yargılandığı dava 18 Haziran 2020 tarihinde karara bağlanmıştı. Anadolu 59. Asliye Ceza Mahkemesi, sanıklar Hasan Sel ve Hüseyin Sel'i “kişiyi hürriyetinden yoksun kılma” ve “ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması” suçlarından toplamda 5 yıl hapse çarptırmıştı. Dosya İstinaf Mahkemesi’ne taşındı. İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 25. Ceza Dairesi, Hüseyin Sel'in ağabeyi Hasan Sel'i sözlü olarak uyardığını ve eylemlerini kesmesi yönünde engellemeye çalıştığını belirterek, cezaların şahsileştirilerek hüküm kurulmadığını kaydetti. “Ulaşım araçlarının kaçırılması veya alıkonulması” suçunun oluşmadığı halde bu suçtan mahkumiyet verildiği vurgulayan daire, sanıkların mağdurların şahsına bir zarar vermeden olay yerinden ayrıldıklarını aktardı. Yerel mahkemenin sanıklar hakkında verdiği hapis cezasını bozarak, dosyayı yeniden yerel mahkemeye gönderdi. (İHA)
Editör: TE Bilisim