AİHM, ‘terör örgütü propagandası’ yapmakla yargılanan Cumhuriyet gazetesi eski yönetici ve yazarlarıyla ilgili davada kararını bugün açıkladı.

Kararda, davacıların emniyet ve güvenlik hakları ile ifade özgürlüklerinin ihlal edildiğine hükmedildi. Davacılara yönelik geçici gözaltı kararlarının ‘makul gerekçelere’ dayanmadığı sonucuna varan AİHM, gazete ve yazarlarının ‘terör örgütü propagandası’ yaptıklarına dair bir ipucu bulunmadığını belirtti. Mahkeme, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin emniyet ve güvenlik hakkıyla ilgili 5’inci maddesinin 1’inci bendi ile, ifade özgürlüğüyle ilgili 10’uncu maddesinin ihlal edildiğine hükmetti.
AİHM, gazetenin o dönemki genel yayın yönetmeni Murat Sabuncu ve Akın Atalay ile karikatürist Musa Kart dahil olmak üzere Önder Çelik, Mustafa Kemal Güngör, Hakan Karasinir, Güray Tekin Öz ve Bülent Utku’ya ayrı ayrı 16’şar bin avro para cezası ödenmesini kararlaştırdı.

Karar oybirliğiyle alındı.

AİHM, buna karşılık, Anayasa Mahkemesi’nin davacıların bireysel başvurularıyla ilgili davayı makul bir süre zarfında ele almadığı ve davacıların siyasi nedenlerle gözaltına alındıklarına ilişkin tezleri geri çevirdi. Ankara’nın karara olası itiraz için üç ay süresi bulunuyor.

Ne olmuştu?

Cumhuriyet gazetesi yönetici ve yazarları, 31 Ekim 2016 günü ‘FETÖ ve PKK’ya üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ iddiasıyla gözaltına alınmış ve sonrasında tutuklanmıştı. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 25 Nisan 2018’de karara bağlandığı dosyada Akın Atalay 8 yıl 1 ay 15 gün, Orhan Erinç 6 yıl 3 ay, Hikmet Çetinkaya 6 yıl 3 ay, Murat Sabuncu 7 yıl 6 ay, Bülent Utku 4 yıl 6 ay, Önder Çelik 3 yıl 9 ay, Musa Kart 3 yıl 9 ay, Hakan Karasinir 3 yıl 9 ay, Mustafa Kemal Güngör 3 yıl 9 ay, Güray Tekin Öz 3 yıl 9 ay, Aydın Engin 7 yıl 6 ay ve Ahmet Şık 7 yıl 6 ay hapis cezası almıştı. Yargıtay, yerel mahkemenin kararını ‘somut kanıt’ olmadığı gerekçesiyle bozmuş ve sanıkların beraatine karar verilmesi gerektiğine hükmetmişti. Yargıtay, beş yılın altında ceza alan sanıkların dosyasının da birlikte değerlendirilmesi gerektiğini belirtince, cezaevine giren isimler tahliye edilmişti. İstanbul 27. Ağır Ceza Mahkemesi ise yargıtayın bozma kararına direnmiş, dosya yeniden Yargıtay’a gelmişti.   -diken.com