Eşrefpaşa Giritliler Derneği Başkanı Ali Peynirci, Ege Telgraf Web TV'ye konuk oldu. Deneyimli gazeteci Hakan Serbest ile Geniş Açı programına katılan Peynirci, göçmenler ve nüfus mübadeleleri ile ilgili konuştu. Peynirci, dernek faaliyetleri ve amaçları ile ilgili olarak 'Geçmişi bilmeyen, geleceği inşa edemez' dedi. Dernek faaliyetlerinden ve kuruluş amacından bahseden Peynirci, geçmişin" 2017 senesinde esnaf ile hep birlikte kurduğumuz bir dernek. Giritlilerin ilk geldiği ve çok yoğun yaşadığı yerlerden biri de Eşrefpaşa. Bir anlamda Giritlilerin, İzmir ile tanıştıkları yer yaşam biçimini yemek kültürünü paylaştıkları bir semt Eşrefpaşa. Amacımız, geçmişi unutmadan yaşatmak. Yaşanan acıların genç nesiller tarafından doğru bilinmesi. Geçmiş geleceğin inşasıdır. Bunların unutulmaması amacıyla derneğimizi kurduk. Toplamda 220 çok aktif üyemiz var. Üye olma isteyen çok sayıda Eşrefpaşalı da var" dedi.

Kültüre katkı

İzmir'in kültürüne yapılan katkılardan bahseden Peynirci," Karşılıklı din esasına dayalı insan değişimi; Mübadele. Yunanistan'da bulunan Müslüman Türklerin gelişi, Türkiye'den ise Yunanistan'a 1 milyon 200 bin insan gitmiş, oradan gelişlerde ise Girit, Selanik, Kavala gelenleri mübadele olarak almışız 500 bin kişi Türkiye'ye gelmiş. 1930 senesine kadar parça parça kaçıp gelenler olmuş. Mübadele ile gelenlerin hakları mal tespitleri yapılarak korunmuş fakat kaçıp gelenlerin hakları korunmamış. Ata topraklarını bırakarak gelmişler " ifadelerini kullandı.

"Hoşgörüden kaynaklanıyor"

Tarihte Girit'in ve Türkiye'nin kültürel anlamda fazlasıyla iç içe olduğunu belirten Peynirci, 270 sene boyunca bu etkileşimin devam ettiğinin altını çizdi. Peynirci," Topraklarımızı Osmanlı'nın ilgisizliği nedeniyle çabuk kaybetmişiz. Osmanlı, hoşgörü iklimini orada oluşturmuş. Dile, kültüre ve yaşam biçimine hiç müdahale etmemiş. Kültürlerin tam bu noktada birbirleriyle kaynaşması var. Hoşgörüden kaynaklanıyor. Balkanlar’da hoşgörüye dayalı bir Türk anlayışı var. Aynı zamanda bizim Türk kültürümüzü de korumuş bu etkileşimler" dedi. Dedemin babası peynircilik işi yaparmış hem de keçi sütünden. Şimdilerde yeni yeni biz burada keçi sütünün kıymetini anlıyoruz. Bu nedenle şimdilerde dernek ile beraber yemeklerimizi, tatlılarımızı, sebze yemeklerimizi ve eski oyaları, desenleri yaşatıyoruz" ifadelerini kullandı. Dernek bünyesinde bulunan yaşlı vatandaşların sayısının çok azaldığını belirten Peynirci," Göçmüş ve yaşı ilerlemiş çok az insan kaldı. Onlardan sonra gelen bizim yaş grubumuz, her şeyi tam manasıyla anlayamadı " ifade etti.

"Miras yok oluyor"

Girit'te bulunan, pek çok tarihi eser ve mirasın hak ettiği değeri görmediğini belirten Peynirci, bazı eserlerin virane haline dönüştüğünü söyledi. Peynirci,"Benim Girit'te yok olan Osmanlı mirasından yana sıkıntım var. Gidenler diyor ki çoğu eser yok olmuş, virane gibi. Oralarda bir şey yapma imkanı şuan için daha mümkün olur mu olmaz mı bilemiyoruz. Fakat eserler amacı dışında kullanılıyor" diye konuştu. Türkan Saylan Kültür Merkezi’nde 25 Aralık Çarşamba günü 'Girit'in Fethi’nin 350.yılı’ ile ilgili bir panel düzenleyeceklerini söyleyen Peynirci," İzmir'deki herkesi bekleriz" diye konuştu.