“CANIMIZDAN 2 PARÇAYI ARKA ARKAYA KAYBETTİK”
Çok zor bir süreçten geçtiklerini ifade eden Dr. Selim Sezer, “Çok zor. Yani canımızdan 2 parçayı kaybettik ve bunları arka arkaya kaybettik. Ağabeyim çok gençti 42 yaşını doldurmamıştı. Annem 68 yaşındaydı. Birbirlerine de çok düşkünlerdi. Hepimiz birbirimize çok düşkündük. Yan yana toprağa verebildik. Birlikte cenazeleri kaldırıldı. Yan yanalar. Hep bu dünyada birbirlerine yakın oldukları gibi şimdi de bulundukları yerde de yan yanalar. Biz huzuru, sükuneti buradan bulmaya çalışıyoruz” dedi. Süreç boyunca annesinin ağabeyini sorduğunu söyleyen Dr. Sezer, “Ağabeyimde önce şiddetli sırt ağrısı olmuştu. Annemle de yakın oldukları için ikisi beraber test yaptırdılar. 8 ya da 9 Mart’ta ikisi için de pozitif teşhisi konuldu. Ama önce ağabeyimin aldığı ve ondan anneme geçtiği anlaşılıyor. İlk anneme pozitif konulduğunda hafif öksürükten başka bir şeyi yoktu. Defalarca konuşuyorduk gün içerisinde. ‘Benim bir şeyim yok, Yavuz nasıl, Yavuz Yavuz’ sürekli tek söylediği şey Yavuz’du. Süreç evde başlamasına rağmen sonrasında onun da ağırlaştı. Muhtemelen ağabeyime çok üzüldüğü için ağırlaştı. Çünkü bu hastalıkta psikoloji de çok önemli. Hemşireler aracılığı ile selam yolluyordu. Bizim iyi olmamızı istediğini söylüyordu” dedi.“KİMSE BANA BİR ŞEY OLMAZ DEMESİN”
Salgının çok ciddi bir boyutta olduğunu söyleyen Dr. Sezer, “Dünyanın birçok yerine göre daha yoğun yaşıyoruz. Durum çok ciddi. Herkesin olabildiği kadar en üst düzeyde dikkat etmesi gerekiyor. Ne yazık ki hayatın akışında önlemlere yeterince uyulmadığını görüyoruz. Önlemlere uyanların bile nelerle karşılaşabildiği ortadayken hiçbir biçimde ciddiye almama, önemsememe gibi bir durum olamaz. Bütün dünya bütün insanlık olarak çok ağır bir imtihandan geçiyoruz. Kimse bana bir şey olmaz demesin. Ne olur herkes çok dikkat etsin” diye konuştu. (DHA)
Editör: TE Bilisim