Uzundere'deki tarım arazilerine kansere sebep olan asbest minerali içeren maddelerin kaçak olarak boşaltılmasıyla ilgili Uzundere Mahallesi Harmanyeri Kentsel Koruma Derneği ve İşçi Sağlığı İş Güvenliği Meclisi (İSİG) ortak bir basın açıklaması yaptı. İzmir Tabip Odası’nda düzenlenen toplantıda İSİG adına açıklama yapan Asbest Söküm Uzmanı Süleyman Polat 2010 yılında çıkan yönetmelikle asbest kullanım ve satışının yasaklandığını söyleyerek söz konusu maddenin dökümün yapıldığı yerdeki halkla birlikte işçi sağlığını da tehdit ederek akciğer kanserine sebebiyet verdiğini aktardı. 2004 ve 2010 çıkan yönetmelikte konut, bina, köprü, yol ve benzeri yapıların yıkımı ile tadilatı öncesinde asbest araştırmasından geçirilmesi gerektiğinin yer aldığını hatırlatan Polat “Karabağlar’da bulunan Uzundere'nin yanı başındaki tarım arazisi de kaçak döküm alanı olmuş durumda. Uzundere halkı yıllardır yaşama alanlarına tehlikeli atık içeren hafriyat atıklarının dökümünün durdurulması ve kaçak moloz alanının temizlenmesi için yerel yönetimlerin kapısını çalıyor. Moloz dökümü şimdilik durdurulmuş olsa da henüz bir temizleme, arındırma süreci başlamış değil” dedi. Uzundere Harmanyeri Kentsel Koruma Derneği’nin çağrısı üzerine İSİG olarak moloz dökümünün yapıldığı bölgede incelemede bulunduklarını belirten Polat, sekiz numunenin yedisinde asbest lifi bulunduğunu ve İzmir halkının sağlığının tehdit altında olduğunu söyledi.

"Uzun süre oyalandık"

Uzundere Mahallesi Harmanyeri Kentsel Koruma Derneği Başkanı Süleyman Gür, son olarak üniversite alanı olarak bilinen alana tekrar hafriyat dökümü yapılmasıyla Büyükşehir Belediyesi ve meslek odalarına başvurduklarını vurgulayarak “Çünkü mevzunun sadece hafriyat değil hafriyat içeriği ile oluşan risklerde olduğunu öğrenmiştik. Uzun süre oyalandık. Yürürlükte olan mevzuat uygulansa olumsuz sonuçlar ortaya çıkmaz. Kanun dışı bir talebimiz yoktur” ifadelerini kullandı. Bu tür durumları vatandaşlar, konunun peşine düşüp, mevzuatı araştırıp, kapı kapı dolaşarak mı takip edecek yoksa kurumlar mı diye soran Başkan Gür, şunları söyledi: “Kurumların görevi çevreyi ve vatandaşı korumak değil midir? Vatandaşın yükümlülüğü kirletmemek ve tahrip etmemektir. Kamu idarelerinin görevi ise ihlal etmemek, ihlale izin vermemektir. Şayet ihlale izin veriliyorsa, ihlalin çevre ve hayatlarımız için zararlı sonuçlarını ortadan kaldırmak görevi olanlara aittir. Bu anlamda meslek odalarının davetini destekliyor, tespit edilmiş bu zararlı sonuçların ortadan kaldırılması için gereğinin yapılmasını istiyoruz.” Utkucan Akkaş / Özel Haber
Editör: TE Bilisim