Avrupa'nın en çok yabancı turist ağırlayan destinasyonlarından biri olan Hollanda’nın başkenti Amsterdam, yıl boyu turist hareketliliğinin devam ettiği bir yer. Ülkenin hükumeti ve meclisi Lahey’de bulunsa da hem başkent hem de ticari ve sanayi merkezi olan Amsterdam, ekonominin de kalbi. Ulaşım rotası olarak kullanılan Amsterdam kanalları, aynı zamanda şehre eşsiz bir güzellik katıyor. Ellinin üzerinde kanal ve beş yüzün üzerinde köprünün yer aldığı Amsterdam kanallarında botla gezen turistler, şehrin dikkat çekici eski evlerini ve yoğun modern limanını görme fırsatı da yakalıyor. Avrupa'nın en çok turist ağırlayan şehirlerinden Amsterdam'da gezilecek yerler listesine göz atmadan şehri gezmeye başlamayın. 12. yüzyılda kurulan Amsterdam, kurulduğu dönemde küçük bir balıkçı kasabasıyken yıllar içerisinde gelişip, büyüyüp ülkenin en önemli şehri haline geldi. Hollanda'nın Altın Çağı olarak bilinen dönemde dünyanın en önemli limanlarından biri olan Amsterdam, görkemli tarihi bir geçmişe sahip. Amsterdam, 'Kuzey Avrupa Pazarı' olarak anıldığı 17. yüzyıldan bu yana Avrupa'nın finansal merkezi unvanını koruyor. Şehir günümüzde dünyanın en büyük 500 şirketinin yedisine ev sahipliği yapıyor. Hollanda’nın önde gelen üreticilerinin, bankalarının ve sigorta şirketlerinin merkez ofis veya şubelerinin yer aldığı Amsterdam’da üç yüzü aşkın yabancı şirketin de temsilcileri bulunuyor. Amsterdam borsanın Avrupa’da en aktif olduğu yerlerden biri. Portekiz ve İspanya’dan gelen Yahudi göçmenler tarafından öğretilen ve Amsterdam’ın en eski sanayilerinden biri olan elmas kesme ve parlatma sektörü, şehri dünyanın önde gelen elmas pazarı haline getirmiş. Kentin ağır sanayisi ise demir-çelik, makine, lokomotif ile demiryolu aracı, köprü materyalleri, gemiler, motorlu araçlar ve hava araçları üretiminden oluşuyor. Amsterdam’ın diğer önemli sanayi kolları, giyim, basın-yayın, şeker ve yağ rafinesi, işlenmiş gıda, mayalama ve damıtma ile kimyasal, cam, deri, kağıt, kauçuk ve plastik ürünler. Zengin koleksiyona sahip müzeleri, sanat galerileri, yemyeşil park ve bahçeleri, hareketli kent meydanları, butik kafe ve restoranları ve cıvıl cıvıl gece hayatı ile Amsterdam keşif meraklısı ziyaretçilerini mutlu ediyor.

GEZİLECEK YERLER

Amsterdam’ın merkez meydanı Kraliyet Sarayı’nın da bulunduğu Dam Meydanı. Amsterdam Kraliyet Sarayı, Avrupa’da yer alan en büyük ve görkemli saraylardan biri. Etkileyici bir mimariye ve zengin bir iç dekorasyona sahip bu tarihi yapıyı, şehri ziyaretiniz esnasında mutlaka gezmenizi öneriyorum. 1648 ve 1662 yılları arasında belediye binası olarak inşa edilen sarayda, 1814’ten bu yana tüm Hollanda mornarkları taç giyiyor. 1417’de inşa edilen Yeni Kilise’nin de yer aldığı Dam Meydanı’ndan eski Mint Kulesi’ne uzanan, şehrin en eski alışveriş caddelerinden Kalverstraat (Calves Caddesi) kentin önemli turistik noktalarından biri. Amsterdam’ın en güzel kilisesi olan Eski Kilise, 1306’ya uzanan geçmişiyle şehrin en eski yapısı. Tarihi bir başka yapı ise 1482 yılında yapılan şehir duvarının son kalıntısı olan Weeper’s Tower. 4 Nisan 1609’da Henry Hudson bu noktadan Yarım Ay isimli gemi ile yolculuğa çıkmış ve New York Limanı ile Hudson Nehri’ne gelmişti. Amsterdam’ın en eski bölgelerinden biri olan Red Light District birçok kanal ve sokaktan oluşuyor. Amsterdam’ın simgesi hâline gelmiş olan bu bölge kırmızı ışıklı camekânlara sahip genelevleri ve striptiz kulüpleri ile ünlü. Mekânların camekânlarında ziyaretçileri mekâna çekmek için çeşitli şovlar sergileyen kadınlar bulunuyor. Bu sokakların tümü polis koruması altındadır ve kamera sistemi ile izlenen yasal bir yapıya sahip. Red Light District bu özelliğinin yanı sıra müze, kilise, restoran, otel ve kafelere ev sahipliği yapan bir yaşam alanı. Vondelpark, Amsterdam’ın en büyük parkı. Yemyeşil çimenlere, bir göle ve çok sayıda ağaca ev sahipliği yapan bu park spor yapmak, doğayla iç içe zaman geçirmek, dinlenmek ve piknik yapmak gibi aktiviteler için en ideal mekân. A. Buğra Tokmakoğlu