Salgın nedeniyle sosyal hayatı kısıtlayıcı yeni önlemlerin alınması, en çok restoran ve kafeleri etkiledi. Salgının başlangıcında 96 gün kapalı kalan işletmeler, bu kez de yaklaşık iki aydır uygulanan kısmi kısıtlama nedeniyle zorda. Uzun zamandır büyük bir zorlukla mücadele etmek zorunda kaldıklarını belirten Türkiye Lokantacılar ve Pastacılar Federasyonu Genel Başkanı Aykut Yenice, tüm dünyada pandemiden en çok yeme ve içme sektörünün etkilendiğini belirtti. Gündemlerinde şu anda sadece sıkıntı, çözümsüzlük, ruhsal ve ekonomik yorgunluk ile çöken bir teşkilat olduğunu belirten Başkan Yenice, “Lugatlarda, kitaplarda ne kadar olumsuzluk varsa, hepsi var. Yaşanan süreç doğal olarak sektörümüz ve teşkilatımız üzerinde çok acımasız bir şekilde seyrediyor. Çünkü insanlar sürekli pandeminin sebebi lokanta ve kafelermiş gibi gösterip duruyor. Biz kapanmaya karşı değiliz, çok gerekiyorsa kapansın. Ancak kapandığımızda, bizim için şu anda yaşadığımız noktada ekonomik sorun ve çözüm ne olacak onu merak ediyoruz. Lakin bunu söyleyen yok. Bu iş artık tek taraflı bir boks maçına döndü. Elleri kolları bağlı bir boksör düşünün karşısında sürekli ona yumruk vuran biri var. Ekonomi sürekli bizim üzerimizde demokrasinin kılıcı gibi olumsuz bir şekilde sallanırken, biz çaresizlikten hiçbir şey yapamıyoruz” dedi.

‘NASIL YAŞARSINIZ?’

“Herkes kendini bizim yerimize koysun; çalışıyorsunuz ama iki ay maaş alamıyorsunuz. Nasıl yaşarsınız?” diyerek sözlerini sürdüren Başkan Yenice, “İki ay maaşınızı işveren yatıramasa, çalışabilir misiniz? Ya da hayatınızı idame ettirebilir misiniz? Geçtiğimiz 18 Kasım’dan bu yana dükkanı kapalı olan esnafın ne yediğini, ne içtiğini, ne yaptığını, neyle geçindiğini, nasıl çocuğuna baktığını, elektrik, doğalgaz, su faturalarını, ev ve işyeri kiralarını nasıl ödediklerini soran var mı? Ya da bu konuda esnafa bir çözüm önerisi getiren var mı? Biz hiç duymadık. O yüzden şimdi biz bu durumdayız” diye konuştu.

“ULUDAĞ’DA YOK MU?’

Restoranların kapanmasının ardından evlere servislerin devam ettiğini ancak bunun da işe yaramadığını söyleyen Yenice, “Evine kaç kişi yemek sipariş ediyor. Kuru fasulyeyi, pilavı insanlar evlerine sipariş mi ediyor sanıyorsunuz? Akşamdan yarım kilo kuru fasulyeyi ıslatıp sabahına pişiriyor, bütün ailece yiyorlar. Kim veriyor evine sipariş? Bunlar laf olsun beri gelsin diye yapılan şeyler. Bundan sonra ne olacağını biz bilmiyoruz. Baktığımızda, Uludağ’da otellerde yer yok. Kayseri Erciyes’te otellerde yer yok. Bizim bilmediğimiz bir şekilde, korona virüsün karın üstünde etkisi yok da mı insanlar oraya gidiyor? Bu nasıl bir iştir! Beş yıldızlı otellerin restoranları gırtlağına kadar dolu. Bizim bilmediğimiz bir çözüm mü var orada, bilemiyoruz” ifadelerini kullandı.

‘SESİMİZİ DUYSUNLAR’

Son olarak, “Bugüne kadar çok çağrı yaptık ancak sesimizi duyan yok” sözleriyle konuşmasını tamamlayan Başkan Yenice, “Çağrı yapa yapa, bağıra bağıra aylardır boğazımız yırtıldı, kimse duymadı. Biz çağrı yapacağımıza bize kulaklarını tıkayanlar artık sesimizi duysun” diye konuştu. Yağmur Gülü / Özel Haber