Buca'da, Kapalı Açık Ceza İnfaz Kurumu'nda kullanılan yakıt nedeniyle zehirli havayı solumak zorunda kaldıklarını öne süren ilçe sakinleri, Buca Kent Konseyi öncülüğünde bir araya gelerek, eylem düzenledi. Buca'da komple arsa alanı 73 bin 924 metrekare olan Buca Kapalı Açık Ceza İnfaz Kurumu'nun taşınmasıyla ilgili tartışmalar sürerken, halk cezaevinden çevreye yayılan kötü koku ve kirli havadan şikayet etti. Buca'daki Menderes, Barış, Vali Rahmi Bey ve Yiğitler mahallelerinin sakinleri, cezaevi bacalarından çevreye yayılan atıklar nedeniyle balkona dahi çıkamadıklarını söyleyerek sağlıklarının tehlike altında olduğunu öne sürdü ve önlem alınmasını istedi. Belediye önünde, Buca Kent Konseyi öncülüğünde toplanan ilçe sakinleri, 'Zehir solumak istemiyoruz', 'Pencere açamaz, balkona çıkamaz olduk', 'Kömür değil doğal gaz' yazılı pankartlar açtı. bucalilar-zehir-solumak-istemiyor

'Hayat kalitesini düşürüyor'

Buca Kent Konseyi Başkanı Mürüvet Bağcılar; özellikle Barış, Menderes, Vali Rahmi Bey mahallerinde yaşayanların, cezaevinin bacasından yükselen kara dumanlar nedeniyle nefes almakta bile zorlandığını söyledi. Buca Kent Konseyi olarak cezaevi savcısıyla görüşmeler yaptıklarını da anlatan Bağcılar, "Cezaevi yetkililerinden cezaevinde doğal gaz sistemi bulunmadığını bu nedenle katı yakıt kullanıldığını ve ısıtma sisteminin yenilenmesi için Adalet Bakanlığı'na başvurulduğunu öğrendik. Her yıl dünya çapında 7 milyon insan hava kirliliğinden hayatını kaybediyor. Avrupa'nın havası en kirli 10 kentinden 8'i Türkiye'de. Hava kirliliği sadece bir çevre sorunu değil aynı zamanda insan sağlığını bozan, yaşam süresini kısaltan, hayat kalitesini düşüren bir tehdittir" dedi.

'Doğal gaz sistemine geçilmesini istiyoruz'

Temiz Hava Hakkı Platformu'nun raporuna göre, 2016- 2018 tarihlerinde 52 bin kişinin hava kirliliği nedeniyle erkenden hayatını kaybettiğini açıklayan Mürüvet Bağcılar, anayasanın 17'nci ve 56'ncı maddelerinin de kişiye maddi- manevi varlığını koruma, geliştirme ya da sağlıklı çevrede yaşama hakkını tanıdığını kaydetti. Bağcılar, şöyle konuştu: "Türkiye'nin taraf olduğu anayasanın 90'ıncı maddesi üst hukuk normu olan Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 2'nci maddesi, yaşama hakkını mutlak ve vazgeçilmez temel insan haklarının başında saymıştır. Buca Cezaevi'nde kullanılan katı yakıt nedeniyle Buca halkı nefes alamaz balkona çıkamaz durumdadır. Pek çoğunda solunum sistemi hastalıkları gelişmiştir. Birçoğu evlerini satarak mahallelerinden uzaklaşma derdindedir. Temiz hava bir lüks değildir, temel bir insan hakkıdır. Hiç kimse, hiçbir kurum insanları kirli ve zehirli havayı solumaya zorlayamaz. Derhal doğal gaz sistemine geçilmesini istiyoruz. Gerekli değişiklikleri yapmak üzere önce Adalet Bakanlığı, Çevre Bakanlığı, İzmir Valiliği'ne konuya ilişkin tüm yetkililere çağrımızı yineliyoruz. Buca Kent Konseyi'nin imza kampanyası başlamıştır."

Mücadeleye devam

CİMER'e şikayette bulunduklarını belirten mahalle sakini Özcan Çetin de "Kent Konseyi öncülüğünde mahalle olarak dilekçe verdik, cezaeviyle görüştük. Bütçe olmadığı için herhangi bir iyileştirme yapılamıyor. Biz de hem Menderes Mahallesi hem çevredeki mahalleler olarak imza kampanyası ve benzeri çalışmalar başlattık. Kent Konseyi öncülüğünde mücadeleye devam edeceğiz" dedi. (DHA)