Bizim Çocuklar diye bağrımıza bastıklarımız Lüksemburg’la 3-3 berabere kaldı, Faroe Adaları’na 2-1 yenildi. Büyüb gazetelerin manşetini süsledi bu hezimetler. Ulusal gazetelerin köşe yazarları fikirle...

Bizim Çocuklar diye bağrımıza bastıklarımız Lüksemburg’la 3-3 berabere kaldı, Faroe Adaları’na 2-1 yenildi. Büyüb gazetelerin manşetini süsledi bu hezimetler. Ulusal gazetelerin köşe yazarları fikirlerini beyan etti, köşelerini süsledi. Yani yazdı gazeteci... Adıyla müsemma Süper Lig’de şampiyon olan takım Şampiyonlar Ligi’ne direkt katılım sağlayamadı. Ön elemede de gayet önden yani hiç geri kalmayarak elenince Avrupa Ligi’ne katılarak ‘Yarabbi Şükür’ dedi. Önceki gün toplam 4 takım ülkemizi Avrupa kupalarında temsil etti, 1 galibiyet, 1 beraberlik ve 2 mağlubiyet aldık. Spor gazetelerinin manşetinde bu sonuçlar vardı. Köşe yazarları yine ya hakemi suçladı, ya ‘o kırmızı olmasaydı ahhh...” dedi, ‘süper oynadık, tarihi farka giderdik...” dedi. Yani yazdı gazeteci... Avrupa kupalarında futbol takımlarının maçıyla birlikte Türkiye A Milli Ampute Milli Takımı’nın da Dünya Kupası’nda çeyrek final müsabakası vardı. Müthiş bir galibiyet aldık ama sayfaların en altında küçük bir anonsla yetinildi. Köşe yazılarının hiçbirinde dünya şampiyonluğuna her maç rakibine fark atarak koşan milli takım yer almadı. Yani bunu yazmadı gazeteci... A Milli Kadın Voleybol Takımı, FIVB Dünya Şampiyonası’nda son 16 turundan çıkmayı garantileri. 7 maça çıkan Filenin Sultanları, bu maçların son 6’sını ezici bir üstünlükle kazandı. Hiçbir köşe yazarı bu galibiyetleri konuşmaya değer bulmadı. Gazetelerin manşetleri, ‘fıs’ derbiden ve özel hayatıyla gündeme gelip takımdan uzak kalan futbolculardan ibaretmiş gibiydi... Yani bunu yazmadı gazeteci... Dünya şampiyonu ve dünya rekortmeni olan paralimpik yüzme sporcusu Sümeyye Boyacı tarih yazarken yine manşette Süper futbol takımları vardı. Yani bunu yazmadı gazeteci... Senaryosunu Umur Bugay’ın yazdığı, Yalçın Yelence’nin yönettiği, 15 sezon süren Bizimkiler dizisinde rahmetli Uğurtan Sayıner’in hayat verdiği Baykuş Cemil karakterinin bir sözü vardı: Birlik ve beraberliğe en çok ihtiyacımız olan şu günlerde... 25-30 yılda hiçbir şeyin değişmediği Türkiye’de yine hepimizin birlik ve beraberliğe çok ihtiyacı var. Birleştirici güç olarak ifade edilen sporun milli tezahürü olan milli takımların, özellikle de Ampute Milli Takımı’nın Dünya Şampiyonluğu yolunda bu denli yalnız bırkılması, gündemin dibine atılması bize yakışmıyor. Rakip ülke takımlarıyla ve yobazlıkla savaşan A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın futbolun yerine manşetleri süslememesi bize yakışmıyor. Öyleyse, bunu da yaz gazeteci...