O zamanlar sahalar topraktı, güneşli havalarda bir toz kalkar bazen göz gözü görmezdi. Yağmur yağınca çamur kaplardı her yeri, çizgiler kaybolurdu, düdüğümüz yere düşer o bile kaybolurdu. Ondan yedeği...

O zamanlar sahalar topraktı, güneşli havalarda bir toz kalkar bazen göz gözü görmezdi. Yağmur yağınca çamur kaplardı her yeri, çizgiler kaybolurdu, düdüğümüz yere düşer o bile kaybolurdu. Ondan yedeği her zaman cebimizde bulunurdu. Ayakkabı saplanır çekersin, ayağın çıkar, ayakkabı çamurdan bize bakardı. Olsun ama yine de her şeye rağmen güzel günlerdi. Yağmurlu havalarda maç yönetmeyi çok severdim, saha toprak ya mis gibi kokardı. O günlerden bir fotoğraf. Hakem, Süper Lig'de düdük çalmış, İHK Başkanım Coşkun Evin, yılların kalecisi, kaptan Savaş Alnıak, ilginç bir görüntü. Valla kusura bakmayın ama geri kafalı, ilerlemeyi sevmeyen biri asla değilim, tam tersiyim. Ama ben o sahaları da o çamuru da çok özledim. Vakti zamanında çok haber yaptım 'Çamura son', 'Çamur deryası' diye. Pişmanlık değil ama şimdiki sağlıksız suni çimleri görünce, biraz içim cız etmiyor değil. Hele yeşil görünen sahanın minik siyah parçaları var ya zımpara gibi, ağızdan burundan girerse, vay halimize, kanserojen etkisi de yok değil. İZMİR KARMASI - ARALIK 1964 Mükemmel kadroyu yazalım. Soldan sağa; Ayaktakiler; Nihat Yayöz (Göztepe) - Turgay Meto (İzmirspor) - Tuncay Becedek (İzmirspor) - Fevzi Zemzem (Göztepe) - Bülent Buda (İzmirspor) - Nevzat Okuyucu (Göztepe) Oturanlar; Nazmi Bilge (Altay) - Ayfer Elmastaşoğlu (Altay) - Aytekin Erhanoğlu (Altay) - Bekir Türkgeldi (Altay) - Numan Okumuş (Fenerbahçe, bu maç için İzmir Karmasında yer aldı). O dönemin en iyi futbolcuları. Ali Sami Yen Stadı’nda uluslar arası düzeyde ilk profesyonel karşılaşma oynanacaktır. 1966 Dünya Kupası elemeleri için Türkiye ile Bulgaristan arasında, milli maç. Tarih 20 Aralık 1964, açılış töreni sırasında tribün yıkılır. Yaralananlar, ezilenler olur. Bu maçtan 3 gün önce de Bulgaristan ekibi antrenman maçı ister. Apar topar ekip toparlanır, İzmir Alsancak Stadı'ndaki maç dostluk içinde geçer, berabere biter. O günden güzel bir anı. Nazmi Bilge kaptanımızı 2013'de kaybettik, mekanı cennet olsun. İzmir'imin futbol duayenlerine sağlıklı ömür diliyorum, seviyorum sizleri hepiniz çok güzelsiniz. NORMAL İSE SEYİRCİ NİYE YOK Normal programa dönmeye başlamışız, herkes de bir sevinç görmeyin gitsin, durun daha çok erken. Dükkanları kapalı kalanlar, evden çıkamayanlar kızacak bana ama, düşünmeden edemiyorum. Madem normale dönüyoruz, AVM'ler açılıyor, o zaman seyircilere niye yasak var. Açın kapıları hep beraber, normal normal dipsiz kuyuya doğru gidelim, o vakit. Eylülden önce ligler asla başlamamalı. MASKELİ DE OLMAZ MASKESİZ DE Futbolcular maske ile oynayacak yoksa maskesiz mi ? Maske ile oynanan tek spor dalı eskrim, o da mecburen, sıkıntı yaratmaz, maskesi de özel zaten. Ama futbol maske ile asla oynanmaz. Yürümek bile zor, verdiğin nefesi, pis havayı geri al, sıcaklık, nem de cabası. Maskesiz oynanırsa, o daha da mantıksız. Saha kenarındaki göreviler maskeli, basın tribünü maskeli, yedek kulübesindekiler maskeli. Hatta sahanın dışında sonucu merakla bekleyen taraftarlar da maskeli, daha doğrusu maskesiz dolaşmak yasak, onlarda da maske mevcut. Herkes maskeli bir tek, sahadaki sporcular, filmin esas oğlanı maskesiz. Eşyanın tabiatına aykırı. Peki ne olacak, maskeli de maskesiz de doğru olmayacağına göre. Doğru tektir, bir tanedir, maçlar oynanmayacak, en az 2 ay daha, selametle...